"Ankara, SDG'ye karşı ‘yumuşama’ politikasına mı gidecek?"

PeyamaKurd - IŞİD ile mücadelenin son bulması ve Suriye'de istikrar ihtimali, bölgedeki dengeleri nasıl etkiledi? Merak edilen ise; ABD güçleri Suriye'den tamamen çekilecek mi? ABD'nin askeri analiz platformu 19FortyFive'da, ABD güçlerinin ...

Haberler 21.04.2025 - 14:16 Son Güncelleme : 22.04.2025 - 07:05

PeyamaKurd - IŞİD ile mücadelenin son bulması ve Suriyede istikrar ihtimali, bölgedeki dengeleri nasıl etkiledi? Merak edilen ise; ABD güçleri Suriyeden tamamen çekilecek mi?

ABDnin askeri analiz platformu 19FortyFiveda, ABD güçlerinin Suriyeden çekilme sürecine dair değerlendirmelerin ele alındığı analiz paylaşıldı.

Son raporlar ışığında, ABDnin Suriyedeki rolünün aylar içinde sona erme ihtimalinin arttığına vurgu yapılan analizde, özellikle IŞİD ile mücadelenin sonra ermesi ve Suriyedeki istikrar sürecinin kararda etkili olduğu kaydedildi.

Analizde, Suriyede yeni bir geçiş hükümeti şekillenirken ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Şamın yeni güvenlik güçlerine entegre olmayı kabul ederken, ABD desteğinin gerekliliği azalabilir sözlerine de yer veriliyor.

Son raporlar ABDnin çekilme ihtimalini gösteriyor

Suriyedeki ABD güçleri IŞİDe karşı savaşta ortak hareket ettiği güçleri desteklemeye devam ediyor. Zira bu durum, ABDnin Suriyeye ilk kez dahil olduğu 2015 yılına kadar uzanan bir misyonun parçası.

Ancak son raporlar ABDnin Suriyedeki rolünün aylar içinde sona erme ihtimalinin arttığına işaret ediyor.

ABD, Suriyedeki Fırat nehri yakınlarındaki bazı mevzilerden çekiliyor ve IŞİD, 2019da Suriye ile Irakta büyük ölçüde yenilgiye uğratıldıktan sonra ABDnin Suriyedeki varlığı giderek azalıyor.

Yeni Suriye hükümeti şekillendikçe ve ABD müttefiki Kürt güçler (DSG) Şamın yeni güvenlik güçlerine entegre olmayı kabul ettikçe, ABD desteğinin bölgedeki varlığı daha da azalacak gibi görünüyor.

SDG, Suriyenin yaklaşık üçte birini kontrol ediyor

ABD destekli SDG, Suriyenin yaklaşık üçte birini kontrol ediyor. Esas olarak ülkenin Fıratın doğusundaki kısmı. ABD güçleri, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyonun bir parçası olarak SDGyi destekliyor. ABD kuvvetleri Suriye Irak ve Ürdün sınırına yakın küçük bir karakol olan Tanf Garnizonunda da varlığını sürdürüyor, burası stratejik bir bölge.

Bölge her ne kadar çölde yer alsa da Irakı, Suriyeye bağlayan kilit yolların yakınında bulunuyor ve bu yollar, daha önce İran destekli milisler tarafından kullanılıyordu.

Şam, Koalisyonun varlığından rahatsız

IŞİDe karşı oluşturulan uluslararası koalisyonun Suriyedeki daha geniş kapsamlı varlığı, Şamdaki geçici hükümeti rahatsız ediyor.

Suriyenin doğusunda 2,000 kadar asker bulunduran ABD güçleri, Amerikanın Suriye politikasındaki çelişkilerden biri.

Zira, IŞİDin büyük oranda gücünü kaybettiği bir ortamda, ABDnin bölgede askerlerini riske atmak için çok fazla sebebi kalmadı.

Kürt güçler ile ABDnin müttefikliği

ABD güçleri -doğu Suriyede 2.000e kadar asker vardı- SDGyi güçlü bir savaş gücü haline getirmeye yardımcı oldu. Silahlı on binlerce erkek ve kadınla SDG, doğu Suriyeyi daha güvenli ve daha emniyetli hale getirdi.

Diğer yandan ABD tarafından desteklenen Demokratik Suriye Güçleri (SDG) ABDnin bölgeden ayrılacağı günün geleceğini her zaman biliyordu.

İlk Trump yönetimi Suriyeden ayrılmak istedi ama sahada yaşanan bazı değişiklikler nedeni le ABD güçleri bölgede kalmaya devam etti.

SDG, Türkiye destekli Suriye Ulusal Ordusu (SMO) ile yıllarca çatışmaya devam ederken, Esad rejimi 8 Aralık 2024te düştüğünde SDG ve SMO bu fırsatı Suriyedeki nüfuz alanlarını genişletmek için kullandı ve iki grup arasındaki çatışmalar arttı.

ABD ise bu gerilimi azaltmak için bir yol önermiş gibi görünüyor.

SDG ve Şam anlaşma imzaladı

SDG lideri Mazlum Abdi 10 Martta Şama uçtu ve Şamın yeni lideri Ahmed El Şaraa ile bir anlaşma imzaladı.

Bu anlaşma 12 Nisanda ilk meyvelerini verdi. ABDnin desteğiyle SDG ve Şam, Fırat üzerindeki stratejik Tişrin Barajının devri konusunda anlaştı. Barajın kontrolü SDGnin (elindeydi ama şimdi geçici Suriye hükümeti devralıyor.

Devir teslim iyi giderse, SDGnin elindeki daha fazla bölgenin Şamın kontrolüne geçmesi konusunda güven inşa edilecek.

Ayrıca Halepte SDGye bağlı birlikler çok sayıda alanı hükümetin kontrolüne devretti ve devretmeye devam ediyor.

Ankara, SDGye karşı yumuşama politikasına mı gidecek?

Suriye Geçici Hükümeti Lideri Ahmed Şaranın seyahatleri, birbirinden çok farklı Suriye politikalarına sahip ülkelerde nasıl nüfuz kazandığını gösteriyor.

Örneğin, Türkiye ve Katar son birkaç yıldır Esad rejimine karşı BAE, Suudi Arabistan ya da Mısırdan daha soğuk davranıyordu. Türkiye sık sık ABDnin Suriyenin doğusundaki rolünü eleştirdi ve Türkiye bir NATO üyesi.

Dolayısıyla bir ABD müttefiki bir ülke, ABDnin SDGyi desteklemesinden hoşnut değil. çünkü Ankara, SDGnin PKK ile bağlantılı olduğunu belirtiyor.

Ankara, SDGnin iktidarda sağlamlaştırılmasından ziyade bir kenara itilmesini istiyordu. Ancak Ankaranın bakış açısı değişiyor olabilir. SDG, yeni Suriye Savunma Bakanlığı güçlerine entegre olursa, Ankara kendini daha az tehdit altında hissedebilir. Ayrıca, Türkiye Suriyedeki rolünü yumuşatabilir.

İşte tüm bu karışık denklemin ortasında yıllardır, ABDnin Suriyeden çekileceğine dair söylentiler dolaşıyor.

Şubat ayında NBCde yayınlanan bir haberde ABDnin Suriyeden çekilme planları hazırladığı, 15 Nisanda İsrailin Ynet kanalında yayınlanan bir haberde ise çekilmenin aşamalı olacağı belirtilmişti.

Gelinen noktada görünen o ki ABD; Suriyede istikrara geçişin önünü açmak için bu planı hayata geçirebilir. Bu da şüphesiz olarak IŞİDin bittiğinden tamamen emin olmak ve SDGnin Suriyeye entegre olmasını tam anlamı ile gördükten sonra daha rahat işleyecek.


Seth Frantzman | 19FortyFive

Ana Sayfaya Git