Demografik ve kültürel çeşitlilik; Piyer Loti Tepesi ve İdris-i Bitlisi!

İstanbul’un yüzyıllara tekabül eden kültürel ve demografik çeşitliliğe dayalı dinamizmi; bu çeşitliliğin yüzyıllar boyunca birer parçası olan, ve çeşitli dillere, kültürlere ve inançlara sahip kavimlerin yarattığı ortak tari...

Haberler 10.01.2024 - 16:57 Son Güncelleme : 04.12.2024 - 21:47

İstanbulun yüzyıllara tekabül eden kültürel ve demografik çeşitliliğe dayalı dinamizmi; bu çeşitliliğin yüzyıllar boyunca birer parçası olan, ve çeşitli dillere, kültürlere ve inançlara sahip kavimlerin yarattığı ortak tarih bilinci ve mücadelesiyle mümkün oldu.

Osman Gazinin can dostu, nökeri, sağ kolu Harmankaya Tekfuru Mihaloviç Rumdu, Hıristiyandı. Hem kılıcıyla hem duruşuyla bu ortak tarihe çok şey kattı.

Alevilik- Bektaşilik münferit bir şey değildi. Devletin çelik çekirdeği, fetihlerin düşünce ve ahlaki enstrümanı Bektaşi Ocağıydı.

Günümüzden bakınca Galata Mevlevihanesi Türk Şiiliğinin ve Bektaşiliğin bırakınız Şii dünyayı bir yana, tüm dünya sufilerinln gönlüne hitapta büyük bir merkezdir ve Hazreti Pir Mevlananın himmetindedir.

Molla Güran Kürttü-Şafiydi. Osmanlı Devlet hukukunun inşasında büyük bir rol oynadı. Fatihe hocalık, fetih çağında devlete babalık yaptı. Fatihi eleştirebilen hocaların başında Cizire Botandan gelen Molla Güran vardı.


Yavuz Sultan Selime Doğunun kapılarını açan ve 1514ten günümüze kadar devam eden Kürt- Türk İttifakını Yavuz Sultan Selim Hanla beraber inşa eden, İdris-i Bitlisiden başkası değildi.

***

16 milyonluk bu şehrin bugün yaklaşık üçte biri, İdrisi Bitlisi ve Molla Goraninin ve elbette Selahaddin Eyyubinin torunlarından oluşuyor.

Lozandan bugüne azınlık statüsündeki çeşitli inançlara sahip milletlerden vatandaşlarımız ise başımızın tacıdır! Adayımız Sayın Murat Kurum ilk seçim programında bu kültürel ve demografik çeşitliliğe vurgu yaptı, yani 16 milyonun muhtemel belediye başkanı olarak konuştu.

Onu dinlerken Tokyoyu senelerce yöneten kadın belediye başkanı geldi akıllara.

Tokyonun çok iyi çalışan bir saat gibi yönetilmesinin yarattığı memnuniyeti biliyor ama demografik dinamizmin ve kültürel çeşitlilikten yoksunluğun altını çiziyordu: Tokyoda her şey çok iyi çalışıyor her şeye sahibiz, yokluğundan üzüntü duyduğumuz ve sahip olmadığımız yegane şey çeşitliliktir, ne yazık ki çeşitliliğe sahip değiliz.

***

Kıssadan hisse: İstanbulu yönetmeye talip olmak, daha yola çıkarken, bu şehrin demografik ve kültürel çeşitliliğinin farkında olduğunuzu göstermekle başlar.

Murat Kurum bize bunun farkında olan bir belediye başkanı olacağını söylemleri ve ilk gün ziyaretleriyle göstermiş oldu.

Fatih Sultan Mehmet Türbesini ve Eyyüp Sultanı ziyaret etti. Bu ilk gün programı, farklı inanç ve kültürlerden gelen, ama hayatını ortak tarihdaşlığa, çeşitliliğe ve bir arada yaşama kültürünün devam etmesine adamış insanların yaşadığı veya gömülü olduğu çeşitli mekanlara ziyaretler dahil, eksiksiz bir şekilde sürmelidir bence.

Programlar arasına yayılacak bu ziyaretler, 16 milyon insanın gönlüne seslenen birer içten ve samimi dokunuş, kendini dışlanmış, unutulmuş gibi hisseden her kültür, inanç ve etnisiteden insana ulaşan birer mesaj, bağlılık ve vaat olarak kabul görecektir.

***

Misal, İdris-i Bitlisinin mezarını ziyaret etmek İstanbulluların sözünü ettiğim bu ortak tarihdaşlığını hatırlamak bakımından son derece şık olur.

İdris-i Bitlisi, 1520 tarihinde, Yavuz Sultan Selim Hanın öldüğü sene İstanbul- Eyüp Sultanda vefat etti. Mezarı, Eyüp Sultan- Gümüşsuyu yolundan, kendi adı ile anılan İdrisköşkü Caddesine dönülen köşede, Kerimağa Sokağı girişinde soldadır.

Gel gör ki bu yapıların olduğu tepe, ve çevresi İdris-i Bitlisi adıyla bir Külliyeye dönüştürülmek yerine, dönemin politik şartlarında ve 1934 yılında adı Piyer Loti tepesi olarak değiştirilmiştir.

Tepenin isminin asıl sahibine iade edilmesi Bitlisinin mezarı dahil var olan yapıların bir külliye halinde düzenlenerek halkın ziyaretine açılması, bir seçim vaadi olarak değil, zamanı gelmiş tarihi bir zaruret ve sözünü ettiğimiz demografik ve kültürel çeşitliliğe sadakatle bağlılığın bir nişanesi olacaktır.


Orhan Miroğlu | Yazar ve AK Parti MKYK Üyesi

10.01.2023


() PeyamaKurd

Bu makale yazarın görüşlerini yansıtmaktadır. PeyamaKurdun yayın politikası ve editoryal paradigması ile her zaman uyumlu olmak zorunluluğu yoktur.

Ana Sayfaya Git