Kürdistan Bölgesel Yönetiminin çöküşüne seyirci kalmak, Irak Kürtleri ve ABDnin bölgedeki çıkarları açısından bir felaket olacaktır. Kürdistan Bölgesel Yönetiminin kaderi, Orta Doğunun sınırlarının belirlenmesinde de önemli bir rol oynayacaktır.
PeyamaKurd - Kürdistan Bölgesi Başbakanı Mesrur Barzani, bu ayın başlarında Beyaz Saraya yolladığı özel bir mektupta, ABDnin müdahale etmemesi durumunda Kürdistan Bölgesindeki federal sisteminin yakın bir zamanda çöküşle karşı karşıya kalacağı uyarısında bulundu.
Barzani mektupta, Kürdistan Bölgesel Yönetimi (KBY) için siyasi ve ekonomik zorlukların arttığı, Bağdatın ise giderek saldırganlaşan bir hükümete dönüştüğünü belirtti.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi, ABD için Orta Doğuda farklı açılardan önemli bir role sahip. Peşmerge Güçleri, IŞİD ve diğer milis ve terör gruplara karşı mücadelede kilit ortaklardan. Ayrıca Batının hem Irak hem de Suriyedeki terörle mücadele çabaları için hayati önem taşıyor.
Bölge, tarihsel olarak Irakın geri kalanındaki çatışma ve kargaşaya karşı bir tampon durumunda. Ayrıca yaklaşık 1 milyon mülteciye güvenli bir sığınak. Peşmerge ve KBY, Batı ülkelerine çok sayıda saldırı düzenlemekten sorumlu İran destekli milis gruplarının yükselişini de durduruyor.
Ancak ABD, çinle artan rekabet ve Ukraynadaki savaşla meşgul olduğundan olsa gerek Kürdistana pek ilgi gösterilmiyor gibi duruyor.
Washington yönetiminin odağının başka bir yerde olduğunu hisseden KBYnin düşmanları, (aralarında ABDnin terörist olarak tanımladığı milis gruplar da var) çember oluşturmaya başladı.
Kürdistanın çöküşü demek, sonuçları Irakın çok ötesine uzanan ayaklanma ve kaosa yol açacaktır.
***
Kürdistan Bölgesel Yönetimi son yıllarda bir dizi sıkıntı yaşadı. Mesrur Barzaninin 2019da göreve gelmesinden kısa bir süre sonra kabinesi pandemi, ABD ile İran gerilimi ve gelirlerinin büyük bir darbe almasının ardından bazı ekonomik kriz ile de karşı karşıya kaldı.
Kürdistan Yönetimi, bölgede en büyük iki siyasi parti olan Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) arasındaki rekabetten ötürü de güç kaybına uğradı. Bu durum, Kürtlerin Bağdattaki pazarlık gücünü zayıflattı. İran ve onun kontrolündeki Haşdi Şabi de dahil olmak üzere müttefikleri, Irak üzerindeki nüfuzlarını genişletmek için YNK ile ittifak kurarak Kürt anlaşmazlıklarından yararlandı.
İran destekli gruplar da Irak yargısı üzerindeki kontrollerini sağlamlaştırdı ve Şubat 2022de Türkiye üzerinden Kürt petrol ihracatının yasa dışı olduğuna dair bir kararın yolunu açtı. Bu, bir yıl sonra aynı sonuca varan uluslararası tahkim kararını etkiledi. O zamandan bu yana Kürt petrol ihracatının durması bölge ekonomisini felce uğrattı ve küresel enerji piyasalarını etkiledi;
Bu ayın başlarında, Irak Başbakanı Sudani ile Barzani arasındaki anlaşmanın bir parçası olarak KDP, Kerküke geri dönecekti. Ama Haşdi Şabi, ağustos ayında Kerkük Erbil ve diğer Kürt illerine bağlayan otoyolları kapatarak gelişmeyi baltalamak için harekete geçti. İran bağlantılı gruplar (Haşdi Şabi) federal hükümetinde desteğiyle Kerkükte durumu protesto eden Kürtleri katletti. Bağdattaki Federal Yüksek Mahkeme yaşananların ardından KDPnin geri dönüş kararını askıya aldı.
***
KDP ve YNK anlayış olarak birbirinden farklı
KDP ile YNK arasındaki bölünme Kürdistan Bölgesel Yönetimini derinden sarstı. Bugünkü rekabet, yeni nesil Kürt liderler arasındaki kişilik çatışmasını temsil etse de aynı zamanda iki partinin 2003ten bu yana izlediği gidişatı da yansıtıyor.
KDP, gücünün büyük bir kısmını, kendisine seçim başarısı sağlayan uzun süredir devam eden örgütsel disiplinine borçlu. YNK ise, kurulduğu günden bu yana neredeyse hizipleşmiş durumda. 2021de Bafel Talabani, kuzeni Lahor Talabaniyi yaptığı onca yolsuzluğa binaen görevden almak için harekete geçmiş ve almıştı.
Bu problemler YNKnin, KDPye ciddi bir alternatif sunma becerisini zayıflattı. Ayrıca, rakibini siyasi ve ekonomik açıdan zayıflatmak için Bağdatta İran yanlısı gruplarla birlikte çalışmayı tercih etti.
(YNK liderliği, Kürdistana yönelik füze ve İHA saldırılarına rağmen arka planda, ABD tarafından yaptırım uygulanan İranlı gruplar ile düzenli olarak görüşüyor.)
Bu durum, ABD ve onun partiyle ilişkilerinin yanı sıra YNKnin kendisi için de ciddi soruları gündeme getiriyor.
***
Kürtlerin problemleri ve İranın saldırıları, ABDnin bölgedeki çıkarları için de geniş kapsamlı sonuçlar doğuruyor. Erbil Yönetimi, IŞİDin kalıcı yenilgisini güvence altına alma ortaklığında hayati bir müttefiktir.
Kürtler arası kutuplaşmalar, İranın Iraka boyun eğdirme çabaları, Kürdistandaki ekonomik çalkantılar ve ABDnin IŞİDde karşı yürüttüğü operasyonları baltalıyor. Ayrıca ABD tarafından terörist olarak tanımlanan İran destekli militan grupları bölgede güçlendiriyor.
***
İran, Kürdistanda da ABDnin yerini almak istiyor
Erbildeki ABD üssü, Washingtonun Orta Doğudaki en önemli askeri üslerinden ve dinleme noktalarından biri. Bu üssün varlığı, ABD- Kürdistan Bölgesel Yönetimi ortaklığını sürdürmeye yardımcı olacak bir siyasi düzeni gerektiriyor.
İranın, Kürdistan Bölgesel Yönetimini zayıflatmayı ve sonunda yok etmeyi umduğu bilinen bir şey. Tahran, son yirmi yılda Bağdatta yaptığı gibi, Kürdistanda da ABDnin yerini almak için uzun bir oyun oynamaya istekli olduğunu kanıtladı.
Bundan dolayı ABD liderliği, İran ile gizli gizli anlaşmalarını sona erdirmesi için YNKye baskı yapmak üzere devreye girmeli. Aynı zamanda YNKyi, Kürdistanı 1990lardaki ikili idari yapıya döndürme tehdidinden caydırmalı; aksi takdirde bu, Kürdistanın özerkliğini ve 2005 Irak anayasası kapsamında zorlukla kazanılmış haklarını etkili bir şekilde ortadan kaldıracaktır.
Türkiye, son dönemde YNKnin kalesi Süleymaniyeye sığınan PKK savaşçılarına ve bağlı gruplarına yönelik insansız hava aracı saldırılarını artırdı. Bu durum şehirde istikrarı bozdu ve YNKnin sıkıntılarını artırdı.
***
YNK, Türkiye ile o konuda pazarlık yapabilir
YNK, şiddetli bir çatışmayı tetikleyeceği için PKKyi geri çekilmeye zorlayamaz, ancak Türkiyenin daha fazla saldırı yapmasını göze alamaz. Fakat Ankara ile, saflarında PKK ile bağlantılı olan Haşdi Şabi ile olan gizli gizli anlaşmasını sona erdirme taahhüdü temelinde bir pazarlık yapabilir.
Bu, YNKnin artık doğrudan veya dolaylı olarak PKKye izin vermemesini sağlayacaktır. Ayrıca bölgede İranın etkisini azaltacak, Türkiyenin endişelerini hafifletecek ve Türk saldırılarından kaynaklanan jeopolitik gerilimleri azaltacak
***
ABD, Kürdistan Bölgesinde olanlara karşı seyirci kalıyor
ABD, İrana yakın gruplar tarafından Bağdatta yargıyı boyunduruk altına almak yoluyla kurgulanan, Kürdistan ekonomisine karşı uyguladığı cezai tedbirlerine karşı koymada başarısız oldu. Sadece etkisiz bir şekilde kınadı. Bunun bölgenin çok ötesinde yansımaları var. Avrupa, Rusyanın Ukraynayı işgalinden bu yana giderek daha fazla Kürt petrolüne bağımlı hale geldi.
ABD şu ana kadar hem Kürtler arasındaki gerilime hem de İranın saldırılarına seyirci kalıyor. Washington bu sorunların Kürtlerin iç meseleleri olduğuna inanabilir ama bu bir hata.
Erbil, dirençli olduğunu kanıtladı ancak bunun da sınırları var. Bölge ekonomisinin tamamen çökmesi, sonuçta bölgeyi İrana teslim olmaya zorlayacaktır.
***
Washington yönetimi ne yapmalı?
Bunu önlemek için ABDnin belli hamleleri gerekiyor. Örneğin, Erbili korumak ve bütçe için, Kürtler arası gerilimlere arabuluculuk yapması gerekecektir.
Eğer ABD Kürtlerin çıkarlarını koruma konusunda ciddiyse, Erbilin düşüşünü tersine çevirmek için en iyi umudunun İrana yönelmek değil, tarafların kendi iç krizini ele almak olduğuna ikna etmekle başlayabilir.
Ayrıca ABD, arabuluculuğunu Kürdistanın gaz rezervleri üzerinde yoğunlaştırabilir, bu da potansiyel olarak uzun vadede küresel sıkıntıları giderirken Kürdistan Bölgesel Yönetimi ekonomisini de destekleyebilir.
KDP, sektörü ileriye taşımak ve yatırımcıları çekmek için siyasi ve anayasal meşruiyete sahip; ancak gaz rezervleri esas olarak YNK kontrolündeki bölgelerde bulunuyor.
ABD, doğal gazın altın çağı olarak tanımlanan bu dönemde Kürdistanın konumunun güvence altına alınması için YNK-KDP diyaloğunu teşvik edebilir. çünkü çözüm kendi içlerinde, İran ya da Bağdatta değil. Böyle bir gelişme, daha geniş bir çözüme doğru atılan adım olabilir.
YNK, KDPyi gelir paylaşmama ve kendi kontrolündeki Süleymaniye kentinin, diğer illerin gerisinde kalmasıyla suçluyor. Fakat, Süleymaniyenin geride kalması YNKnin siyasal olarak gerilemesinin bir yansıması. Ondan dolayı bu iddia da zayıf kalıyor.
Kürdistan Bölgesel Yönetiminin çöküşüne seyirci kalmak, Irak Kürtleri ve ABDnin bölgedeki çıkarları açısından bir felaket olacaktır. Kürdistan Bölgesel Yönetiminin kaderi, Orta Doğunun sınırlarının belirlenmesinde de önemli bir rol oynayacaktır.
Ranj Alaaldin | Foreign Policy
Ranj Alaaldin, Kriz Müdahale Konseyinin yöneticisi, Orta Doğu Küresel İlişkiler Konseyi üyesi ve Dünya Bankasında danışmandır.