PeyamaKurd - Heyet-u Tahriruş Şam (HTŞ) ile Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında ABD gözetiminde yürütülen müzakerelerde neler konuşuluyor?
HTŞ, Beşar Esadı devirmesinin ardından Suriyenin geleceği merakla beklenirken, önde gelen bir İsrail gazetesinde Ankaranın bölgedeki nüfuzuna dair bir yazı yayımlandı.
Haaretzin Orta Doğu ilişkileri analistilerinden Zvi Barelin kaleme aldığı analiz Suriye, Türkiyenin himayesine girerse İsrailin eylem özgürlüğü kısıtlanır başlığını taşıyor.
Türkiye stratejik çıkarını Kürt karşıtı siperde görüyor
Stratejik çıkarını Suriyeyi Kürt karşıtı sipere çevirmede gören Türkiye, Rusya ve İranın yerini almak istiyor. Suriyenin hava sahasının kontrolü de buna dahil ifadesiyle başlayan yazıda İsrailin Suriye topraklarındaki kontrolünü büyüttüğü de hatırlatıldı.
Binyamin Netanyahu yönetiminin Gazze savaşında Haması gerekçe göstererek neredeyse sınırsız hareket edebildiği ancak Suriyede benzer bir durumun olmadığı değerlendirmesi paylaşıldı.
İsraille çatışma niyetimiz yok diyen HTŞ lideri Ebu Muhammed Colaninin kazandığı uluslararası desteğin Tel Avivi kısıtladığı ve kısa süre içinde İsrail askerlerinin çekilmesi için baskı yapılabileceği savunuldu.
Zvi Barel neredeyse tüm dünyanın terör örgütü olarak tanımladığı HTŞnin kurmaya çalıştığı yeni rejimin uluslararası ilişkilerinin normalleştirilmesi için Ankaranın önemli çaba sarf ettiğini ve Suriye-Türkiye ilişkilerinin iyi komşuluğun çok ötesine geçtiğini belirtti.
Türkiye, İsrailin operasyonlarını da etkileyebilir
İsrailin önceden Hmeymim Hava Üssündeki Rus güçleriyle koordineli çalışarak etki gösterdiğini hatırlatan yazar, Suriye hava sahasının fiili yöneticisinin artık Türkiye olabileceğini ve yeni rejimle birlikte Tel Avivi engelleyebileceğini vurguladı:
Türkiye-Suriye ilişkisinin evrimi, İsrailin Suriyedeki operasyonlarını kayda değer ölçüde etkileyebilir. Türkiye, İsrail güçlerinin tampon bölgeden çekilmesine yönelik uluslararası çabaların başını çekmek haricinde, İsrailin hava operasyonu özgürlüğünün sınırlarını belirleyebilir.
Nihayetinde İsrail muhtemelen Türkiyeyle anlaşmalar yapma ihtiyacı hissedecek. Bu anlaşmalar Gazze gibi başka alanlarda siyasi maliyetleri de beraberinde getirebilir.
Ankara, SDGye karşı operasyonlarını genişletebilir
Suriyedeki İsrail operasyonlarını kınayan Türkiyenin de komşusunun topraklarının bir kısmını kontrol ettiğini hatırlatan köşe yazarı, Ankaranın SDGnin ağırlıkta olduğu ABD destekli güçlerden oluşan Suriye Demokratik Güçlerine (SDG) karşı düzenlediği operasyonları Fıratın doğusuna da taşımak istediğini aktardı.
SDGnin ise yeni Suriye bayrağını kullanarak rejimde kalmayı kabul ettiğine dair sinyaller verdiği bildirildi.
HTŞyle SDG arasında ABD gözetiminde yapılan müzakerelerde Kürtlerin Deyrizor, Rakka ve Tabkadan çekilme karşılığında Afrin, Tel Abyad ve Resulayna yerleşmeyi istediği iddiaları da yazıda yer aldı. Bu ihtimalin gerçek olması için Türkiyenin kontrol ettiği bu bölgelerdeki askerlerini çekmesi gerektiği söylendi.
SDG, geçici hükümet sonrası yönetimde yer almayı istiyor
SDGnin özerk yönetimlerinin tanınmasını, yetki süresi Mart 2025te biteceği açıklanan geçici hükümet sonrasında oluşturulacak Şam yönetiminde yer almayı, Türkiyeye bağlı tüm birliklerin çekilmesini ve Kürtçenin ikinci resmi dil olarak kabul edilmesini istediği de belirtildi.
Hem Türkiyeyi hem de SDGyi memnun etmek zorunda kalan Colaninin dikkatli olması gerektiği hatırlatıldı.