Hizbullah, Lübnan’da iç ve dış politikada çıkmazda!

PeyamaKurd - Lübnan'daki İran destekli Hizbullah Hareketi, İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesisi, Suriye'nin Arap ligine yeniden alınması, Lübnan-İsrail arasındaki deniz sınırı anlaşması gibi bölgedeki önemli gelişmeler karşısında b...

Haberler 15.08.2023 - 20:16 Son Güncelleme : 24.11.2024 - 07:45

PeyamaKurd - Lübnandaki İran destekli Hizbullah Hareketi, İran ve Suudi Arabistan arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden tesisi, Suriyenin Arap ligine yeniden alınması, Lübnan-İsrail arasındaki deniz sınırı anlaşması gibi bölgedeki önemli gelişmeler karşısında büyük bir çıkmaz ve dar bir manevra alanına girdi.

Lübnanda özellikle ülkenin güneyindeki Nebatiye ve doğusundaki Bekaa bölgesinde etkin bir nüfuza sahip olan Hizbullah, 2011de Suriyede patlak veren iç savaştan bu yana sözde ezeli rakibi İsrail ile mücadele etmek yerine, Şam rejimi için savaştı ve halen de Lübnan-Suriye arasındaki sınır bölgede askeri faaliyetlerine devam ediyor.

Hizbullah, 2008de İsrail ile mücadele nedeniyle devlete teslim etmediği silahları halka karşı kullanmasının ardından, Lübnandaki Hristiyan, Dürzi ve Sünnilerin büyük bir güvenini kaybedip örgütün asıl amacının Tahran ve Şam üzerinden Beyruttaki hakimeyi elde etmek olduğu ortaya çıktı.

Ardından Sünnilere karşı Esed rejiminin yanın savaşması ile Filistin davasının da aslında tamame toplumun konsolide etmek için bir araç olarak kullandığı şekilde yıllarca yorumlandı.

Ancak Tahran ve Riyad arasında 2016da kesilen diplomatik ilişkilerin yeniden tesisi, Şamın Arap ülkeleriyle ilişkilerini yeniden tesis etmesi, Hizbullahın manevra aranını daraltıp Lübnan içerisine çekilmesine yol açtı.

Hizbullah ise eski imajını yeniden kazanmak İstiyor

Hizbullah ise eski imajını yeniden kazanmak için bir süredir Lübnan sınırı üzerinden İsraile yönelik provokatif eylemlerde bulunarak Arap Dünyası ve Filistinliler ile İsraile ben buradayım geri geldim mesajı vermek istiyor.

Bu bağlamda, Hizbullah uzun bir süredir siyasi ilişkileri zayıflayan Hamas Hareketi ve İran destekli İslami Cihad ile Beyrut üzerinden ilişkilerin yeniden tesis etti. Ancak İsrailin dolaylı olarak temasta olduğu Fetih Hareketi, Lübnandaki Filistin kamplarında Hizbullah için halen bir engel.

Hizbullah, Filistin kamplarını tamamen kontrol etmek, kısmen seküler olan Fetihi Lübnandaki 12 kamptan silmek veya marjinalleştirmek için Filistinli radikal Sünni gruplara silah ve destek vererek çatışma başlattı.

Lübnanın güneyindeki en büyük Filistin Mülteci Kampı Ayn el Hilwede 29 Temmuzda Fetih ve selefi Filistinli gruplar arasında çıkan çatışmada günler sürdü. Taraflar arasında ateşkes olmadığı gibi halen kampın yüzde 50inde milisler mevzilenmeye devam ediyor.

Hizbullah Genel Sekreteri Nasrallah, kamptaki çatışmalardan sorumlu olmadıklarını belirtese de Lübnan kamuoyunda bu şekilde algılanması bir gerçek.

Kamptaki çatışmaların bitmesinden hemen sonra Hizbullahın ezeli rakibi Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi Güney Sorumlusu Elias Hasrouni öldürüldü. Lübnan Güçleri Partisi lideri Semir Cacaya göre olayın arkasında Hizbullahın olduğundan şüphelendiklerini söyledi.

Hasrouni suikastinden sonra bu sefer de Hizbullaha ait Bekaadan gelip Ayn el Hilwaya silah taşıyan kamyon Hristiyan beldesi Kahalede devrildi. Olayda 1 Hizbullah milisi öldürüldü.

Eski gücü yok

Art arda gelen olayların ardından Hizbullahın Lübnan içerisinde artık eskisi gibi at koşturamadığı, ülkedeki Şiiler dışında herkesin nefretle baktığı kriminal bir örgüt kabul edildiği analiz edilebilir.

Hizbullah ise hem Lübnandaki cumhurbaşkanlık seçiminde kendi Hristiyan adayını dayatmak hem de halk arasındaki gücünü yeniden konsolide etmek için İsrail ve Filistin kamplarına yoğunlaşmış görünüyor.

Hizbullahın bölgesel gelişmeler ve Lübnanda arta nefret nedeniyle derin bir çıkmazın başında.

Ana Sayfaya Git