PeyamaKurd - Siyonist Stratejiler Enstitüsü araştırmacısı Noa Lazimi, İsrailin, Türkiyenin Kürt politikalarına karşı yaklaşımını değerlendirdiği yazısında, İsrailin Kürtleri destekleyip desteklememesi gerektiğini sorguladı.
Lazimi yazıda, Türkiyenin Rojavaya karşısı sert tutumunun, İsrailin bölgesel politikaları ile nasıl etkileyeceği ve bu duruma nasıl tepki verilmesi gerektiği konusunu ele aldı.
Siyonist Stratejiler Enstitüsüden ulıslararası ilişkiler uzmanı Noa Lazimi, İsrael Hayom sitesinde yayımlanan Düşmanımın düşmanı: İsrail, Türkiyeye karşı Kürtleri desteklemeli mi? başlıklı yazısında İsrailin, Türkiyenin Kürt politikalarına karşı stratejik yaklaşımını derinlemesine ele aldı.
Lazimi yazısında, Kürtler ile Türkiye arasında yaşanan gerilimde İsrailin nasıl bir tutum alması gerektiğine değindi.
İsrail, Kürtlere destek vererek Türkiyeyi zayıflatmayı mı amaçlamalı, yoksa mevcut diplomatik dengeleri koruyarak tepkilerini sınırlı tutmalı mı? Yazısında, bu sorulara yanıt arayan Lazimi, bölgesel güç dengelerinin nasıl şekillendiğini ve bu gelişmelerin İsrailin çıkarlarıyla nasıl örtüştüğünü sorguladı.
Türkiyenin Kürt politikası ve İsrailin tutumu
Türkiyenin özellikle Rojava ve Kürdistan Bölgesinde Kürt milisler dediği PKK ve YPGye karşı sert bir politika izlediğine değinen yazar, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Kürtlerin özerklik taleplerini, ülkenin toprak bütünlüğüne yönelik tehdit olarak değerlendirdiğine dikkati çekti.
Bu nedenle, Türkiye yıllardır PKK ve diğer Kürt gruplarına karşı askeri operasyonlar düzenlediğini belirten Lazimi, şu ifadelere yer verdi:
Türkiye, Suriyenin kuzeyindeki Afrin, Tel Abyad gibi bölgelerde Kürt milislerinin etkisini kırmak için askeri harektlar düzenliyor. Aynı zamanda bu bölgelerdeki Türkçe konuşan milislerle de yerel yönetimler kurarak, Türkçe altyapı ve okullar açıyor. Bu tür adımlar, Türk hükümetinin uzun vadeli stratejilerinin bir parçası olarak bölgedeki Kürt özerkliğini zayıflatmayı hedefliyor.
Erdoğanın politikaları ve İsrail ile ilişkiler
Son yıllarda, özellikle 7 Ekimdeki Hamas saldırısının ardından Türkiye ile İsrail arasında ilişkilerde ciddi gerginlikler yaşandı.
Erdoğan, İsraile karşı sert bir dil kullanmaya devam ederken, Türkiyenin Haması açıkça desteklemesi, İsrail tarafından büyük bir güvenlik tehdidi olarak algılanıyor.
Erdoğan, ayrıca İsrailin bölgedeki politikalarına karşı sert eleştirilerde bulunarak, İsraili uluslararası alanda daha da izole etmeye çalışıyor.
Lazimi, bu durum hakkında şu değerlendirmeyi yaptı:
Erdoğan, İsraile karşı tutumunu sadece sözlü düzeyde bırakmakla kalmadı, aynı zamanda Hamasa olan desteğiyle İsrailin güvenliğine doğrudan bir tehdit oluşturuyor. Bu durum, İsrailin Türkiyeye karşı yaklaşımını sorgulamasına neden oluyor. Bunun yanında, Erdoğanın bölgesel politika ve ideolojik söylemleri, İsrailin güvenliğine tehdit oluşturan bir faktör.
ABDnin Suriyedeki rolü ve Kürtlerle ilişkisi
Noa Lazimi Amerika Birleşik Devletlerinin Suriyedeki poziyonu hakkında, ABD, Kürt gruplarıyla işbirliği yaparak Suriyedeki IŞİD tehdidine karşı önemli bir müttefik elde etti. Ancak, bu destek Türkiye ile ilişkileri zorlaştırdı. Türkiye, ABDnin bu desteğini, kendi ulusal güvenliğine karşı bir tehdit olarak görüyor ve özellikle Suriyenin kuzeyinde Amerikan askerlerinin Kürtlerle olan ilişkisini eleştiriyor. ABD, bu karmaşık ilişkilerde nasıl bir denge kuracağı konusunda büyük bir soru işareti taşıyor ifadelerini kullandı.
İsrailin Kürtleri destekleme seçeneği
Yazara göre İsrail, Kürtler ile olan ilişkisini derinleştirerek Türkiyeye karşı stratejik bir hamle yapmayı düşünüyor olabilir.
Bu tür bir strateji, Türkiyenin bölgedeki etkisini zayıflatmayı ve özellikle Suriyedeki Kürt özerkliklerini güçlendirmeyi amaçlıyor. Ancak yazara göre bu yaklaşım, Türkiye ile olan diplomatik ilişkileri tehlikeye atabilir ve bu da İsrail için büyük bir risk oluşturabilir.
Lazimi, bu durumun olası etkilerini ise şöyle yorumladı:
Kürt gruplarına destek, İsrailin bölgedeki etkisini artırabilir, çünkü Kürtler, hem Suriyenin kuzeyinde hem de Irakın kuzeyinde etkili askeri güçlere sahipler. Ancak, Türkiyenin Kürtleri destekleyen her türlü gücü bir tehdit olarak görmesi, İsrailin bu desteğinin Türkiye tarafından, Kendi toprak bütünlüğüne tehdit oluşturma olarak algılanmasına yol açacaktır.
ABD ve İsrail arasındaki Kürtlere destek stratejisi
Lazimi, ABDnin Suriyedeki Kürt desteğini ve İsrailin olası stratejisini değerlendirerek şunları belirtti:
ABD, Kürtlerle yaptığı işbirliği sayesinde Suriyedeki IŞİD tehdidi ile mücadele etmeyi başardı. Ancak, ABDnin bu politikası Türkiye ile olan ilişkilerini zorlaştırıyor. Türkiye, YPGyi PKK ile eş tutarak, ABDnin Suriyedeki Kürt gruplarına verdiği desteği bir tür tehdit olarak algılıyor. İsrailin de ABD ile bu stratejiyi benimsemesi, Türkiye ile ilişkilerde büyük bir çatışma yaratabilir.
Sonuç olarak Lazimi, Kürtleri desteklemenin teorik olarak İsrailin bölgedeki stratejik politikalarını artırabileceğine dikkati çekti.
Ancak İsrailli yazar bu durumun Türkiye ile ilişkilerde büyük bir gerilime yol açabileceğini ve İsrailin ulusal güvenliği için tehlikeli sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Lazimi, İsrailin, Kürtler konusunda net bir tutum sergilemektense, bölgedeki dengeleri gözeterek ve her gelişmeye göre adımlarını atarak hareket etmesi en doğru strateji olacaktır diye yazdı.