PeyamaKurd Türkiyede 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından DEM Partili Hakkri Belediye Eş Başkanı Mehmet Sıddık Akışın görevden uzaklaştırılarak, yerine Hakkari Valisi Ali çelikin kayyum olarak atanması gündeme damgasını vurdu.
DEM Parti, eylemlilik ve partili belediyeler önünde nöbet tutma kararı alırken, muhalefet partileri ile görüşme trafiği yürüterek, destek istedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanları CHP lideri Özgür Özel ile temasa geçti.
DEM Parti, Hakkariye kayyum atanmasının ardından, yenilerinin gelebileceği endişesini taşıyor ve bu konuda siyasal ve toplumsal muhalefetin tepkisinin süreci belirleyeceğini düşünüyor.
Parti yönetimi bu çerçevede yeni kayyum atamalarının önünü kesmek ve belediye meclisinde seçimi zorlamak için toplumsal ve siyasal muhalefeti harekete geçirme stratejisi izleme kararı aldı.
Mehmet Sıddık Akışın gözaltına alınıp, görevden uzaklaştırılmasının ardından DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) olağanüstü toplandı.Toplantı sürerken, Akışın yerine kayyum atandı.
DEM Parti yönetimi, yeni kayyum atamalarının önünü kesmek için partili belediyelerin önünde nöbet eylemi başlatma, belediye olmayan yerlerde de il, ilçe örgütlerinin protesto eylemi yapmasını kararlaştırdı.
DEM Parti, geçmişteki uygulamalarından farklı olarak muhalefet partileri ile de temasa geçti ve eylemlerine destek istedi.
Kayyum kararı bekleniyor muydu?
DEM Parti kaynakları, Hakkariye kayyum atamasına dönük işaretleri bir süredir gördüklerini ifade ediyorlar.
Sıddık Akış, 2014 yılında hakkında açılan dava nedeniyle 5 Haziran çarşamba günü (bugün) hkim karşısına çıktı. Verilen Kararda, Akış 19 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
BBC Türkçeye konuşan bir DEM Parti yöneticisi, En azından o zamana kadar beklenir diyorduk, ama onu bile beklemediler. Yaklaşık 10 gün önce mütalaa verilmesi ve hemen duruşmaya çağrılması nedeniyle kayyum atanabileceğini öngörüyorduk görüşünü dile getirdi.
DEM Parti yöneticileri İçişleri Bakanlığının gözaltı gerekçesi olarak 10 yıl önce açılan davayla ilgili yargılama sürecinin bilindiğini, ancak ikinci maddede yer alan Hakkri Cumhuriyet Başsavcılığının terör örgütüne üye olmak suçlamasından yeni bir soruşturma başlatıldığını gözaltına alındığında öğrendiklerini belirtti.
Yöneticiler, bu soruşturmanın birkaç günlük olduğu ve kayyum atamaya gerekçe üretmek için başlatıldığı görüşünde.
Akışın adaylığına Yüksek Seçim Kurulunun (YSK) izin vermesi, hakkında kesinleşmiş yargı kararı bulunmamasına karşın görevden uzaklaştırılması da tuzak olarak nitelendiriliyor.
Kayyum atamaları devam edebilir mi?
DEM Partililerin verdiği bilgiye göre Mehmet Sıddık Akış 1995 yılından bu yana DEM Parti geleneğinden gelen partilerde yöneticilik yaptı ve 31 Martta yapılan yerel seçimlerde de ön seçimden çıkarak belediye başkanlığına aday oldu.
Ancak belediye başkanı seçilmesinden sonra hakkında yeni bir soruşturma başlatıldığı bilinmiyordu.
Parti kaynakları, bu yolla İçişleri Bakanlığının istediği belediyeye kayyum atayabileceğine dikkat çekerek, Zaten başka yerlerde de hazırlık yapıldığını biliyoruz sözleriyle yeni atamaların olabileceğini dile getiriyor.
Bir parti yöneticisi muhalefetin, özellikle de CHPnin bu konudaki tutumunun süreç için belirleyici olacağını belirterek şu değerlendirmeyi yaptı:
Belediye başkanlarımız zaten aktif siyasette olduğu için yargılama dosyası olan çeşitli dosyalar var. Burada dikkat çeken nokta şu: Hakkri eş başkanımıza yönelik soruşturma, birkaç gün önce başlamış. Dolayısıyla öngöremezsiniz, gizli soruşturma yürütülmüş, o nedenle bütün belediyelere yaygınlaştırılabilir.
Amaç, Hakkariden başlayıp, toplumsal refleksi, muhalefetin tepkisini ölçüp genelleştirmek. Eğer tepki düşük olursa, Hakkaride olan uygulama genele yaygınlaştırılabilir.
Hakkri neden tercih edildi?
Kayyum atamalarını, OHAL uygulamasının Kürtler için devamı olarak nitelendiren DEM Partililere göre Hakkri özellikle tercih edildi.
Şırnakın taşıma seçmen nedeniyle kazanıldığını savunan DEM Partililer, iktidar bloğunun bu hattaki ikinci hedefinin de Hakkri olduğunu savunuyorlar.
31 Martta AKPnin seçimi almak için para dağıttığı ve taşıma seçmen yığdığını iddia eden DEM Parti kurmayları, yine de seçimi büyük farkla aldıklarını anımsatıyorlar.
AKP adayı İsmet Ölmeze seçim sonuçlarına itiraz baskısı yapıldığını, ancak Ölmezin bunu kabul etmediğini belirten DEM Parti kurmayları, İktidar, Şırnak - Hakkari hattını almak için çok uğraştı, Hakkariyi seçimde alamadı o nedenle kayyum atandı görüşünü dile getiriyorlar.
Muhalefetten ne bekleniyor?
DEM Parti, önceki yıllardaki kayyum atama süreçlerinin tersine, toplumsal muhalefeti genişleterek, kayyum atamalarının önüne geçme hesabı yapıyor.
Hakkariye kayyum atanmasının hemen ardından başta CHP olmak üzere muhalefet partileri ile temasın altında da bu anlayış yatıyor.
31 Mart Yerel Seçimlerinde Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydanın memnu (yasak) haklarının iadesine yapılan itiraz gerekçe gösterilerek, mazbatasının verilmemesi üzerine AKP içinden ve muhalefetten yükselen tepkiler nedeniyle geri adım atıldığı anımsatılıyor.
DEM Parti, 31 Mart Yerel Seçimlerinde iktidara karşı güçlü mevziler kazanan CHP ve Yeniden Refahın yanı sıra diğer muhalefet partileri için kayyum atanması sonrasındaki süreci demokrasi, adalet mücadelesi sınavı olarak görüyor.
DEM Parti kurmayları, eğer ilk kayyum atamasına güçlü tepki gösterilmezse, bunun CHPye ve diğer muhalefet partilerine de uzanacağını düşünüyor.
DEMli isimler, Türkiyede muhalefete zaten yakıştırılan siyasi suç terör. Onun için siyasi nedenlerle terör yaftası yapıştırılan belediye başkanlarına partisi ne olursa olsun sahip çıkmak gerekiyor. Onun için CHPnin bu sınavdan başarılı çıkması, gelecekte kurguladığı, hayal ettiği Türkiyenin gereğidir. Onun için bu CHPnin en önemli sınavıdır.
Diğer yandan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Zeliha Aksaz Şahbaz, Antalya Milletvekili Cavit Arı, Bursa Milletvekili Kayıhan Hakkariye giderek incelemelerde bulundu.
Normalleşme, yumuşama süreci nasıl etkilenir?
AKPnin ilk kez oy oranıyla ikinci sıraya gerilediği 31 Mart seçimlerinden sonra en çok merak edilen konu başlıklarından birisi kayyum atamalarının devam edip etmeyeceğiydi.
15 Temmuz 2016daki darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL sürecinde HDPli belediyelere yönelik başlayan kayyum uygulaması, 2019da yapılan yerel seçimlerden sonraki olağan dönemde de devam etmişti.
31 Mart seçimlerinin ardından muhalefet cephesinde, CHP lideri Özgür Özelin Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanı ziyareti ile başlayan siyasette normalleşme, yumuşama sürecinin en önemli göstergelerinden birisinin kayyum atamalarına son verilmesi olacağı konuşuluyordu.
Siyasette yumuşama dönemi beklentisi içinde olan kesimlerce Van Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Abdullah Zeydana mazbatasının verilmemesi kararından toplumsal tepki üzerine geri adım atılması örnek gösterilerek, iktidarın kayyum politikalarından vazgeçebileceği beklentisi dile getiriliyordu.
DEM Parti yönetimi ise iktidarın kayyum ataması ile muhalefeti bölme, DEMi yalnızlaştırma, kriminalize etme taktiği izlediği görüşünde.
İktidarın Kürtsüz normalleşme arayışında olduğunu savunan parti kurmayları, Aslında seçimden sonra da iktidarda MHP politikaları galip geldi. Normalleşme dedikleri, seçimle zayıflayan iktidarın kendisine güç takviyesine dönük turlar. CHPyi yanlarına çekme girişiminden öteye gitmez yorumunu yapıyor.