“Şiddet olayları dengeleri, Kürtlerin lehine çevrilmiş olabilir”

PeyamaKurd - Kürt meselesinin çözülememesi, Suriye’nin ABD dâhil birçok ülkeyle ilişkilerini etkiliyor. Altı ay önce Suriye’nin Kürtleri, ülkenin doğusundaki zengin kaynaklara sahip bölgede on yılı aşkın süredir fiilen ...

Haberler 15.09.2025 - 14:51 Son Güncelleme : 15.09.2025 - 18:50

PeyamaKurd - Kürt meselesinin çözülememesi, Suriyenin ABD dhil birçok ülkeyle ilişkilerini etkiliyor.

Altı ay önce Suriyenin Kürtleri, ülkenin doğusundaki zengin kaynaklara sahip bölgede on yılı aşkın süredir fiilen sürdürdükleri özerk yönetime son vermeleri için ABDnin baskısıyla Şamla bir anlaşma yaptı. ABD Başkanı Donald Trump yönetimi, Ankara ile ilişkileri geliştirmek amacıyla Suriyede Türk çıkarlarını gözetmeye başlamıştı. Bu süreçte ABDnin Türkiye büyükelçisi ve Suriye özel temsilcisi Tom Barrack öne çıktı.

Batılı bir diplomat The National haber ajansına, Amerika Birleşik Devletleri, Irakta olduğu gibi, IŞİDle mücadele edemeyen zayıf bir merkezi hükümet görmek istemedi. Bu da ülke içindeki bölünmelerin sona ermesini gerektiriyordu dedi.

Dengeler, Kürtlerin lehine çevrilmiş olabilir

Ancak 10 Mart anlaşmasından bu yana Şamın attığı adımlar, özellikle Süveydada Bedevi kabileler ile Dürzi savaşçılar arasında patlak veren şiddet olaylarına güvenlik güçlerinin müdahili, dengeleri Kürtlerin lehine çevirmiş olabilir. Ürdün sınırındaki güney vilayetinde çoğu Dürzi yüzlerce sivilin öldüğü bildirildi.

Kürt meselesinin çözülememesi, Suriyenin ABD başta olmak üzere diğer ülkelerle ilişkilerini de etkiliyor. Geçen ay Washington, Suriyede Adem-i merkeziyetçi bir sisteme daha yumuşak yaklaşacağına dair sinyal verdi.

ABD desteği olmadan, iç savaşın harap ettiği Suriyenin yeniden inşası için büyük ölçekli projelere fon bulmak neredeyse imknsız. Washingtonun, çoğunlukla Kürtlerin öncülük ettiği Demokratik Suriye Güçlerinin (DSG) kontrolündeki doğu bölgelerinde yaklaşık 2.000 askeri bulunuyor.

Şeybani, sürekli SDGnin dağıtılmasından bahsediyor

Geçen ay, ABDnin arabuluculuğunda DSGye yakın Kürt siyasetçi İlham Ahmed ile Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani Şamda bir araya geldi. Ancak merkezi hükümet sert tavrını sürdürdü.

Kaynaklar, Şeybaninin toplantılara geç geldiğini ve neredeyse sadece DSGnin dağıtılmasından söz ettiğini belirtiyor. Oysa 10 Mart anlaşmasında doğudaki tüm halkların haklarının güvence altına alınması gibi başka maddeler de bulunuyordu.

ABD Merkez Komutanlığının yeni başkanı Amiral Brad Cooper, geçtiğimiz hafta doğu Suriyede DSG komutanı Mazlum Abdi ile bir araya geldi. Görüşme, DSG ile Şam arasında, çoğunlukla Fırat Nehri çevresinde konumlanan cephe hatları boyunca birbirini saldırmakla suçladığı döneme denk geldi.

Kürtlerin artan özgüveni, DSG kontrolündeki doğu yönetiminin bu ay Şamla kısmi müfredat paylaşımı anlaşmalarını iptal etmesiyle de görüldü. Kürdistan Bölgesinden farklı olarak, bu bölgelerde yaşayan Arap kabilelerinin Orta Doğunun farklı yerleriyle akrabalık bağı bulunuyor.

Dürziler, Süveydadaki çatışmalarda hükümet güçlerini Bedevi kabilelerin yanında yer almakla suçladı. Cumhurbaşkanı Ahmed el-Şara, özellikle Ürdündeki kabilelerle yakın bağları bulunan destekçilerinden eleştiriler aldı. Ancak geçen hafta, doğudaki Deyrezzor vilayetinde kabileler DSG devriyelerine saldırdığında, Şamdan pek destek görmediler. DSGli bir yetkili, saldırıların IŞİD üyelerine yönelik tutuklama kampanyasına tepki olarak gerçekleştiğini söyledi.

Şaranın çin ve Rusya ile ilişkiler kurma çabası

Kürt yazar Hoşeng Ossiye göre, Şaranın çin ve Rusya ile ilişkiler kurma çabası, ABD desteğini kaybetme ihtimaline karşı bir hazırlık anlamına geliyor. Ossi, Türkiyenin Washingtonu Şama sahip çıkmaya ikna ettiği yönündeki görüşün değişmekte olduğunu, ancak Ankaranın hl Suriyedeki en önemli aktör olduğunu belirtti.

Mayıs ayında Ankara, Washington ile Şam arasında normalleşme sürecini başlattı. Bu süreçte hükümetin başında, aralık ayında Beşar Esad rejimini deviren eski Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ) üyeleri bulunuyordu. Eski başkanın devrilmesi, Rusya ve İranı bölgedeki bir uydu devletten mahrum bıraktı ve Orta Doğuda yeni bir hizalanmaya yol açtı.

Ossi, Washingtonun uzun vadeli istikrar için vilayetlerde özyönetim sisteminin kurulması adına Şam ve Ankara üzerinde baskı kurması gerektiğini söylüyor: Suriye böyle başladı, diyerek ülkenin Osmanlı kalıntılarından 20. yüzyıl başında parçalanarak ortaya çıktığını hatırlatıyor.

Türkiye, Suriyenin yeni ordusunun en önemli destekçisi konumunda

Türkiye, Suriye Kürtlerinin silahlandırılmasını büyük bir tehdit olarak görse de, 2016da Washington ile DSGnin genişlemesini engellemek için kendi kontrol bölgesini oluşturacak anlaşmalar yaptı. Ülkede binlerce Türk askeri bulunmaya devam ediyor, bu da İsrailin tepkisine yol açıyor. Türkiye, Suriyenin yeni ordusunun en önemli destekçisi konumunda.

Eski Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye Kürtlerinin Ankara tarafından tehdit olarak görülmemesi gerektiğini ve DSGnin Suriye ordusuna entegre edilmesi için yollar bulunabileceğini söyledi.

Ancak Davutoğlu, Ankaranın Amerikalıların Suriyeye yalnızca ülkeyi zayıf, kriz içinde, bölünmüş veya Adem-i merkeziyetçi tutmak için yaklaştığını hissetmesi halinde ABD ile Türkiye arasında bir sorun çıkabileceği uyarısında bulundu. Ona göre bu senaryo, İsrailin çıkarlarına hizmet eder.

Ana Sayfaya Git