PeyamaKurd - Türkiye bölgede önemli bir siyasi nüfuza ve ülkeler arasındaki problemleri çözme noktasında önemli role sahip. Türkiye, son yıllarda küresel ticaret merkezi haline gelme hedefiyle hareket ediyor.
BAE merkezli düşünce kuruluşu Arab Institute for Security Studiesde, G20 zirvesinde ABD tarafından açıklanan Hindistan-Orta Doğu koridoru ve bu koridordaki Türkiyenin olası etkisinin ele alındığı bir analiz yayınlandı.
Türkiyenin Doğuyu Batıya bağlayan orijinal geçit olarak İpek Yoluna kadar uzanan yüzyıllık statüsünü yeniden hayata geçirmek amacıyla hareket ettiği ifade edilen analizde, Türkiyenin bu projeye vereceği desteğin, hedefleri daha da kolaylaştıracağı tespitine yer verildi.
Türkiye, alternatif bir yol için çabalıyor
Türkiye, kendisini yeniden önemli bir küresel ticaret merkezi haline getirme hedefiyle bölgesel ortaklarıyla yoğun müzakereler yürüterek Hindistan-Orta Doğu ticaret rotasına alternatif bir güzergh hayata geçirmeye çalışıyor denilen değerlendirme şöyle devam etti:
Hindistan-Orta Doğu koridorunun küresel olarak büyük potansiyeline rağmen, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; Türkiye olmadan koridor olamayacağını ve Doğudan Batıya ticaret için en uygun rotanın Türkiyeden geçmesi gerektiğini söyledi.
Ankara, Türkiyenin Doğuyu Batıya bağlayan orijinal geçit olarak İpek Yoluna kadar uzanan yüzyıllık statüsünü yeniden hayata geçirmek amacıyla, Kalkınma Yolu girişimi olarak adlandırılan alternatif bir rota için çalışıyor.
Türkiye, Irak için farklı bir yolu da düşünüyor
Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Irak, Katar ve BAE ile önümüzdeki birkaç ay içinde gün ışığına çıkacak bir ticaret girişimi konusunda görüşmeleri ilerletiyor.
Irak hükümeti tarafından açıklanan planlara göre; 17 milyar dolar değerindeki proje ile, Irakın güneyindeki Grand Faw Limanından (Basra) çıkarılacak olan mallar, bir demiryolu ağı (Ovaköy projesi) ile Türkiyeye ulaştırılacak.
Uzmanlar ise yaptığı değerlendirmede şu görüşe yer veriyor;
Türkiye, projenin tüm kapsamını gerçekleştirecek alt yapıyı inşa etmek için BAE ve Katarın desteğine güveniyor gibi görünüyor. Bunun gerçekleşmesi için Körfez ülkelerinin yatırımın geri dönüşüne ikna olması gerekiyor.
Ayrıca Türkiyenin coğrafi ticaret avantajını kullanarak Hindistan-Ortadoğu girişimine katılmaya zorlayabileceğini belirtiliyor.
Türkiyenin Batıda ve Doğuda denge olma çabalarına rağmen, çatışan ittifaklar son zamanlarda ABD ile gerilimleri tetikledi ve bu da Türkiyenin deniz taşımacılığı faaliyetlerinin engellenmesine neden oldu.
Türkiyeyi bypass edecek bir hamle mi?
Dahası Türkiyenin devlet adamları arasında, Joe Bidenın onayladığı koridorun ardındaki nedenlerin yalnızca operasyonel kolaylık ve rahatlığın ötesine geçtiğine dair şüpheler de var.
ABD ve AB destekli Hindistan-Orta Doğu koridoru, alt kıtadan gelen malları Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan, Ürdün ve İsrail üzerinden Avrupa pazarlarına taşıyacak ve bu süreçte Türkiyeyi bypass edecek.
Uzmanlar da Hindistan-Orta Doğu koridorunun öncelikli amacının rasyonellik ve verimlilik olduğu konusunda şüphelere sahipti. Zira bir ticaret yolu sadece ticari ihtiyaçları karşılamak anlamına gelmez. Aynı zamanda jeostratejik rekabetin de bir yansımasıdır.
Nitekim G20 rotası aynı zamanda çinin Kuşak ve Yol Girişimine bir yanıt olarak da algılandı.
Türkiyenin sınırlı da olsa desteğini alan bir Hindistan-Orta Doğu koridoru, daha etkin olabilir. Zira Türkiyenin desteğini alan Kuşak Yol Girişimi, çinin dış politikasının bir aracı ve ülkenin dünya çapındaki siyasi ayak izini genişletme çabası olarak algılanıyor.