Roboski Katliamı’nın üzerinden 14 yıl geçti!

PeyamaKurd - Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde 28 Aralık 2011'de Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17’si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti. Roboski Katliamı’nın üzerind...

Haberler 28.12.2025 - 09:18 Son Güncelleme : 28.12.2025 - 13:38

PeyamaKurd - Şırnakın Uludere ilçesine bağlı Roboski (Ortasu) köyünde 28 Aralık 2011de Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) ait savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 17si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti. Roboski Katliamının üzerinden 14 yıl geçti. Bu süre zarfında ne sorumlular tespit edildi ne de herhangi birisi yargılandı.

Roboski Katliamında hayatını kaybeden 34 kişi bugün mezarı başında anılacak.

Anma programına DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, milletvekilleri, siyasetçiler ve vatandaşların katılması bekleniyor.

Ne olmuştu?

Roboskide 28 Aralık 2011 gecesi sessizlik bir anda uçak, bomba ve çığlık sesleri ile bozuldu. Gece saatler 21:20yi gösterdiğinde, 4 adet F-16 savaş uçağı, sınır bölgesinde sivilleri bombaladı.

Ardından bölge peş peşe 3 defa daha bombalandı. Bombardımanda 17si çocuk 34 kişi hayatını kaybetti.

Kürdistan Bölgesinden getirdikleri mazot ve gıdaları taşıyan katırlarla sınırı geçtikleri sırada bombalanan gruptan sadece Servet Encü sağ kurtulabildi.

3 Ocak 2012de Türkiye Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç tarafından yapılan açıklamada, yaşanan olayla ilgili resm özür beklenmesinin yanlış olduğu, öldürülen sivillerin ailelerine tazminat ödeneceği belirtildi.

Aileler, Şubat 2012de Başbakanlık tarafından verilen 123er bin liralık toplam 4 milyon 182 bin lira tutarındaki tazminatı kan parası ve sus payı olarak gördükleri için kabul etmediler.

Davalar sonuçsuz kaldı

Öte yandan aradan geçen 14 yılda bugüne kadar ne bir sorumlu tespit edildi ne de herhangi bir kişi yargılandı. Ailelerin Türkiyede açtığı davalar sonuçsuz kaldı, dava Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden (AİHM) geri döndü.

Olayla ilgili ayrıca Mecliste bir araştırma komisyonu kuruldu. Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Uludere Alt Komisyonu, yaklaşık 15 ay süren çalışmalarını Mart 2013te tamamladı.

Komisyonun hazırladığı 84 sayfalık raporda, sadece İHA görüntülerine dayanarak kimlik tespiti yapmanın mümkün olmadığı ifade edildi.

Komisyon raporunda, Olayın kasten yapıldığına yönelik herhangi bir delil elde edilememiştir sonucuna vardı.

Ayrıca Türkiye İçişleri Bakanlığı müfettişleri de konuyla ilgili inceleme yaparak, bir rapor hazırladı.

Konuyla ilgili soruşturma başlatan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Haziran 2013te görevsizlik kararı vererek, dosyayı askeri savcılığa sevk etti.

Askeri savcılık da Ocak 2014te şüpheli olarak adı geçen 5 askerin kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı belirtildi ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Olayda hayatını kaybedenlerin yakınları ise yürütülen soruşturmalardan çıkan sonuçlardan dolayı memnun olmadıklarını belirtiyor.

Soruşturmaların sonuçsuz kalması üzerine mağdur yakınları Temmuz 2014te Anayasa Mahkemesine (AYM) bireysel başvuruda bulundu.

AYM ise Şubat 2016da başvuruda bulunan 53 avukattan üçünün vekaletnamesinin dosyada yer almadığı gerekçesiyle reddetti ve eksik evrakların belirtilen 15 günlük süreden iki gün gecikmeli olarak teslim edildiği için davayı kabul etmedi.

Bunun üzerine hayatını kaybeden 34 kişinin 281 yakını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvurdu.

AİHM, iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle Mayıs 2018de başvuruyu reddetti.

Ana Sayfaya Git