PeyamaKurd - Alman basınında Ortadoğuda değişen dengelerin Türkiyeye Suriyede avantaj sağladığı belirtilirken, bunun aynı zamanda riskler taşıdığına dikkat çekiliyor.
Suriyede cihatçı ve muhalif grupların Esad rejimini hedef alan saldırılarla iç savaşın yeniden alevlenmesi, bu grupların ülkenin en önemli ikinci büyük kenti Halepte kontrolü ele geçirmesi, Alman medyasında ilginç analiz ve yorumlar DW Türkçe tarafından okuyuculara aktarıldı.
Frankfurter Allgemeine Zeitungun Suriyedeki gelişmelere ilişkin analizi Erdoğan sevinebilir, Putin öfkelenecek başlığını taşıyor.
Analizde, İslamcı isyancıların Suriyenin en büyük ikinci kenti Halepi büyük ölçüde ele geçirmiş olması, Esad rejiminin on yılı aşkın bir süre sonra karşı karşıya geldiği en büyük tehlike olarak nitelendiriliyor.
Gelişmelerin bölgedeki güç dengelerini sarstığına dikkat çekilen yazıda, Esadın zayıflaması Türkiyeyi avantajlı bir konuma getirmektedir deniliyor.
**
Ankara için hassas oyun hangi riskler barındırıyor?
Aynı gazetede yer alan Türkiye fırsatı değerlendiriyor başlıklı yorumdaysa, Türkiye ve isyancıların Halep hamlesi çok bilinmeyenli hassas bir oyun olarak nitelendiriliyor.
Yorumda, gelişmelerin İranın Ortadoğudaki nüfuzunun giderek eridiğini gözler önüne serdiği belirtilirken, Tahranın en önemli müttefiki Lübnan Hizbullahının İsrail tarafından zayıflatılmasını henüz hazmetmemişken şimdi de kol kanat gerdiği Esad rejiminin sallantıda olduğuna dikkat çekiliyor.
Gelişmelerin aslında Ankara için de risklerler taşıdığına vurgu yapılan yorumda, bu riskler şu ifadelerle aktarılıyor:
Türkiye fırsatı değerlendiriyor ve Suriyede zayıflayan İran Devrim Muhafızlarının bıraktığı boşluğa doğru ilerliyor. Ancak cihatçı milislerin Şama doğru ilerleme hızı, Ankarayı da endişelendiriyor olsa gerek. çünkü aslında Türkiyenin asıl amacı, Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü sağlamak ve Kürtlerin özerklik çabalarını geri püskürtmek için Esad ile anlaşabilmek, bunun için de Esad üzerinde baskı kurmak. Yoksa yeni mülteci akınlarını tetikleyebilecek bir savaşı yeniden alevlendirmek, Ankaranın çıkarına olmasa gerek.
**
Tek umut Erdoğan mı?
Frankfurter Rundschau gazetesi ise Suriyede savaş yeniden alevleniyor başlıklı yorumunda, Halepte tıpkı yaklaşık 10 yıl önce olduğu gibi binlerce sivilin hayatını kaybedebileceği uyarısında bulunuyor.
Diktatör Beşar Esadın Suriye ordusu, stratejik nedenlerden ötürü Heyet Tahrir Şamın İslamcı isyancılarını iktisadi açıdan önem taşıyan Halepten çıkarmak zorunda ifadelerine yer verilen yorumda, Esad rejimine müttefikleri İran ve Rusyanın geçmişte olduğu ölçüde destek veremeyecekleri aktarılıyor.
Rusyanın askeri güçlerinin Ukraynaya odaklandığına, İsrailin de İranın Irak ve Suriyedeki milislerini kırıp geçtiğine, Lübnandaki Hizbullahı da savaşamaz hale getirdiğine işaret edilen yorumda, son gelişmelerle birlikte yeniden alevlenen Suriyedeki iç savaşta Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın kilit bir rolünün olabileceği kaydediliyor.
Yazıda, Halepte yaşayanların artık umut edebilecekleri tek bir şey kaldı. Umut edebilecekleri tek şey Suriye-Rusya-İran ittifakının Erdoğanı isyancıları yumuşatmaya ikna etmesi. çünkü Batılı devletler artık arabulucu olarak devreye giremez. ABD Başkanı seçilen Donald Trumpın ihtilafa müdahil olması pek olası görünmüyor. ABnin siyasi nüfuzu ise çok sınırlı deniliyor.
**
Türkiye avantajlı konumda
Reutlinger General-Anzeiger de, Ankaranın avantajlı bir konumda bulunduğunu kaydediyor.
Yorumda, Erdoğan, bazen Moskova ile iş tutuyor gibi görünse de aslında bölgede kendi çorbasını pişiriyor. Ancak bölgedeki insanlar için savaşın yeniden başlaması, özellikle de bu soğuk, her açıdan bir felaket görüşü aktarılıyor.
ABye yeni kitlesel göç uyarısı
Stuttgarter Nachrichten ise Batı, Suriyede sadece izleyeci konumunda başlıklı yorumunda, Kötüler kötülerle savaştığı için Batının Suriyede yaşananlara gözlerini yumduğunu, bu nedenle artık başka aktörlerin ülkenin geleceğinde belirleyici konumda olduklarına işaret ediyor.
Ancak bu ihtilafın Avrupa için de sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekilen yorumda, Esad, Rusya ve İranın desteğiyle karşı saldırıya geçerse, yüz binlerce sivili Türkiye sınırına sürebilir. İşte o zaman Avrupaya yeni bir kitlesel göç akını yaşanabilir. çünkü Türkiye daha fazla Suriyeliyi kabul etmek istemeyecek uyarısı yer alıyor.
Ne Almanya ne de diğer AB üyesi ülkelerin buna hazırlıklı olmadığına vurgu yapılan yorumda, Son zamanlarda Suriye hakkında konuştuklarında siyasi çözümden değil, sadece mültecileri iç savaşın olduğu ülkelerine nasıl geri göndereceklerinden sözediyorlardı dendi.
Şimdi Suriyede bundan sonra ne olacağına Rusya, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) gibi aktörlerin kendi aralarında karar vereceklerinin belirtildiği yazıda, Avrupa onlar ne karar verirse onunla yaşamak zorunda kalacak ifadeleri yer aldı.
**
Demokratik bir Suriye inşa etme zamanı
Die Tageszeitung (taz) gazetesi yorumunda zor görünse de Esadsız bir Suriye inşa edilmesi için fırsattan yararlanılması gerektiğine dikkat çekiyor.
Gazete yorumunda, sekiz yıl önce Rusya ve Esad rejiminin savunmasız ve açlık çeken insanların üzerine varil bombaları ve roketler yağdırdığını, Halepdeki insanların cehennemi yaşadıklarını, hayatta kalanların Aralık 2016da İdlib bölgesine götürüldüklerini ve bu gelişmelerin Esad ve Putinin zaferi olarak görüldüğünü anımsattı.
Ancak o zaman bile bazı yıkılan binaların duvarlarında Geri döneceğiz yazıyordu. Ve 8 yıl sonra geri döndüler ifadelerine yer verilen yazıda Bu, neredeyse tarihte emsali olmayan tarihi bir rövanş dendi.
Artık Esad rejiminin Suriye genelinde çöküşün eşiğine geldiğine ve Suriyenin geleceği ile ilgili endişeli bir belirsizliğin hakim olduğuna işaret edilen yorumda, Radikal İslamcılar isyancılar arasındaki tonu belirleyecek mi? Farklı gruplar arasında bir savaş çıkacak mı? Başta Türkiye olmak üzere dış güçler Suriyeli grupları birbirlerine karşı mı kullanıyor? gibi pek soruya yanıt arandığı belirtiliyor.
2011 yılında özgür bir Suriye için ölümü göze alarak cesurca sokaklara çıkan aktivistlerinin çoğunun çoktan öldüklerine, kiminin açlıktan, kiminin zehirli gaz ya da işkence odalarında öldürüldüklerine işaret edilen yorumda, Hl savaşabilecek durumda olanlar ise hayal bile edilemeyecek şeylere katlanmak zorunda kaldı ifadeleri yer alıyor.
Yazıda, Suriyede kimsenin artık kimseye güvenmediğinin altı çizilerek şunlar kaydediliyor:
Bu durumda demokratik bir Suriye inşa etmek imknsıza yakın. Ancak şimdi olması gereken tam da budur. Suriye yeniden inşa edilmelidir: Esad olmadan, savaş ağaları olmadan. Bu yöndeki ilk adım atıldı. Dünyanın dört bir yanında yıllardır bu dehşetin sona ermesini umut eden milyonlarca Suriyeli bu sevinç anını hak ediyor. Ama kendileri de bunun uzun sürmeyebileceğinin farkındalar.