PKK'nin Türkiye'den çekilme kararı sonrası DEM Parti'den ilk açıklama

PeyamaKurd - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, PKK'nin Türkiye'den çekilme kararı sonrası düzenledikleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bugün Ankara’da düz...

Haberler 27.10.2025 - 14:05 Son Güncelleme : 27.10.2025 - 19:18

PeyamaKurd - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, PKKnin Türkiyeden çekilme kararı sonrası düzenledikleri basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

Bugün Ankarada düzenlenen basın toplantısında konuşan Tuncer Bakırhan, Türkiye tarihinin akışının değiştirebilecek anlardan geçtiklerini belirterek, Bu an, demokrasiden ve yaşamdan yana olan herkesin emeğiyle doğdu. Uzun bir yürüyüşün kritik dönemecine büyük umutlarla gelmiş bulunuyoruz. Türkiyenin her bir karış toprağı büyük bedeller ödedi, büyük acılar yaşadı. Dün tarihi bir gelişme yaşandı. dedi.

Bakırhan: Geri çekilme kararı, barış yolundaki kararlılığın en somut ifadesi

Tuncer Bakırhan, PKKnin Türkiyeden çekilme kararını şu sözlerle değerlendirdi:

Son olarak 26 Ekimde, yani dün, ülke olarak çok kritik ve anlamlı adımlardan birine tanıklık ettik. Daha önce fesih kararı alan PKK, tüm güçlerini Türkiye sahasından çektiğini açıklayarak çözüm ve barışta ısrarcı olduğunu dünya kamuoyuna deklare etti. Bu karar, yeni bir aşamanın kapısını ardına kadar açan, çözüme ve barışa imkan sunan bir adımdır.

Bu geri çekilme kararı, barış yolundaki kararlılığın en somut ifadesi, demokratik ve siyasi çözüme olan inancın sarsılmaz bir adımıdır. Yeni bir döneme, yeni bir ruha en güçlü çağrıdır. Dünkü karar, sadece geri çekilme değil, demokratik geleceğe yönelik güçlü bir atılımdır. Bu adım, aynı zamanda gelecek yüzyılı kazanma adımıdır. Yirminci yüzyıl bu topraklarda çatışmaların, acıların, kayıpların, gözyaşlarının yüzyılı oldu. Yirmi birinci yüzyıl ise barışın, kardeşliğin, eşitliğin, ortak geleceğin ve demokratik cumhuriyetin yüzyılı olmalıdır. Tarih bize bu şansı veriyor; bu fırsatı heba etmemeliyiz.

Artık geçmişin acılarını tekrarlamak değil geleceğin umutlarını inşa etme zamanı olduğunu vugulayan Bakırhan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Artık kucaklaşma; birleşme ve kardeşlik zamanıdır diyoruz. Gelinen noktada, sürecin birinci aşaması kapanmıştır. Kongre kararları ve silahların yakılmasının ardından, çekilmenin de tamamlanmasıyla yeni bir sayfa açılmıştır. Şimdi çözümü başka bir yerden beklemeden kendi hikayemizi yazma zamanıdır. çok daha kritik ve hayati olan ikinci aşamaya, yani hukuki ve siyasi adımlarla toplumsal barışa geçiş zamanıdır. Bu aşama zorlu olduğu kadar anlamlıdır da.

Süreç yasalarla, haklarla, özgürlüklerle gelişmeli. Siyaset ve demokrasi dili güçlendirilmelidir. Hukuk barışın; adalet ise geleceğin temeli olmalıdır. Hem dünkü kararın alınmasında hem de diğer adımların önünün açılmasında Sayın Öcalan büyük bir kararlılık ve barış vizyonu ortaya koymuştur. En çetin şartlarda dahi hep siyasi çözümden yana tavır geliştirmiştir. Bugün geldiğimiz noktada Öcalanın çabası, öngörüsü, ısrarı ve barışın inşasındaki rolü belirleyicidir. Bu bakımdan, kendisinin daha fazla inisiyatif alabilmesi, süreçte daha etkin rol oynayabilmesi için yollar açılmalı, imknlar sağlanmalıdır.

Herkes elini taşın altına koymalıdır. diyen Tuncer Bakırhan, herkesin barış iradesine uygun hareket etmesi gerektiğinin altını çizerek, Geçmişin olumsuz refleksleri ve söylemleri bırakılmalı, geleceğin demokratik aklı ve dili benimsenmelidir. Düşman algısı değil yurttaş algısı, tehdit tanımı değil hak tanımı yapılmalıdır. Güvenlikçi dil değil özgürlükçü dil; korku politikası değil umut politikası üretilmelidir.

Eski düzenin koruyucuları, statükonun sahipleri, çatışmadan beslenen yerel ve uluslararası güçler bu süreci baltalamak isteyebilir. Provokasyonlar tezghlanabilir. Korku senaryoları üretilebilir, Karalama kampanyaları olabilir Ama biz, kararlı duracağız. Barış yoluna devam edeceğiz. Biz, barıştan vazgeçmeyeceğiz. Bunu herkes bilmelidir. Şimdi iktidar, muhalefet, devlet, sivil toplum, medya, akademi ve herkesin sorumluluk üstlenme zamanıdır. sözlerini sarf etti.

Tülay Hatimoğulları: Bugün yeni bir eşiği geçiyoruz

Tülay Hatimoğulları ise PKKnin çekilme karsını şöyle değerlendirdi:

Türkiyenin siyasi tarihinde nadir anlarından birini yaşıyoruz. Bu an, tesadüflerin değil onlarca yıldır süren sarsılmaz bir iradenin ve emeğin eseridir. Bugün yeni bir eşiği geçiyoruz. Şimdi hepimizin görevi bu zemini özenle işleyerek demokratik bir Türkiyeyi birlikte inşa etmektir. Bu sürecin farklı toplumsal kesimler tarafından sahiplenilmesi, ortak ve eşit geleceğin kazanılması için son derece önemli. Ve herkes için tarihi bir sorumluluktur. Son bir yılda atılan tarihi adımlar, bize ikinci yüzyılda Cumhuriyeti demokratikleştirmek için en büyük fırsatları veriyor.

İktidar ve devleti üzerine düşen görevleri yerine getirmeye çağıran Hatimoğulları, Sürecin bu yeni aşamasında siyasi ve hukuki adımların hızla atılması, sürecin ilerlemesi için son derece önemli. Altını tekrar çizerek belirtmeliyim ki toplumun; yürütme erkinden ve yasa yapma iradesi olan Meclisten beklentisi ve talebi var. Toplumun sesi artık duyulmalıdır. dedi.

Ana Sayfaya Git