PeyamaKurd - ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon heyeti, pazar günü Rakkada 15ten fazla büyük aşiretin şeyhleri ve kanaat önderleriyle, ayrıca yaklaşık 50 siyasi parti temsilcisi, aydın, hukukçu, sivil toplum kuruluşu ve kadın örgütü temsilcisiyle geniş katılımlı bir toplantı gerçekleştirdi.
Toplantıda Rakkanın geleceği ve mevcut durum ele alındı. Katılımcılar, Demokratik Suriye Güçlerine (DSG) bağlılıklarını vurgulayarak, DSG bu bölgenin evlatlarıdır, kenti IŞİDden kurtarmak için on binlerce şehit verdiler dedi.
Merkezi Londrada bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevine (SOHR) göre katılımcılar, koalisyondan Rakkanın silahsızlandırılması, DSGnin kentten çıkarılması veya şehrin başka bir tarafa devredilmesi yönünde herhangi bir formüle izin verilmemesini talep etti.
Katılımcılar, Koalisyondan şehrin DSGden alınması, silahsızlandırılması veya Şam yönetimine devredilmesi yönünde herhangi bir girişime izin verilmemesini talep etti.
Ayrıca, geçmişte Aleviler ve Dürzilere yönelik yaşanan katliamların Rakkada tekrarlanamayacağını belirttiler.
İki ayrı toplantı
Al-Bureij aşireti lideri Muhammed Nur el-Dhib, toplantının detaylarını North Presse aktararak, görüşmelerin esasen siyasi çerçevede geçtiğini ve DSGnin askeri temsilcilerinin yer almadığını belirtti.
El-Dhibe göre iki ayrı toplantı yapıldı:
İlki, Rakka ve Tabkadaki aşiret şeyhleriyle, Özerk Yönetim ile Suriye hükümeti arasındaki müzakerelere destek yollarının tartışıldığı oturumdu.
Katılımcılar, bu görüşmelerin uluslararası garantiler ve Koalisyon gözetiminde yapılması gerektiğini vurguladı.
İkinci toplantıda ise yedi farklı kesimi temsil eden bir danışma kurulu bir araya geldi.
Katılımcılar arasında aşiret liderleri, kanaat önderleri, din ve siyas şahsiyetler, sivil toplum örgütleri, aydınlar, teknokratlar, insan hakları aktivistleri, kadın temsilcileri ile yasama, yürütme ve yargı konseylerinden üyeler yer aldı.
Kent teslim edilmeyecek
El-Dhib, toplantıda öne çıkan ortak talepleri, Suriyenin toprak bütünlüğünün korunması, bölünme ya da ayrılmanın reddedilmesi, çözümün ancak idari adem-i merkeziyet ile mümkün olacağı, Özerk Yönetim ile hükümet arasındaki müzakerelerde uluslararası garantörlüğün devam etmesi şeklinde özetledi.
Son olarak, Rakkanın Şam hükümetine teslim edileceği yönündeki iddiaları kesin bir dille reddeden El-Dhib, görüşmelerin yalnızca sivil ve siyasi çerçevede yapıldığını, herhangi bir askeri gündemin veya yetki devrinin söz konusu olmadığını vurguladı.