PeyamaKurd - Sürece yönelik yazı kaleme alan Erdoğanın Başdanışmanı Uçum, Terörsüz Türkiye bir sonuç değil başlangıçtır. Terörsüz Türkiyeye geçişle birlikte hem Türkiye hem bölge için yeni bir dönem başlayacaktır. Bu dönemin başlamasına TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun geçiş süreci hukuku ve demokrasiyi geliştirme konularında yazacağı raporların ciddi bir katkı yapacağına kuşku yoktur ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğanın Başdanışmanı Mehmet Uçum, kaleme aldığı Pazar yazısında sürece dair yol haritası çizdi.
Uçum, PKK lideri Abdullah Öcalanın merkezinde yer aldığı bir dizi adımı sıralayarak, sürecin sonunda PKKnin feshi ve silah bırakmasının beklendiğini belirtti.
Mehmet Uçum, sürecin Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçelinin girişimleriyle başladığını ifade ettiği yazısında, bir dizi tarih ve eylem planı öne sürdü.
Süreçteki bir sonraki adımın, TBMMde kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun, dinleme faaliyetini tamamlamadan önce İmralıda Abdullah Öcalanı dinlemesi olduğunu belirten Uçum, Artık yeni gelişmelerin olacağı bir aşamaya geçtiğimiz anlaşılıyor. Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulmuş Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun dinleme faaliyetini tamamlamadan önce İmralıda Öcalanı dinlemesi de bekleniyor ifadelerini kullandı.
Uçum, yazıda Erdoğanın 30 Ekim 2025te İmralı heyetini kabul ettiğini ve görüşmeyi son derece yapıcı, verimli ve geleceğe dair umut verici olarak nitelediğini de aktardı.
Mehmet Uçumun yazısının tamamı şöyle:
Terörsüz Türkiyeye geçiş sürecinde yapılanlar ve beklenen yeni adımlar!
Cumhurbaşkanı Erdoğanın Ülke Liderliğiyle ve Devlet Bahçelinin bilgece ve cesur girişimleriyle bir Devlet politikası olarak hayata geçen Terörsüz Türkiye hedefine emin adımlarla yürüyoruz.
Geçiş süreci Cumhurbaşkanı Erdoğanın 1 Ekim 2024 tarihli Türkiye Büyük Millet Meclisi açılış konuşmasıyla ve aynı gün Sayın Bahçelinin tokalaşma ve diyalog girişimiyle resmen başladı.
Bu süre içinde Sayın Bahçelinin 22 Ekim 2024de Öcalanla ilgili yaptığı tarihi çağrı geçiş sürecinde en çok ezber bozan ve sonraki adımları somutlayan büyük bir hamle oldu.
Öcalanın 27 Şubat 2025 tarihli Barış ve Demokratik Toplum çağrısı, feshi ve silah bırakmayı ilan etti. Bu çağrıda Öcalanın yaptığı tespitler ve çizdiği istikamet terör örgütünün geçiş sürecindeki sonraki pratik adımlarını ve yeni siyasi perspektifini belirledi.
Öcalan, Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır. diyerek devletle ve toplumla bütünleşmeyi yeni amaç olarak tarif etti. Bu amaca ulaşmak için de tek meşru tarzın demokratik siyaset olduğu münfesih terör örgütü ve bağlantılı siyasi ve sosyal mecraları açısından genel bir kabule dönüştüğü de görülüyor.
Devamında; fesih kararının ilan edildiği 12 Mayıs 2025, sembolik silah yakmanın gerçekleştiği 11 Temmuz 2025, Cumhurbaşkanı Erdoğannın Terörsüz Türkiyeye geçişin güvencelerini ortaya koyan yeni yasama yılı açılış konuşmasını yaptığı 1 Ekim 2025, münfesih terör örgütünün fesih ve silah bırakmanın normal sonucu olan geri çekilmeyi duyurduğu 26 Ekim 2025 ve Cumhurbaşkanı Erdoğanın İmralı heyetini tekrar kabul ettiği 30 Ekim 2025 tarihleri geçiş sürecini olgunlaştıran ve sona yaklaştıran adımlar oldu.
Artık yeni gelişmelerin olacağı bir aşamaya geçtiğimiz anlaşılıyor
İmralı heyetinin kabulüne ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğanın Kendileriyle son derece yapıcı, verimli ve geleceğe dair umut verici bir görüşme gerçekleştirdik. İnşallah bu görüşmenin yansımalarını önümüzdeki günlerde göreceğiz. açıklamasının da altını çizmek gerekir.
Artık yeni gelişmelerin olacağı bir aşamaya geçtiğimiz anlaşılıyor.
Bu aşamada Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulmuş Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun dinleme faaliyetini tamamlamadan önce İmralıda Öcalanı dinlemesi de bekleniyor.
Dinleme faaliyetini takiben Komisyonun geçiş süreci hukukunun raporunu hazırlayacağı TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş tarafından açıklandı.
Bunların yanı sıra Komisyonun ismiyle uyumlu olarak demokrasinin geliştirip ve güçlendirilmesine ilişkin bir perspektif raporu hazırlaması da genel kamuoyunun beklentileri arasında. Komisyon demokrasi raporunu geçiş süreci hukuku raporundan ayrı yazabilir. Veya geçiş süreci ve demokrasi başlıklı iki bölümden oluşan tek bir rapor da hazırlayabilir. Bunlar tümüyle Komisyonun kendi takdirinde ve kararındadır. Ancak Komisyon, görevini demokrasiyi güçlendirme raporunu hazırlamadan tamamlarsa bu bir eksiklik sayılabilir. Hatta TBMMdeki temsil gücünün yüzde doksanından fazlasına sahip Komisyonun bu imkanı kullanmaması demokrasiyi ilerletmek için ortaklaşma konusunda güçlü bir fırsatın heba edilmesi diye de görülebilir.
Bir sonuç değil başlangıçtır
Daha önce defalarca ifade edildiği gibi Terörsüz Türkiye bir sonuç değil başlangıçtır. Terörsüz Türkiyeye geçişle birlikte hem Türkiye hem bölge için yeni bir dönem başlayacaktır. Bu dönemin başlamasına TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonunun geçiş süreci hukuku ve demokrasiyi geliştirme konularında yazacağı raporların ciddi bir katkı yapacağına kuşku yoktur.
Cumhurbaşkanımız Erdoğanın dediği gibi: Hassas, yapıcı, kucaklayıcı bir yaklaşımla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Milletimizin ödediği bedellerin boşa gitmediği, sadece sınırlarımız içinde değil, sınırlarımızın ötesinde de barışın, güvenliğin, huzurun ve kardeşliğin egemen olduğu yeni bir dönemi mutlaka başlatacağız. Bu inanç ve güvenle başaracağız.