PeyamaKurd - Başkan Mesud Barzani, partisinin Franso Hariri Stadyumunda düzenlenen mitingine katılarak bir konuşma yaptı. Başkan Barzani, Iraka bağlı mısınız, değil misiniz? diye soruyorlar. Sanki Irak onların özel mülküymüş gibi! Oysa biz yeni Irakın temelini attık ve başrolünde biz vardık dedi.
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) Başkanı Mesud Barzani, başkent Erbilde düzenlenen mitinge katılarak vatandaşlara seslendi.
Başkan Barzani konuşmasına, Sevgili kardeşlerim, değerli yoldaşlarım, bugün sizlerin huzurunda olmaktan duyduğum mutluluk tarif edilemez. Hepiniz hoş geldiniz, gözümün üstüne diyerek başladı.
KDP destekçilerinin coşkusunun ve yüksek moralinin her zaman kendileri için umut kaynağı olduğunu belirten Başkan Barzani, Bildiğiniz gibi seçimlere sadece birkaç gün kaldı. Seçim, halkın kendi kaderini belirlemesi ve görüşünü ifade etmesi için en doğru yoldur. Bizim için bu, ilkesel bir meseledir. Bu seçimde sandalye sayısında bir değişiklik olmayacağını biliyoruz çünkü sandalyeler önceden belirlenmiş durumda. Ancak biz iki önemli nedenle bu seçime katılıyoruz dedi.
Hayal dünyasında yaşayanlara gerekli cevabı verin
Seçime katılma gerekçelerinden bahseden Başkan Barzani şöyle devam etti:
Birincisi, Arap dünyasındaki birçok dost ve müttefikimiz, aynı şekilde dışarıdaki dostlarımız da bu seçime katılmamızı istedi. Bağdattaki dost ve müttefiklerimizden çok olumlu mesajlar aldık. Onlara göre bu seçim, sandalyeleri değiştirmese de Irakın siyasi sürecini yeniden doğru yola koymak için önemli bir fırsattır. Biz de bu nedenle katılma kararı aldık. Irakın köklü bir reforma ihtiyacı olduğu konusunda hemfikir olduğumuz dostlarımızla el ele verip her türlü çabayı gösteriyoruz.
İkinci neden ise, KDPnin ağırlığını tüm kesimlere göstermekti. Sizden ricam, her ne kadar tavsiyeye ihtiyacınız olmadığına inansam da, 275 numaralı listeye oy verin. Böylece hayal dünyasında yaşayanlara gerekli cevabı vermiş oluruz.
Partisinin (KDP) hedefinin açık olduğunu ve ne istediğini iyi bildiğini ifade eden Başkan Mesud Barzani, sözlerine şöyle devam etti:
Eğer bu seçim bize müttefiklerimizle birlikte sorunları çözme ve siyasi süreci doğru yola koyma fırsatı verirse, KDPnin gelecek dönemdeki programı şu şekilde olacaktır:
Birincisi: Seçim yasası değiştirilmeli ve parti listesi ya da yarı açık liste temelinde tek bölge sistemine geri dönülmelidir. Mevcut yasa adaletsizdir; herkesin hakkını gasp eden bir yasadır. Bu yasa sadece kendi çıkarını düşünenler için geçerlidir. Bu nedenle değiştirilmesi için ciddi bir şekilde çalışıyoruz. Erbilde bir sandalyenin 40 bin oyla kazanılması ve katılım oranının %70-80 olması; buna karşın Irakın güneyindeki bazı illerde aynı sandalyenin 2 bin oyla alınması ve katılımın %20nin altında kalması asla mantıklı değildir.
İkincisi: Federal Konseyin kurulması için çalışacağız. Zira bu konsey, hem Bölgenin hem de Irakın diğer illerinin haklarının güvencesi olacaktır. Anayasa gereği vergi ve gümrüklerle ilgili bir yasa çıkarılmalıdır. 140. madde ise unutulamaz, vazgeçilemez; mutlaka uygulanmalıdır.
Bölge yönetimi dışındaki bölgelerde yaşayan kardeşlerime özellikle şunu söylemek istiyorum: Emin olun, siz bizim kalbimizdesiniz. Petrol ve gaz yasası anayasaya uygun biçimde çıkarılmalıdır ki, Bağdattaki bazı çevrelerin elinde artık hiçbir bahane kalmasın.
Enfal kurbanlarının, kimyasal saldırılara maruz kalanların ve yıkılan köylerin tazminatı Irak hükümetinin sorumluluğudur ve bu sorumluluk yerine getirilmelidir.
Yeni Irakın üç ana temel üzerine kurulduğunu hatırlatan Başkan Barzani, Bağdattaki siyasetçilere Irak Anayasasının uygulanması gerektiği yönünde çağrısını yeniledi.
Başkan Barzani sözlerini şöyle sürdürdü:
Hepsinden önemlisi, Irakın 2003ten sonra üzerine kurulduğu üç temel ilkeye geri dönülmelidir: ortaklık, denge ve uzlaşma. Rejimin yıkılmasından önce Londra Konferansında bu üç ilke üzerinde anlaşma sağlanmıştı. Anayasanın ruhu da bu üç ilkeye dayanır. Eğer bu ilkelere geri dönersek, ne Bölge ile Bağdat arasında ne de Irakın diğer illerinde hiçbir sorun kalmaz.
Biz anayasaya bağlıyız. Hiç kimse bizim kadar o anayasanın hazırlanması için çaba göstermemiştir. O dönemde de söylemiştim: Bu anayasa kusursuz değildir ama içindeki olumlu yönleri destekliyoruz. Eğer tam olarak uygulanmış olsaydı, bugün yaşadığımız birçok sorun hiç ortaya çıkmazdı. Bu üç ilkeye ve anayasaya dönüş, Irakı baskıcı merkeziyetçilikten kurtaracak ve halkın huzur içinde yaşamasını sağlayacaktır. Artık kimse keyfine göre Bölge halkının maaşlarıyla veya bütçesiyle oynayamaz. Bu sadece büyük bir haksızlık değil, aynı zamanda şehitlerimizin kanına saygısızlıktır. Böyle bir durum bir daha asla tekrarlanmamalıdır.
Diktatör rejimin yıkılmasında Peşmerge ve Kürdistan halkı öncü rol oynadı
Yoldaşlar, deneyimler gösterdi ki Irak sadece bir ulus ya da bir unsur tarafından yönetilemez. Yönetim ortaklık temelinde olmalıdır. Eğer Irakın istikrarlı, güçlü ve sorunsuz olmasını istiyorlarsa, yeniden ortaklığa, dengeye ve uzlaşmaya dönülmelidir. Biz bunun için her türlü çabayı göstereceğiz.
Bazen bazı kişilerin tehditlerini duyuyoruz ya da bazıları başkalarına müzayede edercesine Iraka bağlı mısınız, değil misiniz? diye soruyorlar. Sanki Irak onların özel mülküymüş gibi!
Oysa biz Londra Konferansında bu yeni Irakın temelini attık ve orada başrolü oynadık. Diktatör rejimin yıkılmasında Peşmerge ve Kürdistan halkı öncü rol oynadı. Irakın ve anayasasının inşasında Kürdistan halkı yine başroldeydi.
Evet, biz Irakın bir parçasıyız ama bu, ortaklık, denge ve eşitlik temelinde bir ortaklıktır. Biz bir grubun tekeline girmiş, mafyalaşmış bir Irakta yer almayız. Biz federal, demokratik, çok uluslu, çok dinli ve çok mezhepli bir Irakın parçasıyız; diktatör Irakının değil, olmayacağız da.
Biz birlikte yaşama kültürüne inanıyoruz. Kürdistanda bu kültürle gurur duyuyoruz. Birlikte yaşam kültüründen nerede söz edilse, orada Kürdistanın adı anılır. Bu, bizim için büyük bir gurur kaynağıdır. Bu kültürü korumalı ve daha da derinleştirmeliyiz.