"Kürtler bir olmazsa, Mesud Barzani'nin kararlı duruşunun karşılığı olamaz"

PeyamaKurd - Bundan tam 5 sene önce bugün, Kürdistan halkı bağımsızlık referandumu için sandık başına gitti. Birçok ülkenin karşı çıktığı, istemediği hatta sıcak savaşın yaşandığı 25 Eylül 2017 Kürdistan Bölgesi referandumu, Kürt halk...

Haberler 25.09.2022 - 11:00 Son Güncelleme : 12.03.2025 - 19:14

PeyamaKurd - Bundan tam 5 sene önce bugün, Kürdistan halkı bağımsızlık referandumu için sandık başına gitti. Birçok ülkenin karşı çıktığı, istemediği hatta sıcak savaşın yaşandığı 25 Eylül 2017 Kürdistan Bölgesi referandumu, Kürt halkının yüzde 92.73 Evet oyuyla sonuçlandı. Birleşmiş Milletlerin (BM) tanıdığı Ulusların Kaderlerini Kendilerinin Tayin Hakkına dayanılarak da yapılan referandumda, kendi kaderini tayin hakkı için temel oluşturuyordu.

Irak, İran ve Türkiye gibi bölge ülkeler karara sert yanıtlar vermiş, tehditlerde bulunmuş ve sıcak çatışmalar yaşanmıştı. Başkan Mesud Barzani ise, Yaptığım her şeyi Kürdistanın bağımsızlığı uğruna yaptım demişti.

Halkların Demokrat Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin, 25 Eylül referandumuna ilişkin PeyamaKurde konuştu.

Nusrettin Maçin, Kürt partileri birlik olmadan, ortak akıl oluşmadan bölge ve dünya siyasetine ilişkin doğru okumalar olmadan, Kak Mesudun (Mesud Barzani) kararlı duruşunun bir karşılığı olamaz. Kararın hayata geçebilmesi için ulusal birlik siyasetine öncelikle ihtiyaç vardır diyor.


Referandum sonrası yaşananlar tarihsel trajedimizdir

Kürdistan Bölgesi 25 Eylül 2017de referanduma giderek ezici çoğunlukla bağımsızlığa evet demiş kendi kaderini tayin hakkı olduğunu göstermişti. Dünyada ses getiren referandum Orta Doğuda da yeni bir perdenin açılacağını gösteriyordu.

25 Eylül 2017de Kürdistan bölgesel yönetimin referanduma gitmesi ve halkın ezici çoğunluğu tarafında evet demesi bütün Kürtler için tarihi önem taşımaktadır diyen Maçin, şunları söyledi:

Kürt halkı kendi kaderini ayrılmadan yana dünyaya ilan etti. Her halk gibi Kürtlerin de meşru bir temelde referandumla ezen ulusla birlikte yaşama veya ayrılma hakkı kendi iradesiyle belirleme hakkına sahiptir.

Referandumdaki başarılı sonuçlara rağmen sonrasında yaşananlar tarihsel trajedimizdir. Biz Kürtler, Orta Doğuda parçalanmış ve bölüşmüş bir halkız, bölge devletlerinde bize dost olan tek bir ülkenin olmadığını biliyoruz.

Onun için referanduma giderken başta Irak olmak üzere, İran, Suriye ve Türkiye bu referandumu kendisi için tehlike gördüler.

Kürtlerin kendi kaderini tayin etmesini istemezler

Referanduma birçok ülke karşı çıkmış ve tehdit etmişti Irak ise saldırmaktan geri durmamış ve güç kullanmıştı. Kürtlerin bağımsız olmak istemesi neden bu denli kötü algılanıyor sorusu hala yerini koruyor.

Bu yukarda saydığım dört ülke Kürtlerin kendi kaderini tayin etmesini istemezler diyen Maçin şöyle diyor: çünkü bu dört ülkede de Kürtler var bir parçanın kazanımları diğer parçaları direkt etkileyeceğini biliyorlar.

Bunun ilgili tarihte çok örnekleri vardır. Ben, iki tanesini örnek vereyim Sadabat ve Cezayir Anlaşmaları egemen devlerin Kürtlere karşı yaptıkları tarihi anlaşmalardan sadece ikisidir.

Türkiye de referandumdan vazgeçilmemesi durumunda vanaları kapatmakla tehdit etmiş çok sonradan diplomatik ilişkiler bir düzene girmeye başlamıştı. Mesud Barzani ise referandum kararından vazgeçmeyeceklerini dile getirmiş ve sık sık vurguda bulunmuştu.

HDP Urfa Milletvekili Nusrettin Maçin, Türkiye, o günlerde de şimdi de Güneyin kazanımlarını yok etmek için İran ve Irak merkezi hükümeti ile her zaman birlikte hareket etmeğe hazır olduğunu açıkça dillendiriyor ifadelerini kullandı.

Aslında sahada diplomatik ilişkiyle sahada düzelen bir durum yok Maçin şu değerlendirmeyi yaptı:

Mesud Barzani o günün siyasi konjonktürün de bunun dışında başka söyleyecek sözü de yoktu.

Birlik olmazsa, Kak Mesudun kararlı duruşunun karşılığı olamaz

Kürt partileri arasında ulusal bir inşanın olmadığını ve Peşmerge güçlerinin tek çatı altında toplanmamasının iç ihaneti kolaylaştırdığını dile getiren Nusrettin Maçin, değerlendirmesine şöyle devam etti:

Üzülerek bir gerçeğin altını çizmek istiyorum. Güney, referandumundan önce KDP ve YNK ulusal kurumları inşa etmiş olsalardı bu durum yaşanmazdı. En azından tek bir Pşmege gücü ve merkezi istihbarat olmuş olsaydı iç ihanete fırsat doğmazdı.

Bugün hala siyasi durum değişmiş değil iki başlılık hala devam etmektedir. Kürt halkı referandum ile dün de bugün de bir adım siyasi partilerin önüne geçerek, tarihsel sorumluluğunu yerine getirdi.

Ne yazık ki Kürt partileri birlik olmadan, ortak akıl oluşmadan bölge ve dünya siyasetine ilişkin doğru okumalar olmadan, Kak Mesudun (Mesud Barzani) kararlı duruşunun bir karşılığı olamaz. Kararın hayata geçebilmesi için ulusal birlik siyasetine öncelikle ihtiyaç vardır.

Ana Sayfaya Git