PeyamaKurd - 26. Dönem Batman, 25. Dönem HDP Mardin Milletvekili Mehmet Ali Aslan, NETEW TV özel programında Zeynep Cagerin sorularını yanıtladı.
Gündemde olan helalleşme tartışmalarına değinen Mehmet Ali Aslan şu ifadelere yer verdi:
Eğer gerçekten samimilerse mevcut Kürt halkı ile helalleşecekler. Zilandan tutun ta Dersime kadarki katliamlarda halk vefat etmiş, şehit olmuş, dolayısıyla geride kalan çocukları ve torunlarıyla helalleşmeleri gerekiyor. Bu sadece el sıkışmakla da olmaz. Helalleşeceksiniz ama bunun karşılığında ne vaat ediyorsun. Geride kalanlar için iade-i itibar ne şekilde uygulanacak. Türkiyenin kurucu partisi adeta itiraf niteliğinde açıklamalar yapıyor, demek ki bir haksızlık var, demek ki karşı tarafın hakkını gasp etmişsin.
Tarih boyunca her zaman halkımız yoksullukla mücadele etti, ekmeğe muhtaç oldu, hastaneye gidip de ilaç tedavisi göremeyen, birçok yoksunluğa ihtiyaç duyan insanlarımız oldu. Bugün bile hangi mahalleye gitsek, birileri ya hasta ya bir şeylere muhtaç, yoksul. Bu durumu yeterince siyasetimizde de işleyemedik. Bunu gelişi güzel, klişe sözlerle bunu geçiştirmeye çalıştık, hiçbir zaman elimizi uzatmadık. İnsanlarımızla bugün bir köprü olmaya çalıştık, binlerce akülü arabalar aldık, yine halkımızın desteği ile binlerce insanımızın ihtiyaçlarını karşıladık, hala bunlara devam ediyoruz. Umarız bu yaptıklarımız insanlarımıza bir nebze de olsa nefes aldırır.
HDPye tekrar dönmek istiyor musunuz, siyasete dönmeyi düşünüyor musunuz?
Biz her zaman siyasetin içindeyiz, gittiğimiz her yerde de siyasi sorular soruluyor ve biz her zaman kendi halkımızlayız, kendi çizgimizdeyiz. Evet şuan bazı nedenlerden dolayı partisizim ama ben siyasetsiz değilim, ben çizgisiz değilim ve yine halkımlayım. Ne olursa, hangi platformda olursam olayım, yine halkımıza hizmet edeceğim.
Onlar mı başrol oynuyor, yoksa biz mi meydanı boş bıraktık bunu sormak lazım. Türk Solu, kendi işlerini, parti programlarını gayet iyi yapıyor, iyi yürütüyor. Onlar bunu yapıyor diye kızıyorsak bu da yanlıştır. Demek biz yapamıyoruz ve bize yüklenen misyonu gerektiği gibi yerine getirmediğimiz için, boşluklar oluşuyor ve hayat da boşluk kabul etmez, birileri bunu dolduruyor.
En son Kılıçdaroğlu ne dedi. Roboskiden tutun da Ahmet Kayaya kadar, birçok konuda helalleşeceğiz dedi. Demek ki bir boşluk var. Biz bu boşluğu doldurmazsak ya rakibimiz ya müttefikimiz ya bileşenimiz dolduracak bu boşluğu. Bu anlamda kendimize bir öz eleştiri yapmalıyız. Yani bugün 4 yıldır konuşmayan vekiller var. Bu halkın hiç mi sorunu yok.
HDP bileşenleri içerisinde Kürt partileri var ama yeterli mi, tüm Kürt partilerini kapsadı mı buna bakmak gerekiyor. Bildiğim kadarıyla hepsine yer verilmemiş. Bu sefer de başka arayışlar başlamış. Eğer çatı partisi olacaksa, bölgede az çok demeden sonuca bakmazsınız hepsine yer verilmeli. 2015 yılındaki o kapsayıcılık epeyce daraltılmış durumda. Neden insanlar kendi partileri gibi sahiplenmedi. Neden ayrışmalar oldu. Bunu sorgulamak gerekiyor.
Eğer gerçekten samimilerse mevcut Kürt halkı ile helalleşecekler. Zilandan tutun ta Dersime kadarki katliamlarda halk vefat etmiş, şehit olmuş, dolayısıyla geride kalan çocukları ve torunlarıyla helalleşmeleri gerekiyor. Bu sadece el sıkışmakla da olmaz. Helalleşeceksiniz ama bunun karşılığında ne vaat ediyorsun. Şeyh Saidten tutun Seyit Rızaya kadar olan atalarımızın mezarları nerede.
Ahmet Kaya, Yılmaz Güney, Nazım Hikmet bunların mezarları Türkiyeye gelecek mi? Geride kalanlar için iade-i itibar ne şekilde uygulanacak. Türkiyenin kurucu partisi adeta itiraf niteliğinde açıklamalar yapıyor, demek ki bir haksızlık var, demek ki karşı tarafın hakkını gasp etmişsin. Helalleşme ne anlama geliyor. Ben senin hakkını yedim, gel helalleşelim demektir. Ben bunu önemli görüyorum.
Kürtler son yüzyıldaki tarihlerini okusalar, artık neler yapmaları gerektiğini çok çok iyi görecekler. çünkü bu son 10 yıllarda kandırılmışlar, aldatılmışlar, onlara verilen sözler tutulmamış, defalarca birbirlerine düşürülmüşler. Bu kısa ömrümüzde birçoğuna şahit olduk. 90dan bu yana Kürtler birbirine kırdırıldı, katledildi. Türkiyede 20 milyon Kürt en az 10 milyon seçmen demek belki 15 milyon. Bu oy ise gittikçe artıyor, bırakın muhalefet olmayı, iktidar olabilecek bir nüfusları var, bu hayal de değil. Anadilde eğitim tüm Kürtlerin hakkıdır. Ama bunu ideolojileştirdiğimiz zaman, bu sefer anadil hakkından vazgeçmek zorunda kalıyor. Kürtler büyük bir nüfus olduğu kadar büyük bir güçtür aynı zamanda. Eğer bunları lehimize çeviremiyorsak biz de bir sorun var demektir.
HDP ve HÜDA-PAR gibi iki büyük parti nasıl bir araya gelebilir, bu mümkün mü?
Eğer mesele Kürtlük ise tüm partiler bir bileşen, bir ittifak kurmak zorundadır ve yapılmalıdır da. HÜDA-PAR ile HDP bazı noktalarda kesişiyor. HDP bence tüm partiler de görüşmelidir, faydalı olur. Şuana kadar her ne hikmetse herhangi bir görüşme olmadı, görüşmeler başarısızlıkla sonuçlanmış. Bence görüşülmeli.