RÖPORTAJ | Gergerlioğlu: Kürt meselesinde görüşme yapılmadığı için tedirgin olmuyorlar

PeyamaKurd - AK Parti’nin başörtüsü tartışmasının ardından aile ve din hürriyeti konusunda hazırladığı anayasa değişikliği teklifi için 2 Kasım’da HDP heyetini ziyaret etmesi Türkiye’de gündemde bomba etkisi yaratacak bir yer edindi. Cumhur İtti...

Haberler 15.11.2022 - 19:41 Son Güncelleme : 12.03.2025 - 18:43

PeyamaKurd - AK Partinin başörtüsü tartışmasının ardından aile ve din hürriyeti konusunda hazırladığı anayasa değişikliği teklifi için 2 Kasımda HDP heyetini ziyaret etmesi Türkiyede gündemde bomba etkisi yaratacak bir yer edindi. Cumhur İttifakı tarafından HDP ile görüşme konusu eleştirilere neden olurken, Millet İttifakından ise eleştiriler geldi.

Fakat en önemli konu nokta ise Cumhur İttifakı ortağı ve HDP karşıtlığı ile bilinen Devlet Bahçeliden gelen görüşme normaldir açıklaması oldu. Ayrıca bu gelişmelerin yaşandığı tarihlerde Selahattin Demirtaşın da Diyarbakıra getirilmesi bir hayli dikkat çekmişti.

Bu gelişmeler, kamuoyunda acaba HDP-AKP arasında yeni bir süreç mi başlayacak? - AK Parti, tekrardan Kürtlerin gönlünü mü kazanmaya çalışıyor? gündemini oluşturdu.

Söz konusu gelişmelere yönelik HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, PeyamaKurde değerlendirmelerde bulundu.

HDP ve AK Parti arasındaki görüşme birçok medya ve kişi tarafından yeni bir çözüm süreci mi? Ya da AK Parti, yeniden Kürtlerin desteğini mi istiyor? gündemini meydana getirmiş durumda. HDP içinde durum nedir? Perde arkasında bir ışık var mı?

AK Partinin HDPye yönelik ziyareti anayasa çerçevesindeydi. Kürt meselesi ile ilgili bir şey konuşulmadı. Kürt meselesinde gelinen nokta son derece vahim bir ayrımcı, tekçi bir devlet anlayışının devamıdır.

Yeni bir Türkiye Yüzyılı oluşturma fikri hepsi tekçi bir anlayışı devam ettirme şeklinde olduğu için, bu başörtüsü ziyaretinin de Kürt meselesi ile ilgili yeni bir açılım başlatması mümkün değil.

Kimi AK Partili vekiller de partileri için eleştiride bulundu. Örneğin, AKP MKYK Üyesi Şamil Tayyar, PKKnin siyasi uzantısı ve kapatılması gereken bir partiyse, onlarla niye Anayasayı konuşuyoruz? dedi. Eski AKP milletvekili Mehmet Metiner de, AK Parti karar vermeli: HDPyi kendisiyle oturulup konuşulacak ve desteği önemsenecek bir parti olarak görüyorsa o vakit HDPye dair dilini ve yaklaşımını değiştirmeli diye seslendi. AK Parti içinde böylesi sesler yankılanırken HDPden bir ses gelmiş görünmüyor. Siz nasıl yorumluyorsunuz? Seçime az bir zaman kaldı. İki parti arasında yeni gelişmeler olabilir mi?

Bu tür söylemler kişilerin şahsi beyanlarıdır. Belki başörtüsü ile ilgili ortamı yumuşatmaya yönelik beyanlardır. çünkü AK Parti başörtüsü anayasasının geçmesini istiyor.

HDP, her zaman Kürt meselesinde barış için masa, çözüm, çözüm süreci gibi önerilerde bulundu. Buralarda bir ciddiyet görse, bir kaşım adım atar ama bu şu anda böyle bir ciddiyeti göremiyoruz.

Devlet Bahçelinin de görüşmeyi normal olarak karşılaması tepkilere neden oldu. Sizce Cumhur İttifakı ortağı Devlet Bahçelinin görüşmeyi normal karşılaması bir kamuoyu yoklaması mıydı ya da anayasal bir mecburiyet olduğu için miydi?

Devlet Bahçelinin görüşmeyi doğru ve doğal olarak görmesi, AK Parti MHP cumhur zulüm ittifakının devamı içindir. Aralarında bir çatlak olmaması içindir. Bir fikir ayrılığının ortaya çıkmaması içindir.

Bunlar bu cumhur zulüm ittifaklarını devam ettirebilmek için her şeye katlanırlar. Burada Kürt meselesi için değil, başörtüsü için yapılacak görüşme de buna dahildir.

O yüzden Devlet Bahçelinin bu doğru ve doğal bir adım olarak görmesi çok garip karşılanmamalı.

çünkü bu onlar için ittifakın devam etmesi çok önemli. Kürt meselesinde bir görüşme yapılmadığı için bundan tedirgin olmuyorlar.

HDPnin oyları ittifaklar arasında nasıl bir denge oluşturur. Meclisin üçüncü büyük partisinin, kendi adayıyla seçime girmesinin hem HDP hem de ittifaklar için artıları ve eksileri neler olur? Başka bir ifade ile ittifaklar HDPnin kapısını çalabileler mi?

HDP kilit bir parti, anahtar rolünü oynayacak. Cumhur İttifakı ve Millet İttifakının rolü hemen hemen aynı orana tekabül ediyor. HDP de bu noktada duruşunu gösteriyor.

Cumhur İttifakına destek vermesi mümkün değil. Millet İttifakına ise demokratik ve Kürt sorunu konusunda çözüm yollarını açan bir aday ve şeffaf bir görüşme trafiği olması halinde ortak adaya destek verebileceğini beyan ediyor.

Bu beyana uymaması halinde ise HDP tek başına bir aday çıkaracağını partimiz bunu söyledi. Şu an son durum bu.

Selahattin Demirtaş, babasının rahatsızlığı için geçtiğimiz günlerde Diyarbakıra getirildi. Birçok siyasiye bu konuda izin verilmemişti. Demirtaşın durumu yumuşama dönemine bir işaret olabilir mi?

Her mahkmun, mahpus yakınlarını yoğun bakımda, cenazesine, taziyesine katılarak ziyaret etme hakkı yasalarda ön görülen bir haktır. Selahattin Demirtaşa da yasal olarak bu hak kullandırılmış. Tabi önceki seferlerde yokuşa sürülür bir şekilde yapılmamış.

Bu dikkat çekiyor. Kalp krizinin önemine aciliyetine binaen de götürülüp gösterilip geri getirilmiş. Ama bu olumlu adım ama yasanın uygulanmış olması olumlu bir adımdır.

çünkü yasa yokken böyle bir şey yapmamışlar. Zaten burada bir yasal hakkı var ama daha önceki vakalarda Demirtaş gibi birçok mahkma yoğun bakım, taziye gibi acil durumlarda bunu yokuşa sürmüşlerdir. Yasal bir hak olarak görüşmüştür sadece.


Ana Sayfaya Git