PeyamaKurd - Türkiyede dün milyonlarca seçmen oy vermek için sandık başına giderek tercihte bulundu.
Resmi geçici sonuçlara göre cumhurbaşkanlığı seçiminde yüzde 50 +1i alan aday olmadı. Bu nedenle cumhurbaşkanı seçim ikinci tura kaldı.
Fakat milletvekilliği seçimindeyse tablo net. Kimi partiler oy ve sandalyelerini korurken kimileri de kaybetti.
Oy oranı 11,7den 8,8e indi
Kayıp yaşayan partilerin başını ise Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi listelerinden seçime giren Halkların Demokratik Partisi (HDP) oldu.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) verilerine göre HDP, 2018 seçimlerinde yüzde 11,7 oy alarak parlamentoya 67 milletvekili göndermişti. HDP 2018 seçimlerinde aldığı 5 milyon 867 bin 302 oyu daha da artırıp, 100 vekil çıkarmayı hedefliyordu.
Ancak gelinen noktada önceki seçimlerde aldığı oyun bile çok gerisine düştü. YSP, 4 milyon 750 bin civarında oy aldı. Kesin olmamakla beraber TBMMye göndereceği vekil sayısı ise 61.
3 temel sebepten dolayı HDPnin oyu düştü
Diyarbakır Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Vahap Coşkun, seçimlerin HDP açısından kesinlikle bir olduğu görüşünde.
Ortaya çıkan tablonun ne HDP yönetimi ne de tabanı memnun etmediğini kaydeden Coşkuna göre HDP seçimlere son derece iddialı bir söylemle girdi ve yüzde 10 bandına oturmuş oylarını daha da yükselterek 13-14lere çıkartmayı hedefledi ama sonuçlar ciddi bir düş kırıklığı yarattı.
Son seçimde aldığı yüzde 8,8lik oyun HDP açısından izahı zor bir durum yarattığını kaydeden Coşkun, bunun 3 temel sebebinin olduğunu söyledi:
Birincisi özellikle büyükşehirlerdeki HDP seçmeninin bir kısmının CHPye gitmiş olması. Yani HDP cumhurbaşkanlığı ve belediye seçimlerinde CHP adaylarını desteklemekle bir nevi kendi seçmenini CHPye alıştırdı.
İkincisi seçim barajının yüzde 7ye düşürülmesi oldu. Baraj yüzde 10 iken hem HDP yönetimi hem de tabanda muazzam bir motivasyon vardı. Seçmen stratejik oy kullanarak barajı aşmasına sebep oluyordu.
Üçüncüsü de ittifak siyaseti oldu. Özellikle son seçim döneminde liste anlaşmazlıkları, bazı yerlerde TİP ile girilen mücadeleler ve aday belirlemedeki problemler HDPnin bu bağlamda düşük bir oy almasına sebebiyet verdi.
Kayıp kritik bir pozisyona oturmasını engelledi
Bunun sadece bir oy kaybı olmadığını buna bağlı olarak HDPnin Türkiye siyasetinde işgal ettiği ve etmeyi düşündüğü yerde de bir kaybın söz konusu olduğuna dikkati çeken Coşkun, şunları kaydetti:
çünkü HDPlilerin beklentisi iki ittifakın da mecliste gerekli çoğunluğu sağlayamayacağı ve Meclis faaliyetinde her iki ittifakında HDPnin desteğine, iş birliğine ihtiyaç duyar bir hale geleceğiydi. Bu durumda HDP karar verici bir pozisyona oturacak ve kendi siyasetini yürütme konusunda önemli bir avantaj elde edecekti.
Ancak bugün Cumhur İttifakının Mecliste çoğunluğu elde etmesi, 301 barajını aşması HDPnin böyle kritik bir pozisyona oturmasını da engelledi. Dolayısıyla 2023 seçimleri hem sayısal anlamda hem de siyasal güç anlamında iyi bir sınav olmadı.
Kılıçdaroğluna açıktan destek CHP ile Kürtler arasındaki mesafeyi kapattı
Eski HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili adayı Azad Barış da Coşkun ile benzer görüşte.
Oy kaybının birçok nedeninin olduğuna değinen Barış, HDPnin kapatılma meselesi, Yeşil Solun yeni olması ve oluşturduğu Emek ve Özgürlük İttifakı konusunun önemli olduğunu söyledi.
Konunun Kürt kitlesi tarafından tam olarak anlaşılmadığını, anlaşıldıysa da benimsenmediğini kaydeden Barış, İkinci önemli etken cumhurbaşkanı adayını çıkarmaması ve aday etrafında kampanya yürütememesi oldu. Kılıçdaroğluna açıktan destek CHP ile Kürtler arasındaki uzun mesafeyi kapattı. Bunun en iyi örneği de İstanbuldaki kayıptır diye konuştu.
Konu tam olarak anlaşılmadı, HDP üretemedi
Türkiye İşçi Partisinin (TİP) ittifak içerisine kendi başına seçime girmesinin vekil kaybettirerek oranı düşürdüğünü dile getiren Barış, Bir diğer örnek de Diyarbakır oldu. CHP adayının çıkması bir kere kafadan iki vekil götürdü ve kentin oranını yüzde 62,5te kalmasını sağladı. çünkü HDP adayı bir tek oyu AK Partiden almadı, tamamını HDPden aldı dedi.
CHP ve HDP arasında yakınlaşma olmamasına rağmen bir yakınlaşma varmış gibi propaganda faaliyeti yürütüldüğüne değinen Barış, sözlerini söyle tamamladı:
Bu propaganda birçok yerde olduğu gibi Diyarbakırda da 6 puanlık bir oranın HDPden CHPye gitmesine neden oldu. Eğer bu 6 puan olsaydı Yeşil Solun Diyarbakırda çıkaracağı vekil sayısı 2 tane daha artardı.
Başka yerlerde de benzer durumlar yaşandı. Vekil çıkarmamış olabilir ama öneli oranda CHPye oy gitti. Dolayısıyla bu konunun tam olarak anlaşılmadığını düşünüyorum. CHP ve Kılıçdaroğlu birmiş gibi bir algı oluştu ve HDP de bunu tam olarak üretemedi.