PeyamaKurd - Türkiyenin Kürdistan Bölgesi Başkonsolosu Mehmet Mevlüt Yakut, 6 Şubat günü Maraş merkezli meydana gelen depremlerden sonra Kürdistan Bölgesinin ilk yardım gönderenler arasında olduğunu belirterek gösterilen hassasiyet ve dayanışmadan ötürü teşekkür etti.
Depremden sonra Kürdistan Bölgesi Hükümeti ve halkının seferber olduğunu ve yardım kampanyaları başlattığını hatırlatan Yakut, bunun kendileri için çok önemli olduğunun altını çizdi.
Başkonsolos Yakut, Başkan Neçirvan Barzaninin deprem bölgelerini ziyareti esnasında Sizin acınız bizim acımızdır, bu bizim ortak acımızdır şeklindeki mesajının da çok anlamlı olduğunu vurguladı.
Maraşta iki büyük depremin art arda yaşandığını ve geniş bir alanı etkilediğini belirten Mevlüt Yakut, bu nedenle can kaybının artabileceğinden endişe duyduklarını kaydetti. Yakut, maddi hasarın ise ancak önümüzdeki günlerde ortaya çıkacağını belirtti. Türk Konsolos Mevlüt Yakut, Rdawdan Hewraz Gulpinin sorularını yanıtladı. Mevlüt Yakut ile yapılan röportaj Rdaw TVde yayınlanan Nroj (Yeni Gün) programında yayınlandı.
çok teşekkür ediyorum bana bu fırsatı tanıdığınız için. Öncelikle asrın felaketi diye nitelendirdiğimiz Kahramanmaraş merkezli depremlerde yaşamını kaybedenlere Allahtan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Tabi çok şiddetli iki deprem yaşadık. İlk etapta depremden on vilayetimiz etkilendi, daha sonra bunlara Elazığ vilayeti de eklendi ve sayı on bire çıktı. Adana depremden nispeten az etkilenen vilayetler arasında yer aldı, sonuçları nispeten daha hafif hissedildi. Adanada 12 bina yıkıldı. 400den fazla kişi maalesef hayatını kaybetti. 50 civarında bina ağır hasar aldı. Biz tabi deprem anında ailemle beraber sokağa çıktık, bir tedirginlik yaşadık. Ama deprem böyle bir şey, insanları tedirginliğe sevk ediyor. Tabi depremin merkezi Kahramanmaraşta çok şiddetli hissedildi. Hatay ilimizde de maalesef ağır zaiyat var diğer vilayetlere göre.
Tabi IKBY Türkiyeye ilk yardım gönderenler arasında yer aldı. Arama-kurtarma, sağlık ekipleri gönderildi. Bunun yanı sıra insani yardım gönderildi. Biz bunun çok duyarlı bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz. çok hassas ve anlamlı bir destek olarak görüyorum. çok da takdir ediyoruz. çünkü deprem olduktan sonra aynı akşam IKBYden yardımlar yola çıktı. Bu da bizim komşuluk ilişkilerimizin de bir gereğidir. Komşular zor zamanda komşularının yardımına koşarlar. Bu bağlamda ben teşekkürlerimi sunuyorum bu gösterilen, sergilenen hassasiyet, dayanışma ve destek için.
Sayın Neçirvan Barzani başkonsolosluğumuzu ziyaret ederek aslında IKBYnin en üst seviyede destek ve dayanışmasını ifade etmiş oldu. Bu bizim için çok anlamlıydı. Ayrıca hükümet de hızlı bir şekilde kararlar aldı. Türkiyeye yardım kampanyası başlattı. Bölge Başkanı Sayın Neçirvan Barzani belirttiğiniz gibi Türkiyeyi de ziyaret etti. Gaziantepe gitti, deprem bölgesinde depremzedelerle bir araya geldi. Orada tabi Sayın Barzaninin verdiği bir mesaj benim için çok anlamlıydı. Acınızı paylaşıyoruz. Sizin acınız bizim acımızdır, bu bizim ortak acımızdır mesajını verdi. Ben bunu çok anlamlı buluyorum ve bunun için de şükranlarımızı sunuyoruz.
Şüphesiz deprem acı bir vesile ama aramızdaki dostluk ve dayanışmayı teyit ettiğini düşünüyorum. IKB halkı bütün kesimleri ile, gerek rasmi makamlar olsun, gerek sivil toplum kuruluşları olsun, gerek sıradan vatandaşlar olsun her kesimi ile gerçekten Türkiyenin yanında olduğunu hissettirdi. Bütün kaynaklar seferber edildi. Valilikler, kaymakamlıklar ve her yerde yardım kampanyaları düzenlendi. Burada Erbilde de kampanya düzenlendi. Bir parkta biz gidip insanların Türkiyeye olan ilgisini, destek ve dayanışmasını yerinde gördük. 70 yaşındaki bir teyzemiz de oradaydı, 7 yaşındaki bir kız kardeşimiz de oradaydı. Gerçekten bu bizi çok duygulandırdı. Dediğim gibi dostluklar zor zamanlarda test edilir. Ben bu deprem vesilesi ile dostluğumuzun pekiştiğini, teyit edildiğini söyleyebilirim. Zaten bizim IKBY ile çok yönlü ilişkilerimiz mevcut. Ticari ilişkilerimiz var, eğitim, sağlık işbirliği, güvenlik ve pek çok alanda ilişkilerimizi geliştirmek için bir irademiz zaten mevcut. Ben de önümüzdeki dönemde görev sürem boyunca bunun için çalışacağım. Dediğim gibi, bu deprem vesilesiyle de bu dayanışma teyit edilmiş oldu. Bundan sonra da inşallah sağlıklı, istikrarlı bir zemin üzerinde ilişkilerimizi geliştirmeye devam edeceğiz.
Barzani Yardım Vakfı ile koordinasyonuz var mı, varsa nasıldır?
Bu arada Barzani Yardım Vakfı en başta desteğini gönderenler arasında yer aldı. Hem arama kurtarma ekipleri ile hem de insani yardımlarıyla gerçekten deprem bölgesine koştu. Biz bunun için müteşekkiriz. Ayrıca Barzani Yardım Vakfının Suriyenin kuzeybatısına da Afrine, Cinderese de yardımları oldu. Biz gerek Türkiyeye giden yardımlarda, gerek Suriyeye giden yardımlarda gereken koordinasyonu sağladık. IKBY Dış İlişkiler Departmanı ve Barzani Yardım Vakfı ile sürekli bir temas ve koordinasyon içerisindeyiz. Biz başkosolosluk olarak işlerini kolaylaştırmak için Vakfın oradaki insani faaliyetlerini sürdürmesini kolaylaştırmak için elimizden gelen desteği sunduk ve sunmaya devam edeceğiz.
Şu an Türkiyede çalışmaların koordinasyonu bir hükümet kuruluşu olan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından yürütülüyor. AFADın son açıklamalarına göre hala arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Muhtemelen yarın itibariyle artık sona erecek. Bir yandan da enkaz kaldırma çalışmalarına başlandı. Eş zamanlı olarak hasar tespit çalışmaları devam ediyor. Yeni kurulacak kalıcı konutlar için zemin etütleri ve diğer planlamalar yapılıyor. Şu an sahada 59 ülkeden 4 bin 800den fazla ekip çalışmalarına devam ediyor. Bazı çalışmalarını tamamlayan arama kurtarma ekipleri de sahadan ayrılmaya başladı. Tabi bu yardımlar daha ne kadar sürdürülecek o AFADın alacağı karara ve bunu duyurmasına bağlı. Önümüzdeki günlerde üst düzeyli makamlarımız tarafından bu konuda bir duyuru yapılacağını düşünüyorum, bunu bekliyoruz.
Depremden sonra Kürdistan Bölgesinden beklentileriniz gerçekleştirildi mi?
Tabi IKBYnin süratla ve imkanları çerçevesinde harekete geçmiş olması, imkanlarını seferber etmesi not edilmelidir. Bu çok önemli bence. Sadece resmi makamlar da değil, belirttiğimiz gibi Barzani Yardım Vakfı, Irak Kızılayı Erbil Şubesi yine Türk Kızılayı Erbil Temsilciliği herkes, diğer şu an ismini sayamadığım diğer paydaşlarla beraber bir araya geldiler ve herkes Türkiyeye yardımlar için seferber oldu. IKB halkı da bütün kesimleri ile Türkiyeye yardım yarışına girdi adeta. Bu bizim için önemliydi. Sergilenen bu destek ve dayanışma önemliydi. Ayrıca şunu da not etmek istiyorum; depremin yaşandığı hafta Cuma günü, bölgenin bütün camilerinde Cuma namazından sonra gıyabi cenaze namazı kılındı. Bunu da gerçekten bir manevi destek olarak not etmek istiyorum. Ne kadar önemli bulduğumu ayrıca vurgulamak istiyorum ve bunun için müteşekkiriz tabi.
Türkiye can kaybının ne kadar olacağını tahmin ediyor?
Maalesef çok şiddetli iki depremi çok kısa süre içerisinde art arda yaşadık. Bu aslında dünya bilim literatüründe de çok benzerine rastlanan bir durum değil. O yüzden bilim insanları da bu konuda şaşkınlıklarını ifade ediyorlar. 7.7 ve 7.6 şiddetinde iki deprem meydana geldi. İlk deprem gecenin ilerleyen saatlerinde sabaha karşı 04:00da meydana geldiği için insanlar depreme evlerinde yakalandılar. Dolayısıyla bu da yaşanan can kayıplarını maalesef arttırdı. Bugün itibariyle üzülerek söylüyorum 40 binin üzerinde can kaybımız var. 108 bin vatandaşımız depremde yaralandı. Kendilerine acil şifa diliyorum, hayatını kaybedenlere tekrar rahmet diliyorum. Belirttiğim olumsuz faktörler bir araya geldiği için depremdeki can kayıplarının da artması maalesef muhtemeldir. Bu da bizi endişelendiriyor. Önümüzdeki günlerde daha net bir tablonun ortaya çıkacağını düşünüyorum.
Depremin Türkiyede yol açtığı maddi zararın ne kadar olacağı tahmin ediliyor?
Açıkçası şu ana kadar ilen edilen bir rakam yok. Deprem çok büyük bir bölgede meydana geldi, büyük bir tahribata yol açtı. Bunun gerçek boyutu bütün yönleri ile önümüzdeki dönemde ortaya çıkacak. Şu an enkaz kaldırma çalışmaları, hasar tespit çalışmaları yürütülüyor. Bütün bu çalışmalar tamamlandıktan sonra ilgili kurumlarımızın bir tespit yapacağını ve genel bir resmi ortaya koyacaklarını düşünüyorum. Şu an için maddi zarar olarak belli bir rakam vermek, maddi zarar boyutundan bahsetmek tam anlamı ile zor. Önümüzdeki günlerde yapılacak açıklamaları beklememiz lazım.
Kürdistan Bölgesinde özel bir banka hesabı aracılığıyla bağış toplamak için talepte bulundunuz mu?
Biz depremin ardından ilgili makamlarımız, yani AFAD ve Türk Kızılayının, Türkiye Diyanet Vakfının ilgili hesap numaralarını internetten ve sosyal medya aracılığıyla duyurduk. Oralara nakdi bağış yapmak isteyenleri oraya yönlendirdik. Ama daha sonra bize tekrar ilave başvurular geldi. Başkonsolosluğumuza nakdi bağış yatırmak isteyenler oldu. Bunun için de ayrıca Erbildeki Vakıf Bank şubesinde ayrı bir deprem yardım hesabı açtırdık. Bunu da gerek başkonsolosluğumuzun internet sitesinde, gerek sosyal medya hesabımızda yayınladık. Dileyen ve bağışta bulunmak isteyen vatandaşlar oraya başvurabilir ve orada gerekli hesap numaralarını görebilirler. Böyle bir hesap açtırdık.
Kürdistan Bölgesi liderliği, hükümeti ve halkına mesajınız nedir?
Bu güne kadar deprem felaketinin ardından sergilenen dayanışma, bize gösterilen ilgi ve sağlanan yardımlar için müteşekkiriz. Bunu en başta söylemek istiyorum. Dostlar zor zamanda belli olur. IKB halkı da bu sözün aslında doğruluğunu teyit ettiler bu süreçte. Allah bir daha böyle bir afeti ne Türkiyeye, ne bölgemize, ne de dünyanın hiç bir yerine yaşatmasın. Ama malumunuz, bulunduğumuz coğrafya itibariyle deprem bizim hayatımızın bir gerçeğidir. Biz bunun bilinciyle önleyici tedbirler almak zorundayız ki maddi kayıpları, can kayıplarını bu şekilde azaltalım, bunların önüne geçelim. Ben son olarak tekrar hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yararlılara acil şifalar diliyorum. Bu vesile ile bir kez daha IKBY ve IKB halkına teşekkürlerimizi sunuyorum.
1983 yılında Siirtte doğan Yakut, Lisans eğitimini Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde, Yüksek Lisans eğitimini ise Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünde, Avrupa Entegrasyonu alanında tamamladı.
2007 yılında Dışişleri Bakanlığına intisap etmesinin ardından merkezde çeşitli birimlerde (Amerika, Irak ve Suriye Genel Müdür Yardımcılıkları, Dışişleri Bakanı Özel Kalem Müdürlüğü, Bakan Özel Müşavirliği, Cumhurbaşkanlığı Dışişleri Başdanışmanlığı, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü) görev almış; yurt dışında ise Bağdat, Lahey ve Paris Büyükelçiliklerinde ve son olarak New Yorkta, Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliğinde görev yaptı.
15 Kasım 2022 tarihi itibarıyla Türkiyenin Erbil Başkonsolosu olarak görevine başladı. Yakut, İngilizce, Fransızca ve Arapça biliyor.