RÖPORTAJ | Mustafa Özçelik açıklık getirdi: Kurdistanî partiler ve HDP ittifak mı kuruyor?

RÖPORTAJ | Mustafa Özçelik açıklık getirdi: Kurdistanî partiler ve HDP ittifak mı kuruyor?

PeyamaKurd- Son dönemlerde Kürdistan halkı arasında gündemde olan birçok konu bulunmaktadır. Bunlardan en önemlilerinden bir tanesi olan, Kurdisanî partilerin HDP ile ittifak mı yapacağı sorusudur. Bu soru bir asparagas mı ya da gerçek bir durumun yansıması mı bu sorunun cevabı net bir şekilde bilinmemekteydi. Aynı zamanda Türkiye’nin Afrin’e yapmış olduğu gayrî meşru operasyonda Kürdistanlılar arasında önemli bir yer edinmektedir. Bu saldırıların direk olarak Kürt halkının kimliğine yapıldığı bir gerçek iken, saldırıya ilişkin ülkelerin ve insanların tepkisi ortadayken Türkiye bu saldırıya devam etmektedir. Gündemin yoğun olduğu bu süreçte PeyamaKurd’e konuşan PAK (Partiya Azadiya Kurdistanê) Genel Başkanı Mustafa Özçelik, “Bu süreçte en önemli yol Kürtlerin kendi aralarındaki birlikten” geçmektedir diyor.

Sayın Özçelik, son dönemlerde Kuzey Kürdistan’da KDP Bakur, PAK, PSK ve AZADİ ile ittifak bir çatı kurmuşsunuz bu konuyu bize biraz açabilir misiniz?

Türkiye devleti sizinde bildiğiniz gibi 2015 yılında bir savaş başlattı. Savaşın başlaması ile beraber biz Kurdistanî partiler bir tutum alalım dedik ve bir toplantı yaptık. O dönem, KDP Bakur, PAK, AZADİ, ÖSP ve PSK bir araya geldi. HAK-PAR ve PDK-T ile de defalarca görüşmemize rağmen ama ne yazık ki bu çalışmalara katılmadılar. 2015 yılı Temmuz ayından itibaren savaşa karşı bir tavır artık ve Türk devletine savaşa son verin dedik PKK’ye de hendek savaşının Kürdistan’daki mücadeleye zarara vereceğini söyledik ve çatışmaları durdurun dedik. Bu temelde başlayan bir çalışmamız oldu. Daha sonra Güney Kürdistan’daki referandumla birlikte bu çalışmamız bir üst modele geçti, Diyarbakır’da bir çalıştay düzenledik ve bunu genişleterek Bağımsızlık Referandumunu Destekleme İnsiyatifini kurduk bu çalışmamız ise o günden bu yana devam etmektedir.

HAK-PAR ve PDK-T’yi çağırmamıza rağmen gelmedi dediniz. Peki HÜDA-PAR’a bir çağrınız oldu mu?

Hayır biz Kurdistanî partiler çerçevesinde HÜDA-PAR’a herhangi bir çağrı yapmadık. HÜDA-PAR zaten kendi Kurdistanî bir parti olarak tanımlamıyor.

Son günlerde sosyal medyada Kürtler arasında gündem olan HDP ve Kurdistanî partilerin seçimlere beraber gideceği fısıltısı dolaşıyor. Peki siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Biz 5 parti ve çevre olarak 2019 seçimlerinde ulusal/demokratik bir program ekseninde bir işbirliği çalışması yönünde ortak toplantılar geliştiriyoruz. Bu toplantılara tekrardan HAK-PAR ve PDK-T’yi de çağırdık şu ana kadar gelmediler ama bundan sonraki süreçte biz bu partilerin gelmesini de istiyoruz tabii. Bunun dışında ise, hiçbir parti ile bizim diyalogumuz herhangi bir şekilde olmadı ve aynı şekilde dışarıdan da bu partilere herhangi bir ittifak önerisi gelmiş değil. Biz daha çok Kürt milletinin varlığını, Kürdistan’ın varlığını, Kürtlerin temel ulusal demokratik taleplerini kabul eden asgari bir program üzerinde bir seçim ve işbirliğinin geliştirilmesine inanıyoruz.

Yani HDP’den size herhangi bir teklif gelmedi mi?

Biz PAK olarak Kürt seçim bloğu önerisini geliştirdik. Şunu söyledik, artık ne AK Parti ne MHP ne CHP ne de İYİ Parti. Biz Kuzey Kürdistan’da ulusal demokratik programı esas alan bir Kürt seçim bloğu geliştirelim dedik. Bu önerimizden sonra bu tartışmalar biraz daha gelişti HDP Milletvekili İmam Taşçıer bir öneri ortaya attı Kürt partileri ile ittifak diye ama bu kesinlikle HDP’nin önerisi değildir, HDP yapmış olduğu 7-8 toplantının hiçbirinde böyle bir şeyden bahsetmemektedir bu sadece Sayın Taşçıer’in kendi düşüncesidir. Biz de PAK olarak öncelikle şunu belirtelim, Kürtlerin varlığını, kimliğini, dilini, Kürdistan’ın önündeki bütün yasal engelleri kaldırmayı, bütün ulusal hak ve özgürlüklerini esas alan her türlü ittifaka biz varız. Küçük bir hatılatma yapmak istiyorum. 7 Haziran2015 seçimleri öncesinde HDP, PAK’a seçim ittifakı için bir teklif getirmişti. Bu teklif kamuoyunun önünde gerçekleşmişti. Biz de HDP’ye bir mektup gönderdik ve dedik ki, Kürtlerin varlığını, Kürdistan’ın varlığını Kürtlerin hak ve özgürlüklerini içeren bir programı kabul ediyor musunuz? Dedik. HDP bunu kabul etmedi. Onun için de biz, HDP ile seçim pazarlığı, parlamenterlik görüşmelerine girmeden böyle bir ittifaka girmedik.

Biraz da Güney Kürdistan’a yönelmek istiyorum. Kerkük olayında, Avrupa’dan ziyade Kuzey Kürdistan’da büyük bir sessizlik oldu. Yani Kürt bloğu dahil ses çıkarmadı. Peki Afrin olayı için ne diyorsunuz?

Kerkük’ten bahsedilmişken birkaç şey söylemek istiyoruz, Kürdistan’daki referandum meşru ve demokratik bir referandumdur. Sonuçları Güney Kürdistan halkının iradesini yansıtmaktadır ve hiç kimse doğan bu çocuğu yok sayamayacaktır. Kerkük’ün işgali bu iradeyi yok saymaya yönelik bir girişimdir ve biz kesinlikle bunu kabul etmiyoruz. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güney Kürdistan’daki referandumu öncesi şöyle diyordu, “Biz Kuzey Irak’taki hatanın, Kuzey Suriye’de tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz.” Güney Kürdistan’daki mevcut federe yönetim bir hataydı ama önüne geçemedik Biz aynı şeyin Güneybatı Kürdistan’da (Rojava) tekrarlanmasına izin vermeyeceğiz deniyordu. Kerkük’ün işgalinden sonra ve özellikle Pirdê saldırısı ile plan daha net bir biçimde ortaya çıkmıştır sorun referandum değil çünkü referandum olmasaydı da bu saldırılar olacaktı. Erdoğan bu süreçten sonra şunu demeye başladı,  “Biz Kuzey Irak’taki oyunu bozduk şimdi Kuzey Suriye’deki oyunu da bozacağız.”

Afrin saldırısını da bu  çerçevede ele almak lazım. Türkiye yanlış bir siyaset izlemektedir. Kürtler dünyanın hiçbir yerinde herhangi bir şey elde etmesin siyaseti yürütmektedir. Bu kesinlikle yanlış bir siyasettir. Öncelikle Türkiye’de ve Kuzey Kürdistan’da tüm Kürt partileri ile yeniden görüşmeler başlatılmalı, savaşa son verilmeli ve buradan hareketle hem Afrin’e saldırı durdurulmalı hem de Güney Kürdistan’la yeniden ilişki geliştirilmelidir.

Afrin’de Kürtlerin kimliğini yönelik bir saldırı var v ebu Kürtlerin varoluşsal savaşı. Şu an 5000 bin Roj Peşmergesi Afrin’e girmek için bekliyor ve içeri alınmıyor bu konuda ne düşünüyorsunuz?

ENKS ve TEV-DEM arasındaki problemler ile ilgili siyasetimiz çok nettir. Biz Duhok ve Erbil mutabakatlarının uygulanmasını defalarca TEV-DEM’in uygulamasını talep ettik ve bugün de ediyoruz. Güney Kürdistan’da da Batı Kürdistan’da da Kürdistanlıların başarısının ilk adımı birliktir. Batı Kürdistan’da Duhok Mutabakatı ne diyor? Askeri, ekonomik, idari, siyasi ortak bir yönetim diyor. Biz bu mutabakatın uygulanmasını istiyoruz. Kürtler bir arada olurlarsa, Esad ile de otururlar, Amerika ile de otururlar Rusya ile de otururlar. Ama ne yazık ki bugüne kadar TEV-DEM bu çağrılarımızın hiçbirine cevap vermemiştir ve bugün de aynı yanlış sürdürülmektedir.

 

Röportaj: Zeynep ÇAĞER