
PeyamaKurd - Erdoğan, Suriye'deki sürecin hava bombardımanıyla sınırlı kalmayacağını açıkça belirtti. Koşullardaki değişiklikler, 2019'dan bu yana ilk kez dengeleri bir harekât lehine çevirebilir.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hafta Suriye'ye olası bir kara operasyonuna işaret etmesiyle, dikkatler Rusya ve ABD'nin, Ankara'yı böyle bir tırmanıştan uzak tutup tutamayacağına çevrildi.
Hava harekâtı ile sınırlı kalmayacak
Pazar günü Katar'daki Dünya Kupası açılışından döndükten sonra basına açıklamalarda bulunan Erdoğan, Türkiye'nin yaptığı operasyonun hava harekâtı ile sınırlı kalmayacağını açık bir dille söyledi.
Erdoğan; "Bu sadece bir hava operasyonuyla sınırlı değil. Birileri ülkemizi ve topraklarımızı rahatsız ederse bedelini ödeteceğiz” dedi ve sonraki adımlar için askeri ve ulusal güvenlik danışmanlarıyla istişarelerde bulunacağını belirtti.
Bu durum, Erdoğan'ın Suriye'ye kara harekâtı tehdidinde bulunduğu ilk söylemler olmasa da uzmanlar koşullardaki değişikliklerin 2019'dan bu yana ilk defe dengeleri bir harekât lehine çevirebileceği görüşünde.
Türkiye politikası uzmanı ve yazarı Aaron Stein, Erdoğan’ın sözüne güvenmenin ihtiyatlı bir tavır olacağını dile getirdi.
Aaron Stein, “Sadece Erdoğan'ı dinleme eğilimindeyim ve bunu çok karmaşık hale getirmiyorum. Yani evet, bir kara operasyonu mümkün” görüşünde.
Stein ayrıca, Türkiye'nin düşüncesinin anahtarının Rusya'nın tepkisine bağlı olacağını ifade ederek; "Moskova Suriye hava sahasını kontrol ediyor ve Suriye'nin bu bölgesinde gözlemcileri var. Ancak Rusya'nın Ukrayna işgali ile meşgul olması durumu karmaşıklaştırıyor. Türkiye her zaman Rusya'yı görmezden gelmeyi seçebilir ama şimdiye kadar bunu yapmadı" dedi.
Asıl sorulması gereken iki anahtar soru
Century International'ın bir üyesi ve bir Suriye akademisyeni olan Aron Lund ise, Erdoğan'ın sözlerinde bir miktar muğlaklık gördüğünü kaydetti.
Lund, "Erdoğan, mayıs ayından bu yana Suriye'nin kuzeyindeki bölgeyi kontrol için bir kara operasyonundan bahsediyor. Bu planı yaz boyunca Rusya ile olan müzakerelere takılıp kaldı. Ancak şimdi Erdoğan'ın kara birliklerinin kullanılabileceğinin sinyalini vermesiyle tüm bahisler değişti” diyor.
Durumun değişkenliğini artıran etkenlerden birisi, Türkiye'nin bombardımanına yanıt olarak pazartesi günü Türkiye'nin güneyine yönelik yapılan bir roket saldırısıydı.
Suriye üzerine iki kitabın yazarı olan Lund, gelinen noktada anahtar soruların şunlar olduğunu söylüyor:
- “Rusya, bir saldırıya karşı mı çıkacak yoksa kolaylaştırmanın karşılığında bir şeyler mi talep edecek?
- Ya da Erdoğan yine de devam ederse Ruslar, Türkiye'nin politikasına teslim olur mu?”
Lund, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Erdoğan arasındaki kişisel yakınlığın da bu durumda rol oynayacağını ifade ederek. "Suriye de dahil olmak üzere pek çok konuda aynı fikirde değiller, ancak sağlam, iyi test edilmiş bir ilişkileri var ve daha önce zorlu anlaşmaları başarıyla müzakere ettiler" diye ekledi.
ABD nasıl bir rol oynayacak?
ABD'nin rolüne gelince, ABD'nin etkisi ve müdahale etme isteği konusunda Stein, "ABD, Suriye'nin kuzeyinde gerçek anlamdaki bir çatışmaya müdahil değil ve olmayacak. Ankara temelde istediğini yapabilir” iddiasında bulundu.
Beyaz Saray'ın Orta Doğu ve Kuzey Afrika Koordinatörü Brett McGurk ise benzer bir açıklamada bulunarak ABD’nin, "Türkiye sınırının güvenli olmasını" istediğini söyledi.
Ancak Suriye'deki hava saldırıları şimdiden ABD Kongre üyelerini çileden çıkarmış durumda. Kongre üyesi Frank Pallone, Twitter'da Ankara'nın hava saldırıları ile ilgili olarak; "Türkiye'ye F-16 savaş uçağı satışını engellemeye çalışmamın bir başka nedeni de bu” paylaşımında bulundu. ABD Dışişleri Bakanlığı ise, Ankara'yı "Saldırıları durdurmaya" çağırdı.
The National News |
Çeviri-Düzenleme | PeyamaKurd
Bu kategoride yazarlar tarafından ifade edilen görüşler, kendilerine aittir ve PeyamaKurd’un bakış açısını yansıtmayabilir.