PeyamaKurd - Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Suriyeli mevkidaşı Faysal Mikdad ile ayaküstü gerçekleştirdiği konuşma ve Türkiye’nin Suriye’de muhalefet ile hükümet arasında ‘uzlaşma’ yönündeki açıklaması Suriye’deki Kürtlerinin tepkisine neden oldu.

“Kürtler, Türkiye operasyonu karşısında endişeli”

Kürtler, Türkiye ve rejimin aralarında bir anlaşmaya varması durumunda son yıllarda elde ettikleri askeri ve siyasi kazanımları kaybedeceklerine ilişkin duydukları endişeyi dile getirdiler.

Rojava ve sınır bölgelerinde yaşayan yüzlerce kişi, Türkiye’nin Kürt kontrolündeki bölgelere askeri operasyon başlatma ihtimali nedeniyle gösteriler düzenledi.

Kürtler ayrıca, bölgede konuşlanmış Uluslararası Koalisyon’un ve Rus kuvvetlerinin askeri üsleri karşısında da gece nöbeti yaptı.
Kürt Ulusal Konseyi (ENKS) Dış ilişkiler üyesi İbrahim Biro, Türkiye ve Suriye dışişleri bakanları arasında gerçekleşen konuşma hakkında açıklamada bulundu.

Biro, Şam ile Ankara arasında iş birliği ve istihbarat koordinasyonunun yanı sıra ‘ilişkileri normalleştirme’ girişimlerinin var olduğunu söyledi. “Genel olarak Suriye halkı ve özel olarak muhalefet ve Kürtler kaybeden olacak. Kürtlerin bu konuda hiçbir çıkarı olmayacak” diyen Biro, ABD’nin Suriye’de asker konuşlandırmasına rağmen olup bitenlere göz yumduğunu belirtti.

“ABD bizi Türkiye ile tehdit etti”

Biro, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) tutumunu ve ‘sessizliğini’ de eleştirdi.

Biro ayrıca ABD’nin kendileri ve Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) hitaben ‘tehditte bulunduğunu’ askeri operasyon halinde Türkiye’nin karşısında durmayacaklarını ve Ankara’ya bazı ekonomik yaptırımlar uygulamakla yetineceklerini’ söylediklerini öne sürdü.

İbrahim Biro, ABD’nin Türkiye’nin Rojava’daki yeni askeri operasyonlarından memnun olmadığını ancak olası bir operasyon başlatması halinde buna karışmayacağını vurguladı.

Diğer yandan, Rusya ve İran’ın operasyona karşı çıkmasının sebebini ise DSG’nin tüm bölgeyi şartsız olarak rejime teslim etme olasılığı karşılığında geldiğini belirtti.

Biro, “Sonuç olarak SDG, bölgeyi rejime teslim etmek ya da ABD’lilere bırakmak arasında kalmış oluyor” dedi.

“PYD ve Özerk Yönetim engelliyor”

ENKS’li yetkili şöyle devam etti, “Özerk Yönetim bölgeleri gerçek bir tehlike altında. İster Türkiye ile ABD arasında ister Türkiye ile Rusya arasında olsun taraflar arasındaki görüşmeler rejimin bölgelerimize dönmesine ya da Türkiye’nin bu bölgelere girmesine yol açacaktır.”

Biro ayrıca, PYD ve Özerk Yönetim’i, geriye kalan Kürt muhalefet partilerinin bölge yönetimine katılmasını engellemekle suçladı.