"Ankara, SDG'ye karşı ‘yumuşama’ politikasına mı gidecek?"

PeyamaKurd - IŞİD ile mücadelenin son bulması ve Suriye'de istikrar ihtimali, bölgedeki dengeleri nasıl etkiledi? Merak edilen ise; ABD güçleri Suriye'den tamamen çekilecek mi?
ABD'nin askeri analiz platformu 19FortyFive'da, ABD güçlerinin Suriye'den çekilme sürecine dair değerlendirmelerin ele alındığı analiz paylaşıldı.
Son raporlar ışığında, ABD'nin Suriye'deki rolünün aylar içinde sona erme ihtimalinin arttığına vurgu yapılan analizde, özellikle IŞİD ile mücadelenin sonra ermesi ve Suriye'deki istikrar sürecinin kararda etkili olduğu kaydedildi.
Analizde, Suriye'de yeni bir geçiş hükümeti şekillenirken ve ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Şam'ın yeni güvenlik güçlerine entegre olmayı kabul ederken, ABD desteğinin gerekliliği azalabilir sözlerine de yer veriliyor.
“Son raporlar ABD’nin çekilme ihtimalini gösteriyor”
Suriye'deki ABD güçleri IŞİD’e karşı savaşta ortak hareket ettiği güçleri desteklemeye devam ediyor. Zira bu durum, ABD'nin Suriye'ye ilk kez dahil olduğu 2015 yılına kadar uzanan bir misyonun parçası.
Ancak son raporlar ABD'nin Suriye'deki rolünün aylar içinde sona erme ihtimalinin arttığına işaret ediyor.
ABD, Suriye'deki Fırat nehri yakınlarındaki bazı mevzilerden çekiliyor ve IŞİD, 2019'da Suriye ile Irak'ta büyük ölçüde yenilgiye uğratıldıktan sonra ABD'nin Suriye'deki varlığı giderek azalıyor.
Yeni Suriye hükümeti şekillendikçe ve ABD müttefiki Kürt güçler (DSG) Şam'ın yeni güvenlik güçlerine entegre olmayı kabul ettikçe, ABD desteğinin bölgedeki varlığı daha da azalacak gibi görünüyor.
“SDG, Suriye'nin yaklaşık üçte birini kontrol ediyor”
ABD destekli SDG, Suriye'nin yaklaşık üçte birini kontrol ediyor. Esas olarak ülkenin Fırat'ın doğusundaki kısmı. ABD güçleri, ABD liderliğindeki Uluslararası Koalisyon’un bir parçası olarak SDG'yi destekliyor. ABD kuvvetleri Suriye'de; Irak ve Ürdün sınırına yakın küçük bir karakol olan Tanf Garnizonu'nda da varlığını sürdürüyor, burası stratejik bir bölge.
Bölge her ne kadar çölde yer alsa da Irak'ı, Suriye’ye bağlayan kilit yolların yakınında bulunuyor ve bu yollar, daha önce İran destekli milisler tarafından kullanılıyordu.
“Şam, Koalisyon’un varlığından rahatsız”
IŞİD’e karşı oluşturulan uluslararası koalisyonun Suriye'deki daha geniş kapsamlı varlığı, Şam'daki geçici hükümeti rahatsız ediyor.
Suriye'nin doğusunda 2,000 kadar asker bulunduran ABD güçleri, Amerika'nın Suriye politikasındaki çelişkilerden biri.
Zira, IŞİD'in büyük oranda gücünü kaybettiği bir ortamda, ABD'nin bölgede askerlerini riske atmak için çok fazla sebebi kalmadı.
Kürt güçler ile ABD’nin müttefikliği
ABD güçleri -doğu Suriye'de 2.000'e kadar asker vardı- SDG'yi güçlü bir savaş gücü haline getirmeye yardımcı oldu. Silahlı on binlerce erkek ve kadınla SDG, doğu Suriye'yi daha güvenli ve daha emniyetli hale getirdi.
Diğer yandan ABD tarafından desteklenen Demokratik Suriye Güçleri (SDG) ABD'nin bölgeden ayrılacağı günün geleceğini her zaman biliyordu.
İlk Trump yönetimi Suriye'den ayrılmak istedi ama sahada yaşanan bazı değişiklikler nedeni le ABD güçleri bölgede kalmaya devam etti.
SDG, Türkiye destekli Suriye Ulusal Ordusu (SMO) ile yıllarca çatışmaya devam ederken, Esad rejimi 8 Aralık 2024'te düştüğünde SDG ve SMO bu fırsatı Suriye'deki nüfuz alanlarını genişletmek için kullandı ve iki grup arasındaki çatışmalar arttı.
ABD ise bu gerilimi azaltmak için bir yol önermiş gibi görünüyor.
SDG ve Şam anlaşma imzaladı
SDG lideri Mazlum Abdi 10 Mart'ta Şam'a uçtu ve Şam'ın yeni lideri Ahmed El Şara'a ile bir anlaşma imzaladı.
Bu anlaşma 12 Nisan'da ilk meyvelerini verdi. ABD'nin desteğiyle SDG ve Şam, Fırat üzerindeki stratejik Tişrin Barajı'nın devri konusunda anlaştı. Barajın kontrolü SDG'nin (elindeydi ama şimdi geçici Suriye hükümeti devralıyor.
Devir teslim iyi giderse, SDG'nin elindeki daha fazla bölgenin Şam'ın kontrolüne geçmesi konusunda güven inşa edilecek.
Ayrıca Halep'te SDG'ye bağlı birlikler çok sayıda alanı hükümetin kontrolüne devretti ve devretmeye devam ediyor.
Ankara, SDG'ye karşı ‘yumuşama’ politikasına mı gidecek?
Suriye Geçici Hükümeti Lideri Ahmed Şara’nın seyahatleri, birbirinden çok farklı Suriye politikalarına sahip ülkelerde nasıl nüfuz kazandığını gösteriyor.
Örneğin, Türkiye ve Katar son birkaç yıldır Esad rejimine karşı BAE, Suudi Arabistan ya da Mısır'dan daha soğuk davranıyordu. Türkiye sık sık ABD'nin Suriye'nin doğusundaki rolünü eleştirdi ve Türkiye bir NATO üyesi.
Dolayısıyla bir ABD müttefiki bir ülke, ABD'nin SDG'yi desteklemesinden hoşnut değil. Çünkü Ankara, SDG’nin PKK ile bağlantılı olduğunu belirtiyor.
Ankara, SDG'nin iktidarda sağlamlaştırılmasından ziyade bir kenara itilmesini istiyordu. Ancak Ankara'nın bakış açısı değişiyor olabilir. SDG, yeni Suriye Savunma Bakanlığı güçlerine entegre olursa, Ankara kendini daha az tehdit altında hissedebilir. Ayrıca, Türkiye Suriye’deki rolünü yumuşatabilir.
İşte tüm bu karışık denklemin ortasında yıllardır, ABD'nin Suriye'den çekileceğine dair söylentiler dolaşıyor.
Şubat ayında NBC'de yayınlanan bir haberde ABD'nin Suriye'den çekilme planları hazırladığı, 15 Nisan'da İsrail'in Ynet kanalında yayınlanan bir haberde ise çekilmenin aşamalı olacağı belirtilmişti.
Gelinen noktada görünen o ki ABD; Suriye'de istikrara geçişin önünü açmak için bu planı hayata geçirebilir. Bu da şüphesiz olarak IŞİD’in bittiğinden tamamen emin olmak ve SDG'nin Suriye'ye entegre olmasını tam anlamı ile gördükten sonra daha rahat işleyecek.
Seth Frantzman | 19FortyFive
Bu Haber 358 defa okunmuştur.




