“Türkiye, İsrail’in Suriye’de Kürtlerle olan ilişkisinden rahatsız”
PeyamaKurd - İsrail gazetesi Haaretz, Türkiye'nin Suriye'de oynamak istediği rolün yanı sıra İsrail ve ABD'yle ilişkilerinin ele alındığı bir analizi bugün yayımladı.
Gazetenin Orta Doğu ilişkileri analisti Zvi Bar’el imzalı analizde Erdoğan yönetiminin, Suriye’deki pozisyonu ve İsrail ile ilgili sorunları sahada değil Beyaz Saray’da çözmeye yöneldiği ve bunun, planlanan Erdoğan-Trump görüşmesinde de gündeme geleceği yorumu yapıldı.
"Türkiye için yeni fırsat doğdu"
Yazıda, Ankara'nın, İsrail'in Suriye topraklarına yönelik saldırılarının yanı sıra bu ülkedeki Dürzi ve Kürtlerle ilişkilerinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği bildirildi. Bunların Beşar Esad sonrasında ülkenin birliğini ve yeni iktidarın nüfuzunu sağlamakta engel olarak görüldüğü aktarıldı.
İsrailli yazar, “Türkiye'nin acil hedefi, Türkiye ile uzun sınır boyunca kuzey Suriye'nin (Rojava) bazı bölgelerini kontrol eden ‘terör koridoru’ ilan ettiği Özerk Kürt Yönetiminin askeri kolu olan Suriye Demokratik Güçlerinin (SDG) tehdidini ortadan kaldırmaktır” diye yazdı.
Ayrıca, “Türkiye, Beşar Esad'ın düşüşüne kadar, Suriye’deki toprakları finanse ettiği milisler tarafından kontrol ediyordu. Esad rejiminin düşüşünden sonra ise Türkiye'nin Suriye'yi, sadece iki ülke arasındaki sınırı korumaktan çok daha öte, Ankara’nın bölgesel çıkarlarına hizmet edebilecek bir tür himaye devletine dönüştürmesi için bir fırsat yaratıldı” diye yazdı.
**
Türkiye: “İsrail'le karşı karşıya gelmek istemiyoruz”
"Yeniden inşasında Suriye'ye önderlik etmek isteyen Türkiye, İsrail'i dizginlemek için Trump yönetimine yöneldi" başlığını taşıyan analizde Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın "Suriye'de İsrail'le karşı karşıya gelmek istemiyoruz" dediği hatırlatıldı.
Eski MİT Başkanı'nın, bir yandan Suriye'nin kontrolü konusunda İsrail'le Türkiye'nin çatışmaması, diğer yandan da Donald Trump ve NATO'nun yanı sıra Suriye'nin yeniden inşasında rol almak isteyen Arap ülkelerine sakin olma mesajı vermek için bu açıklamayı yaptığı savunuldu.
**
“Ankara-İsrail arasında üs gerilimi”
Geçen hafta İsrail ordusunun Humus iline bağlı T4 Askeri Havaalanı'na, Hama Havalimanı ve çevresindeki noktalara ve başkent Şam yakınlarındaki bir bilimsel araştırma merkezine yaptığı saldırının ardından Türkiye'nin ilk resmî açıklamasını yaptığına işaret edildi.
Ankara'nın T4 Askeri Havaalanı'nda üs kurma planları yaptığı sırada bu saldırının gerçekleştirildiği öne sürüldü.
İsrail'in Esad yönetiminin düşüşünden beri Suriye topraklarına 500'ü aşkın saldırı düzenlediği ifade edildi. Tel Aviv'in kimyasal silah ve askeri ekipmanları kendi topraklarını hedef alabileceği gerekçesiyle vurduğu bildirildi.
***
“Trump, yönetimi Türkiye ile ilişkiye sıcak bakıyor”
Yeni Suriye yönetimiyle Türkiye arasındaki yakınlığa dikkat çekilirken Ankara'nın Kürtlerin ağırlıkta olduğu ABD destekli savaşçılardan oluşan Demokratik Suriye Güçleri (DSG) tehdidini bertaraf etmeye çalıştığı vurgulandı.
Joe Biden'ın aksine Donald Trump yönetiminin, IŞİD'e karşı iş birliğine sıcak bakabileceği ifade edildi. İsrailli yazara göre Türkiye, ABD’yi, NATO üyesi olarak Suriye’deki yeni HTŞ yönetimini yönlendirme konusunda görev üstlenmek için de ikna edebilir.
Ekonomik ve askeri konularda Şam'ın hamisi olmaya soyunan Türkiye'nin, bu sayede Suriye'nin Irak ve Lübnan gibi ülkelerle ilişkisinde de söz sahibi olabileceği öne sürüldü.
Rusya'nın ardından bir NATO ülkesinin Suriye'ye önderlik etmesinin Batı ülkelerinin de çıkarına olabileceği belirtildi.
Ancak NATO Anlaşması'nın, birine yapılan saldırının herkese yönelik bir saldırı sayıldığı 5. maddesinden dolayı, bu ülkelerin Ankara'nın istenmedik çatışmalara girmesinden çekindiği de bildirildi.
Bu ay Donald Trump'la görüşmesi beklenen Recep Tayyip Erdoğan'ın Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasını talep edeceği aktarıldı.
Bu Haber 273 defa okunmuştur.
