Orhan Miroğlu'nun Barzani değerlendirmesi dikkat çekti: Türk Dış Politikasında...

Orhan Miroğlu'nun Barzani değerlendirmesi dikkat çekti: Türk Dış Politikasında...

PeyamaKurd - Siyasetçi-yazar Orhan Miroğlu, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani'nin MERI Forumunda dile getirdiği görüşlerin Türk dış politikasının Ortadoğu'ya yönelik inşasında oldukça faydalı olabileceğini belirtti. Miroğlu, Barzani'nin açıklamalarını analiz ederek, özellikle Suriye'deki Kürtlerin durumu ve ademi merkeziyetçi yönetim ihtiyacına vurgu yaptı.

AK Parti 25. ve 26. Dönem Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu, sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Kürdistan Bölgesi Başkanı Neçirvan Barzani’nin dün başkent Erbil’de Ortadoğu Araştırma Enstitüsü (MERI) tarafında düzenlenen MERI Forumunda yaptığı konuşmaya yer verdi.

Miroğlu, kendisinin de daha önce bahsettiği gibi Barzani'nin 2003'te Irak Kürdistan'ında yaşanan deneyimin hem yeni Şam yönetimi, hem Türkiye ve diğer bölgesel aktörler, hem de PYD/YPG ve DSG için önemli olduğunu ve bu deneyimden istifade edilmesi gerektiğini söylediğini aktardı.

Neçirvan Barzani’nin Kürtlerin Şam'dan kopmamasını istediğini hatırlatan Miroğlu, yeni Suriye yönetiminin merkezi Baas yönetimine benzememesi, bir çeşit yeni Baasçılıkla Suriye'nin yönetilemeyeceğinin altını çizerek, yeni Suriye'nin ademi merkeziyetçi bir devlet olması gerektiğini belirtti.

"Rojava sadece Suriye Kürtlerinin değil, bütün Kürtlerin ilgi alanı haline geldi"

Miroğlu, Barzani'nin bu görüşlerle aslında Rojava denilen bölgenin sadece Suriye Kürtleri'nin değil, bütün Kürtler'in bir ilgi alanı haline geldiğini dost-düşman herkese ilan ettiğini belirtti ve bu durumu "Tıpkı 12 yıl önce Kobani’de olduğu gibi" diyerek örneklendirdi.

Miroğlu, Barzani'nin DSG'nin devre dışı kalması üzerinden bir tercih değil, entegrasyonun gerekliliğini vurguladığını ancak bu entegrasyonun da DSG'ye bağlı güçlerin tek tek orduya katılması olarak değil, kurumsal düzeyde olması gerektiğinin altını çizdiğini ifade etti.

Orhan Miroğlu, paylaşımında Rûdaw’ın konu ile ilgili haberinden yaptığı alıntıyla Barzani'nin Suriye'ye dair detaylı vizyonunu aktardı.

“Temennimiz bu görüşlerin Türk Dış Politikasının inşasına katkı sunmasıdır” diyen Miroğlu, şunları kaydetti:

“Çünkü temel bir yanlışlığın hem bedeli hem telafisi ağır olur. Derdimiz Türkiye ve Kürtler. Birlik, beraberlik, ama eşit ve demokratik temelde bir gelecek istiyoruz. Çocuklarımızı yanlış politikaların neticesinden koruyamadık. Ama Türkler ve Kürtler olarak torunlarımızın kardeşçe yaşayacağı bir ülke bırakmak bizim elimizde. Söylemeye gerek yok sanırım, derdimiz İstanbul, Erbil ve Diyarbakır’daki şantiyelerimizi korumak değil, çünkü yok ve hiç bir zaman da olmadı. Üstelik bu görüşler sebebiyle, hem camiden hem kiliseden olmakta olduğumuzun da gayet farkındayız!”

Bu görüşlerin, Türkiye'nin dış politikasına ve önümüzdeki Suriye sürecine, ayrıca içinde bulunulan çözüm sürecine nasıl etki edeceğini önümüzdeki dönemde göreceğimizi vurguladı.


Miroğlu, paylaşımının devamında Barzani’nin, bölgedeki durumu “Suriye için son fırsat” olarak gördüğünü hatırlattı:

Suriye'ye “tehlike gözüyle bakmadıklarını” ve Suriye halkının “daha iyi bir yaşamı hak ettiğini” söyledi. Ancak Şam yönetimiyle görüş ayrılığı yaşadıkları temel noktanın "Suriye'nin merkezi bir şekilde yönetilemeyeceği" inancı olduğunu vurguladı.

“Suriye, içinde yaşayan bileşenleriyle tek bir bileşen değil, Kürtler, Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar gibi birçok bileşenden oluşuyor” diyen Barzani, merkeziyetçi bir yönetim anlayışının sürdürülemez olduğunu söyledi.

"Kürdistan Bölgesi olarak bu görüşü desteklemiyoruz" ifadelerini kullanan Barzani, bu konuyu Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile yaptığı görüşmede de dile getirdiğini aktardı.

Barzani, Suriye'deki Kürtlere şu çağrısını yineledi:

"Bir an önce Şam'a gidin. Yeni Suriye'nin yeni bayrağını taşıyın, kendinizi siyasi sürecin sahibi olarak görün, kendinizi ev sahibi hissedin, Suriye'nin siyasi sürecine aktif olarak katılın."

Kürdistan Bölgesi'nin Irak'taki deneyimlerini örnek gösteren Barzani, "Biz 2002 ve 2003'te Bağdat'ta Kürtler olarak çok önemli bir etkiye sahiptik, Bağdat'a da çok önemle gittik" dedi.

"Ne değişiklik olursa olsun, onların çıkarı Şam ile bir yol bulmaktır. Çözüm yolunu Şam ile bulmalılar" diyen Barzani, Suriye hükümetinin DSG’nin entegrasyonu hakkındaki görüşüne de katılmadığını söyledi.

Barzani, “Gelin Suriye ordusuna entegre olun’ deniliyor, ama tek tek gelin, bu doğru değil” ifadesiyle mevcut entegrasyon tekliflerini eleştirdi.

IŞİD savaşında Kürtlerin büyük bedeller ödediğini ve Hol Kampı'nda on binlerce IŞİD'li bulunduğunu hatırlatan Barzani, bu gerçekler göz ardı edilerek merkeziyetçi bir yönetimin dayatılamayacağını söyledi.

Neçirvan Barzani, "Öyle bir Suriye yönetilmeli ki merkezi olmasın, Suriye'deki herkes kendisini o ülkenin sahibi olarak görsün, aksi takdirde yönetilmesi imkansızdır" diyerek ademi merkeziyetçi bir Suriye vizyonunu yineledi.

Bu Haber 511 defa okunmuştur.