Bilimde yeni keşif: Dünyanın en eski kalbi bulundu!
PeyamaKurd - Bilim insanları Avustralya eyaletinin Kimberley bölgesinde dünyanın en eski kalbini ortaya çıkardı.
Uzmanların ortaya çıkardığı keşif ile ilgili bilgi ve haber Science adlı bilimsel dergide yayımlandı.
Dergi perşembe günü yayımlanan çalışmada, Batı Avustralya eyaletinde yer alan Kimberley bölgesinde bulunan 380 milyon yıllık balık fosiliyle ilgili bilgilere yer verildi.
Vücut yapısını ortaya çıkaran fosiller!
Bilim insanları burada bulgularla ilgili, "Gogo kaya oluşumu" olarak adlandırılan yapının içindeki minerallerin, balığın karaciğer, mide, bağırsak ve kalp gibi iç organlarının büyük ölçüde korunmasını sağladığını ifade etti.
Curtin Üniversitesi'nden araştırmayı yöneten Kate Trinajstic, Birleşik Krallık'ın (BK) kamu yayımcısı BBC'ye açıklamasında, "Bu evrimimizde çok önemli bir nokta. İlk dönemlerden beri evrimleşen vücut yapımızı ortaya koyuyor. Bunu ilk defa bu fosillerde görüyoruz" dedi.
Araştırmada Trinajstic'le çalışan Flinders Üniversitesi'nden John Long da keşfin büyük şaşkınlık yarattığını söyleyerek, "Bu kadar önceden yaşamış bir hayvanın yumuşak dokularına dair şimdiye dek bir bilgimiz yoktu" ifadelerini kullandı.
Bulunan kalp tahmin edilenden daha gelişmiş bir yapıda!
Nesli tükenmiş zırhlı balık (placodermi) sınıfına ait fosili inceleyen bilim insanları, buldukları kalbin tahmin edilenden daha gelişmiş bir yapıya sahip olduğunu gözlemledi.
Gogo balığının kalbinin, insanlarınkine benzer şekilde üst ve alt odacıklara sahip olduğu belirtildi.
Araştırmacılar, bunun Gogo balığının kalbini daha etkili hale getirerek, onun hızlı bir avcıya dönüşmesinde önemli rol oynadığına dikkat çekti.
Fosiller insan bedenine benziyor!
Araştırma ekibinde yer almayan ve zırhlı balık konusunda uzman isimlerden Zerina Johanson ise keşfin, insan bedeninin evrimine ışık tuttuğunu belirtti.
Bu Haber 42089 defa okunmuştur.BK'nin başkenti Londra'daki ünlü Doğa Tarihi Müzesi'nden Johanson, fosile dair "Buradaki çoğu şey bugün bizim bedenimizde de mevcut; örneğin, çene ve dişler. Daha sonradan bizim kollarımız ve bacaklarımıza evrilecek ön ve arka yüzgeçler de görülebiliyor" dedi.