Dünyanın en büyük kayıp hazinesi: Amber Odası'nın sırrı?

Dünyanın en büyük kayıp hazinesi: Amber Odası'nın sırrı?

PeyamaKurd - Dönemin devrik lideri Adolf Hitler'in Rusya'ya savaş açtığı dönemde birçok sanat eseri kaçırılmıştı. Bu eserlerden biri olan Amber Odası ise en değerli hazine olarak biliniyordu. 

Almanya'da devrik Naziler, İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa'nın dört bir yanından yaklaşık 600 bin sanat eseri çaldı. Endüstriyel ölçekte gerçekleşen bu yağmada çalınan sanat eserlerinin bazıları gerçek sahiplerine iade edilmiş olsa da, yağmalanan belki de en değerli şey olan Amber Odası hala kayıp.

İkinci Dünya Savaşı'nın en büyük gizemlerinden biri!

“Dünyanın Sekizinci Harikası” ve Rusya'nın en değerli eserlerinden biri olarak nitelenen kehribar panellerle kaplı odanın kaderi, hala İkinci Dünya Savaşı'nın en büyük gizemlerinden biri.

Amber Odası’nın tarihi, 1701 yılına uzanıyor. Prusya'nın ilk Kralı Frederick I, Kuzeyin Altını olarak bilinen, fosilleşmiş ağaç reçinesinden yapılmış kehribar objelere ilgi duyuyordu.

Krallığının ilanını, kehribar kaplı bir oda ile kutlamaya karar verdi ve Prusya kraliyet sarayının baş mimarı Alman barok heykeltıraş Andreas Schlüter’i görevlendirdi.

Tarihi yapıya paha biçilemiyor!

Schlüter, Berlin'deki Charlottenburg Sarayı'ndaki odalardan birinin duvarlarını kehribar panellerle süslemeyi planladı. Tasarım, 3,5 metreden yüksek ve çoğu yaklaşık 56 cm genişliğe sahip 12 ana panelden, altın ve gümüş kaplamalardan, değerli mücevherlerden oluşuyordu.

Odayı hazırlamak 13 yıl sürdü. 1716'da sarayı ziyaret eden Rus çarı Büyük Peter, odaya aşık olmuştu.

Frederick'in oğlu Frederick William I, iki devlet arasında bir ittifak oluşturmak için odayı Peter'e hediye olarak sundu. Rusya’da çeşitli saraylar değiştiren oda, 1770 yılında tamamlandığında 590 metrekareden büyük ve 6 tondan ağır hale gelmişti.

Tahminler, günümüzde bu yapının 2,5-5 milyar tl arası bir değere sahip olduğunu söylüyor.

Hitler, Amber Odası’nı çok iyi tanıyordu!

Oda, 18. ve 19. yüzyıllar boyunca bir Rus hazinesi olarak kaldı ancak kaderi İkinci Dünya Savaşı ile değişecekti. Hitler, odayı Alman topraklarına geri gönderilecek Alman yapımı sanat eserlerinin listesi olan Kummel Rapor’una dahil etmişti ve Nazi askerleri St. Petersburg'a yaklaşıyordu.

Sarayın baş sanat küratörü Anatoly Kuchumov, odayı parçalara ayırmak ve güvenli bir yere taşınması için hazırlamakla görevlendirildi.

Ancak Kuchumov kehribar panellerin zamanla kırılgan hale geldiğini, sökülmeye çalışılırsa ciddi şekilde hasar göreceklerini düşündü. Sökmek yerine odayı duvar kağıtları ile kapladı ve Nazilerin bunu anlamayacağını umdu.

Hitler, Amber Odası’nı çok iyi tanıyordu, bu sebeple Kuchumov’un planı başarısız oldu. Naziler tam olarak ne aradıklarını biliyorlardı ve 36 saat içinde Kuchumov'un yapamadığını yapmayı başardı: Panelleri duvarlardan sıyırıp kasalara yükledi.

Königsberg yoğun şekilde tahrip edildi!

Kasalar Almanya'daki Königsberg'e sevk edildi ve oda Königsberg kalesinde yeniden inşa edildi. Savaşın gidişatı Müttefiklerin lehine dönünce, Hitler yağmalanan eserlerin Königsberg'den sevk edilmesini emretti. Oda bir kez daha sökülüyordu. 

1944'te İngiltere havadan, Rusya karadan Königsberg'i ağır şekilde bombaladı. Bu esnada Königsberg yoğun şekilde tahrip edildi.

Gizem de işte burada başlıyor. Amber Odası bu sırada tamamen yanıp kül mü oldu yoksa öncesinde gizlice transfer mi edildi?

Sovyetlerin Mayıs 1945'te çalınan eserleri geri almak için gönderdiği Profesör Alexander Brusov’un teorisi, bugün yaygın olarak kabul ediliyor.

Brusov, şatonun enkazları arasında Amber Odası’nda bulunan dört Floransa mozaiğinden üçünün yanmış kalıntılarını keşfettiğini, odanın bombalamalar ve yangınlar tarafından yok edildiğini açıkladı.

Amerika’ya kaçırıldığını söyleyenler de oldu!

1941'de odayı güvende tutmayı başaramayan Kuchumov, Brusov'un teorisini kabul etmeyi reddetti. KGB'nin desteğiyle Königsberg çevresinde kapsamlı araştırmalar yaptı, panellerin şehrin altındaki tünel ağında gizlenmiş olduğuna inanıyordu ama bir sonuç alamadı.

Odanın Çek sınırındaki eski tuz madenlerinde saklandığını, Litvanya'da bir lagüne batırıldığını, Amerika’ya kaçırıldığını söyleyenler de oldu. KGB'nin kapsamlı soruşturmalarının, Amber Odası’nı yok etme hatasını örtbas etmek için bir oyun olduğunu söyleyenler de çıktı.

Sovyet hükümeti, 1979'da odanın bir kopyasını yapmaya karar verdi ancak 18. Yüzyıl zanaatkarlarının kehribar işleme becerilerinin çoğu kaybolmuştu. Yapıştırıcılarda ve boyalarda kullanılan malzemeler artık bilinmiyordu.

Ayrıca orijinal odaya dair çok az referans fotoğraf vardı. Orijinali 13 yılda tamamlanan odayı yeniden inşa etmek 24 yıl sürdü ve 11 milyon dolar harcandı. Odanın bir yerlerde keşfedilmeyi beklediği ya da gizli bir koleksiyonun en kıymetli parçası olarak saklandığı teorileri ise hiçbir zaman gücünü kaybetmedi. 

Bu Haber 42099 defa okunmuştur.