Alışmamış Dilde Dua Durmuyor...
“Ezan Türkçe okunsun” diyerek gündemi meşgul eden Öztürk Yılmaz, partisince disipline sevk edildi. Gerekçesi çok ilginç; CHP’nin parti politikalarıyla uyumsuzluk.
Kılıçdaroğlu bundan daha da ilginç açıklamalarda bulunmuş; ''Ezan Arapça okunmalı, Arapça ezan dinimizin bir değeridir. Dünyanın her yerinde ezan Arapça okunur ve ezana saygı gösterilir.”
Dünyanın binbir türlü hali var işte. “Türkçe Ezan” kavramını literatürümüze ve tarihimize geçiren bir partinin başkanı bugün böyle açıklamalarda bulunabiliyor. Üstelik kendi genel başkan yardımcısı, geçmişine sahip çıkmışken ve Türkçe Ezan savunusu yaparken ona karşıtlık olsun diye söylüyor bunları.
Kılıçdaroğlu, yaptığı açıklamada, kendisine ve partisine de iftira etmiş aynı zamanda; “CHP ezanın Arapça okunmasına karşı olmadı olmayacak.” Minarelerden “Tanrı Uludur, Tanrı Uludur” diye okunan ezanlar CHP’nin değilse hangi partinin iktidarına denk geliyor acaba?
Ezan Arapça okunsun diye insanlar kendilerini minareden atıyordu. İran gibi Arap düşmanı bir ülkede bile ezan Farsça okutulmadı. Hiçbir İslâm ülkesinde Arapça dışında bir dilde okutulmadı bu metin.
Kemalist rejimin Türkçü faşist yönetimi, Türklüğü ve Türkçülüğü yüceltmek için Kürtleri ve diğer halkları sindirdiği gibi Müslümanları da sindirmek istedi. Bu minvalde takke, sarık ve başörtüsü yasakları, Müslümanlığı gerici, yobaz, çağ dışı, akıl dışı olarak lanse etme, Müslümanları gettolaşmaya ve “beyaz Türklerle” olan irtibatlarını ancak hizmetçi olarak sağlama işlerini uzun yıllar yürürlükte tuttular.
İddia ediyorum; CHP’li vekillerin %99’u ezanın Türkçe okunmasından yana. Bu ekseriyet, aynı zamanda, mecliste ve kamusal alanda başörtülü görmek istemiyor. AKP’ye olan nefretlerinin en büyük motivasyon kaynağı, dindar bir dil kullanmasından. Zenginleşen ve orta sınıf-üst sınıf haline gelen Müslümanlardan rahatsızlar. Onlara göre ayaklar baş olmuş durumda.
İşte gerçek CHP budur. Deniz Baykal döneminde de Öztürk Yılmaz gibi bir kriz ortaya çıkmıştı. Müslüman bir vatandaşımız Hacc’a gitmek istediğini Önder Sav’a iletmişti. Maddi-manevi destek bekliyordu ondan. Sav şöyle demişti; “boşver, Araplara para kazandırma.”
Önder Sav ihraç edildi. Çünkü iktidarda dindar bir parti vardı ve onlara muhalif olmak için de dindarmış gibi, Müslümanmış gibi yapmak gerekiyordu. Bugün de CHP bu takiyeci anlayışla devam ediyor siyasetine. Kılıçdaroğlu’nun açıklaması bu şekilde okunmalıdır.
Bir de Öztürk Yılmaz’ın açıklamaları var tabii. Seks kaseti çıkan veya uyuşturucuyla ilişkilendirilen bir pop şarkıcısı gibi dilinden Allah’ın adını düşürmedi. Şöyle Müslümanım, böyle Müslümanım...
Fakat bünye alışmamış. Ee alışmamış dilde dua durmuyor. Yabancılık çekiyor. Kılıçdaroğlu’na beddua ederken şöyle dedi; “Allah’ım bana zulmedenlere zulmet.” Haşa sübhanallah!!!
Allah zalim midir ki zulmetsin? Allah’a haşa zalim demek için kafayı yemiş olmak gerekir. İslâm’la alakalı en temel şeydir bu. Allah, Rahman’dır, Rahim’dir... Allah adildir. Zalim olan Öztürk Yılmaz’dır. Çünkü Allah’a iftira etmiştir.
Cihat Emir Aykaç
10.11.2018
Bu Makale 42115 defa okunmuştur.