DEM Parti'den CHP'ye ziyaret!

DEM Parti'den CHP'ye ziyaret!

PeyamaKurd - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları başkanlığındaki parti heyeti, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i ziyaret etti.

CHP Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen görüşmede Özel’e CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke ile Genel Başkan Yardımcıları Ensar Aytekin ve Gül Çiftci Binici de eşlik etti. Görüşmenin ardından Hatimoğulları ve Özel, gazetecilere açıklama yaptı.

Hatimoğulları şunları kaydetti:

"Bugün CHP’ye yaptığımız ziyaretin amacı, dün sabah düzenlenen şafak operasyonuyla halkın iradesine vurulan darbeye karşı geçmiş olsun dileklerimizi iletmektir. Adana, Antalya ve Adıyaman büyükşehir belediye başkanlarıyla birlikte gözaltılar gerçekleşti. Bir tutuklama da oldu; Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı tutuklandı. Umut ediyoruz ki yargı bu yanlıştan geri döner ve gözaltına alınan belediye başkanları serbest bırakılır. Bu sabah olağanüstü MYK toplantısı çağrısı yaptık. MYK’da gözaltı süreçlerini ve belediyelere yönelik operasyonları değerlendirdik. Bu operasyonları kayyum anlayışının bir devamı olarak görüyoruz. Bugün bu operasyonların bir siyasi operasyon olduğunun altını özellikle çizmek istiyorum. Şayet yolsuzluk ya da başka bir suç varsa, herkes hakkında soruşturma başlatılabilir. Fakat bunları bir kılıf hâline getirerek ve bu şekilde bir siyasi operasyona dönüştürülmesini asla kabul etmiyoruz. Bir komisyon oluşturulsun bağımsız yargı devreye girsin sadece muhalefet partilerinin belediyeler, değil iktidar partilerin belediyelerinin de soruşturulacağı bir çalışma yürütülsün."

“Umarım yargı bu hatadan döner”

Hatimoğulları, gazeteci Timur Soykan’ın tutuklamaya sevk edilmesine tepki gösterdi, şunları kaydetti:

"Gözaltına alınması, gerekçesi bütün bunların hiçbirinin gerçek anlamda hukukla yargıyla alakası olmadığını biliyoruz. Bugün Türkiye’de bütün özgür kalemlere özgür yazan klavyelere, özgürce fotoğraf çekene bile operasyon düzenleniyor, gözaltına alınıyor, tutuklanmak isteniyor. Muhalefeti dizayn etmeye çalışan anlayış basını da kendine göre dizayn etmeye çalışıyor. Bir ülkede basın özgür değilse o ülkenin hiçbir özgürlüğünden bahsedemeyiz. Bugün basın özgürlüğünün durumu ve niteliği o ülkedeki özgürlüklerin ve demokrasinin niteliğini ortaya koyar. Hiçbir gazeteci gözaltına alınamaz, hiç kimse fikirlerinden, düşüncesinden dolayı ne gözaltına alınabilir ne de tutuklanabilir! Ümit ediyorum ki yargı bu hatadan döner ve kendisini serbest bırakır."

"Bundan sonra artık söylenecek söz yok. Buradan sonra yapılacaklar var"

Özel ise konuşmasında şunları kaydetti:

"Eş Genel Başkanımıza, Tülay Başkanımıza dayanışmaları için yürekten teşekkür ediyorum. Dün Adana’ya ve operasyona tabi tutulan diğer belediyelerimize yerelde yapılan dayanışma ziyaretleri için de ayrı ayrı hem Adana, hem Adıyaman hem Antalya örgütlerine teşekkür ediyorum. Sayın Başkan’ın ifade ettiği gibi artık Türkiye’de bu operasyonların siyasi bir operasyon olduğuna inanmayan kimse kalmadı. Anketlerde yüzde 25 gibi inandığını söyleyen seçmen var. Ama o inandığını söyleyen seçmen Cumhur İttifakı'nın kategorik seçmeni. ‘İki kere iki beş eder’ dese Tayyip Bey, ‘Evet, iki kere iki beş eder’ diyen kategorik kemik seçmen, ki bu muhalefet tarafında da biz bir şeyi yanlış söylesek de destekleyen, kategorik destekleyen seçmen kitlesi bizim tarafta da oluyor.

Bunun dışında normal ve makul bakan, meseleyi siyasi angajmanlarla değil de vicdan gözüyle dinleyen kimse bu yapılan operasyonların yolsuzluk operasyonu olduğuna inanmıyor. Herkes bunun siyasi birer operasyon olduğuna inanıyor. Saygın Başkan hatırlattı, kayyumlardan çok çektiler. Dünya kadar kayyum atandı. Geçtiğimiz dönem yanılmıyorsam kazandıkları hemen bütün belediyelere, dördü hariç hepsine kayyum atandı. O zamanlar Tayyip Bey bugünkü özgüveniyle çıkıp televizyonların, kameraların, sizlerin karşısına çıkıp şunu söylüyordu: ‘Bunlar terör örgütüne para yolladıkları için gözaltına alınıyorlar. Bunlar teröre finansman sağladıkları için gözaltına alınıyorlar. Emin olun buradaki mesele Kürt vatandaşların, yerel yönetici seçme hakkına siyasi bir şey değil. Böyle olduğu için oluyor.’ Şimdi bu süreç başladı, Tayyip Bey ne dedi? ‘Süreç ilerleyecek ve kayyum uygulaması istisna olarak kalacak’ dedi. Ne demek istisna? Çok nadir, binde bir. Demek ki o istisnai hal dışındaki bütün haller siyasiymiş, değil mi? Buna Tayyip Bey karar verdiğine göre... Tayyip Bey ne biliyor bundan sonraki süreçte ne olacağını veya bundan önce ne olduğunu? Demek ki bundan önce kayyum atanan bütün süreçler siyasiymiş. ‘Buradan mesafe alınırsa kayyum uygulaması istisnaya döner’ diyor. O yüzden açık ve net şekilde şunu görmek lazım. Yapılan her şey; hem belediye başkanlarının kişilik haklarına, ailelerine, çocuklarına yapılan zulümler, bunların hepsi bir büyük vicdansızlıkla yapılan siyasi işlerdir. Suçları Tayyip Bey’in adayını yenmektir. Suçumuz partimizi birinci parti yapmaktır. Ekrem İmamoğlu’nun suçu 15,5 milyon kişinin oyları ile Cumhurbaşkanı adayı olmuş olmasıdır. Risk Sayın İmamoğlu’nun Sayın Erdoğan’ı bütün anketlerde açık farkla yeniyor olmasıdır. Bunun için yapıyorlar bütün bunları."

Bu Haber 122 defa okunmuştur.