PeyamaKurd - İsveç'in başkenti Stockholm'de belediye önünde toplanan protestocuların, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın maketini binanın önündeki direğe asmasıyla ilgili yankılar devam ediyor.

Uluslararası bir kargaşa ve İsveç ile Türkiye arasında başka diplomatik krize neden olan eylemin ‘ne amaçla ve asıl olarak kimler tarafından’ merak ediliyordu.

Erdoğan maketini asan kişi(ler) Kürt değil. Esas kişi Andreas isminde bir İsveçli ve eylemini isveç medyasına anlatıyor. Andreas, İsveç’in NATO üyeliğine karşı olduklarını söylüyor. Türkiye ve İsveç arasında diplomatik kriz yarattığı için de sevinçli olduğunu ifade ediyor.

'Eylemi yapan kişi İsveç medyasına konuştu’

İsveç merkezli Aftonbladet Gazetesi, söz konusu hadiseyi köşesine taşıdı. Gazete yazarlarından, Olsin Cantwell, “Diplomatik krizi yaratan maket” başlıklı yazısında, eylemi, “Bir film yapımcısı olan Andreas isimli kişinin organize ettiğini” belirtiyor.

I baksätet på en grå minibuss ligger skyltdockan som har vållat diplomatisk kris och internationell uppståndelse. https://t.co/9Gy3FjNf66

— Oisín Cantwell (@oisincantwell) January 13, 2023

Neden böyle bir girişimde bulunulduğuna ilişkin konuşan Andreas, “Tepki yaratmak ve Türkiye’de demokrasi olmadığını göstermek için, Erdoğan'ı Belediye binasının önüne astık ve bunu başardık” diyor. Gelen tepkiler için ise şunları söylüyor: “Gerçek bir demokraside bu şekilde sert histerik tepkileri asla göremeyiz.”

Medyada kendini görmek istemeyen Andreas, aldığı tepkiler karşısında mensubu olduğu Rojava Komitesi’nin (Rojava Kommitteerna) vizyonunu şöyle, tanımlıyor, “Devrimci hareketlerle dayanışma ve değişim ağı.”

***

‘Eylem nasıl planladı ve neden yapıldı?’

Film yapımcısı Andreas, böyle bir eyleme nasıl girişti planını ise şu sözler ile açıklıyor:

“Facebook'ta bir reklam gördükten sonra aklıma geldi. Mankeni Norsborg'da buldum. Bu bana biraz pahalıya mal oldu. Takım elbise ve gömleği Myrorna'dan aldım. Erdoğan maskesini de internetten sipariş verdim.”

Türkiye medyası konuyla ilgili farklı görüşe sahip. Türkiye basını, “Rojava Komitesini” terör örgütü kabul ettiği, “PKK destekçisi” olarak görüyor.

Eylemi planlayan film yapımcısı ve Rojava Komitesi üyesi Andreas ise Türkiye medyasından farklı bir görüşe sahip: “Demokratik haklarımızı ve ifade özgürlüğümüzü kullandık. Kimseye zarar vermiyoruz ve şiddeti teşvik etmiyoruz. Bu bir tehdit değil. Bu sadece diktatörler için işlerin genellikle nasıl yürüdüğünün bir hatırlatıcısı.”

PKK kanadına yakınlığıyla bilinen Rojava Komitesi eylemlerini filme aldı. Komite, İtalyan diktatör Mussolini'ye gönderme yapılan bir Twitter paylaşımı ile şu mesajı yayımladı:

 "Tarih, diktatörlerin sonunun nasıl geldiğini gösterir. Dolayısıyla Erdoğan, herkesin iyiliği için şimdi şansını kullan ve git ki Taksim Meydanı'nda baş aşağı kalmayasın."

***

‘Eylem, diplomatik krize neden oldu’

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson söz konusu eylem için, "İsveç'in NATO uygulamasına karşı bir sabotaj" yorumunda bulundu. İsveç Meclis Başkanı Norlen'in Türkiye'ye yapacağı ziyaretin de iptal edildiği Ankara tarafından duyuruldu.

İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström ise, “Bu hareketin, NATO'ya üyelik sürecini baltaladığını" belirtti. İsveç’in Ankara Büyükelçisi, Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.

İsveç’te yer alan Sosyal Demokratların Dış Politika Sözcüsü Morgan Johansson, eyleme dair, “İğrenç bir düşüncesiz bir gösteri. Siyasi şiddeti kışkırtan herkesin "en güçlü ifadelerle" kınanması gerekiyor. Bu eylem anlaşılmaz değil ama siyasi anlamda çok sertti” dedi.

***

NATO üyeliği ve PKK konusu

İsveç Hükümeti, tüm sonbaharı NATO’ya girebilmek adına Erdoğan için sürünerek geçirdi. Rojava Komiteleri bu durum için bir eylem planladı ama söz konusu girişim diplomatik bir krize neden oldu. Hem İsveç yüksek yetkilileri hem de Türkiye yüksek yetkilileri hadise için ‘kırmızı ışıkları’ yakmış durumda.

İlerleyen dönemlerde iki ülkenin birbirine karşı nasıl hareket edeceği de merak konusu. Çünkü İsveç’in bir NATO süreci var. Türkiye ise, İsveç’ten PKK destekçilerine yönelik adımlar atmasını ve kendilerine teslim etmesini istiyor.

Söz konusu girişime yönelik, terör eylemi olduğuna dair suçlamalar olduğunu söyleyen Andreas, “Basın ile bu konu hakkında ilerleyen günlerde konuşacağım. Uluslararası haber ajansları benden telefon bekliyor” dedi.

Bu Makale 42089 defa okunmuştur.