RÖPORTAJ | Baybaşin: Kürtler Rojava’da dünyaya gösterdi ki silahlarla tanklara baş edebildiler!

RÖPORTAJ | Baybaşin: Kürtler Rojava’da dünyaya gösterdi ki silahlarla tanklara baş edebildiler!

PeyamaKurd - Kürt İş insanı Hüseyin Baybaşin’in 23 yıl sonra Hollanda cezaevinden NETEW TV’de Zeynep Cager’in sorularını yanıtladı. Baybaşin, “Kürdistan tarihini öğrenmeleri gerekir. Yüksek ve kaliteli eğitim görmeleri gerekir.

Özellikle diasporada yaşayan insanlarımızın olanakları vardır. Kürt dilini ve tarihini iyi öğrendikten sonra şimdiye kadar neden bağımsız bir devlet kuramadığımızı anlayabilirler. Bizler İsrail’in kuruluşunda gördük ki, İsrail’i kuranlar yüksek eğitim görmüş insanlar. Yüksek eğitim insanlarımızda olmazsa olmazımızdır. Ellerinde bir işleri varsa, daha iyi bir iş edinmeleri için çalışsınlar” diyor.

Kürt milletine sağlığınız ve durumunuz ile ilgili neler söylemek istersiniz, durumun nasıl?

Sağlığım ile ilgili bazı ameliyatlar, tedaviler yaşadım ama şu an sporumu yapıyorum, benden genç olanlardan daha fazla çalışıyorum.

Cezaevinde zamanınız nasıl geçiyor, neler yapıyorsunuz?

Çalışarak, okuyarak, yazarak, spor yaparak günüm geçiyor. Kürdistani yemekler yapıyorum. Çok çalışmayı severim. Diyarbakır Lice’deyken bazı çalışmaları yapamıyordum, yönetim baskısı vardı. Bunu tüm Kürdistan yaşadı, benim ayrıcalıklı bir yaşamım yok.

Dünyada kendi milletini ve devletini sevmeyen kimse yoktur. Kürtlerin de kendi topraklarını, milletini sevmesi gayet doğal bir şeydir. Siz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kürtleri farklı tanıtmışlar. Kürtleri olduğundan kötü tanıtmışlar. Kürdistan işgalcileri bunu bir şekilde yürütmüşler. Yakın tarihe kadar dünyayı gezdiğim zaman bana PKK gözü ile bakıyorlar. Ama IŞİD’in Kürdistan topraklarını işgal edilmesi organize edildikten sonra bütün dünya uygarlığı Kürtlerin esasen uygar bir halk olduğunu, kendi topraklarını canı pahasını koruduğunu gördü. Bu yönüyle Kürtlere olan bakış açısı değişti ama sonuç itibari ile kendi halkımıza sahip çıkmamız bizim görevimizdir.

Kürdistan toprakları neden özgür değil, dünya haritasında neden Kürdistan diye bir yer yok, bunu nasıl değerlendirirsiniz?

Kürdistan burada duruyor, Kürdistan haritası da var. Tanımayanların da canı cehenneme. Bu harita ile Birleşmiş Milletlere başvurumuzdur. Kürdistan niye yok diye ama, var. Bunun resmi kurumlarca tanınması için çalışmalar yaptık. Kürdistan tarihine baktığınız zaman Hz. İsa’dan 10 bin yıl önce yazılı tarihi mevcuttur. 2 bin yıldır da Hz. İsa’dan sonra Kürtlerin tarihi bilinir. Kürtlerin 2 bin küsür yıl önce İskandinav’dan büyük göç döneminde Kafkaslar üzerinden Ağrı dağı çevresinde yerleştiği bilinir.

Kasıniler, Medler gibi birçok imparatorluk kurmuşlardır. Mısır-Firavun döneminde dünyanın 3 büyük devleti olarak kabul edildi. Kürtlerin devleti her zaman vardı. Kürtler 1510 yılında Osmanlı ile bir ittifak anlaşması imzaladılar, Osmanlılarla birleştiler ve Osmanlı’nın bir parçası olarak kaldılar.

Kürtler 1. dünya savaşında kendilerini Osmanlıların mirasçısı olarak kabul edenlerle iş birliği yapmaktan ayrı kalmak istemediler. İngiliz ve Fransız işgalinde Osmanlı’ya karşı savaşmadılar, bu çok önemli. Kürtler üzerine ilk kimyasal saldırıyı İngilizler yaptı. İngilizlerle iş birliği yapmayan Kürtler, Osmanlı ile birlikte onlara karşı savaştılar.

O dönemlerde 8-10 milyona yakın Kürt vardı, çoğu asimile oldu, soykırıma uğradı ama şu an 50 milyona yakın Kürt var. Kürtler İngilizlerle anlaşmadığı için, Osmanlı ile hareket ettiği için Sykes-Picot anlaşması ile Kürdistan’ı 4’e böldüler. Türkiye sınırlarına duvar örüyor. Kürtlerin kafalarına da duvar ördüler. İran Kürdü, Irak Kürdü, Türkiye Kürdü, Suriye Kürdü diye böldüler. Bu gerçekten büyük bir dramdır, sancıdır. Kürtler için utanç verici bir durumdur.

Bundan birkaç yıl önce ulusal kongre çağrısında bulundunuz, siyasi partilerin bir araya gelmesini istediniz. Bu çalışmalarınızı o dönemde neden yapma gereği duydunuz?

Türkiye’yi terk ettiğim zaman benim canıma kast edildi. Türkiye’yi terk ettik. Bizim orada neden bir devletimiz yok, halkımız neden zorla göç ettiriliyor, niye topraklarındaki verimlilikten yararlanmıyor. Çaresi nedir diyerek, bu düşünceler çerçevesinde, bazı uzmanlardan yararlanma gereği gördüm. Uzmanlardan bu konuda bir çalışma yapmalarını istedik. Rapor geldi ve gördük ki, hiçbir halk başka bir güç tarafından bağımsızlığını kazanmamıştır.

Biz de ise bağımsızlığa gitmek için çalışma bile yapmamışız. 1. Dünya savaşında bağımsızlığı reddetmişiz, 1510’da bu toprakları Osmanlı saraylarına teslim etmişiz. Birçok kez darbeler oldu ama biz hiçbir zaman bağımsız bir Kürdistan anlayışı ile ortaya çıkmamışız, dünyadan destek istememişiz. Mahabad Kürt Cumhuriyeti de 11 aylık süreçten Birleşmiş Milletlere bir çalışmayı tamamlayamadan İngilizlerin dayatması ile Ruslar Kürt devletine desteklerini çektiler ve İran geldi el koydu hükümete. Molla Mustafa Barzani akıllı davrandı, 500 Peşmerge ile savaşa savaşa Rusya’ya gitti, tekrar döndü.

Bizler bu çalışmayı yapmamışız, Kürdistan’ın bağımsızlığı için bir çalışma ortaya koymamışız ve bu bizim eksikliğimizdir. Birçok ülke nüfusları çok az olmasına rağmen bağımsız oldu, biz niye olamıyoruz. Demek olmak için çalışmamışız. Şu ana kadar Kürdistan bağımsız olmadıysa bu bizim siyasilerin yetersizliğidir, bizim halkın yetersizliğidir, bizim kusurumuzdur.

Terör örgütü IŞİD kimler tarafından desteklendi, neden Kürdistan topraklarını işgal etti, bu konudaki fikirleriniz nelerdir?

Kürdistan toprakları üstünde, kurtuluş mücadelesi geliştiği için Türkiye koordinesinde bu etkinliğin kırılması tasarlandı. Bu çerçevede ‘bölgeden yaşayan herkes Müslümandır, Müslümanların bir olması gerekiyor, Müslüman olmayanların da bu topraklar üzerinden temizlenmeleri gerekiyor’ şeklinde bir politika geliştirdiler. Bunun gibi düşünenler ve kurtuluş mücadelesinin gelişmesini istemeyenler de buna destek verdiler ve IŞİD’i birçok benzer örgütle birleştirerek, Kürdistan topraklarında bu gelişmeyi kırmak için bir düzen kurmayı hedeflediler.

Rojava’daki yöneticiler bu konudaki belgeleri Putin’e ve Joe Biden’a verdiler. Kürtler dünyaya gösterdi ki silahlarla tanklara baş edebildiler ve Kürtler orada birlikte hareket etme örneğini dünyaya göstererek kanıtladılar. Ama siyasi önderlerin beceriksizliği ve başarısızlığı nedeniyle bağımsızlığa odaklanamadılar. Bu bizim için bir ders oldu. IŞİD’in yok olması Kürtler sayesinde oldu. Ama bu tehlikenin bittiğini kimsenin düşünmemesi gerekiyor.

Kürdistan’da Kürt kadını olmak ile Türkiye’de kadınlara yönelik hak ihlallerine ilişkin düşünceleriniz nelerdir?

Türkiye’de kadın haklarını insan haklarından ayrı görmemek gerekiyor. Türkiye hala Mussolini’nin kanunları ile yönetiliyor ve o dönemde yerleştirilmiş kanunlardır. Kürdistan’da ise İslami kuralların etkisi Kürt insanlarının hepsini çok zor durumda bıraktığı için Kürt kadınlarını da Kürtlüğü yaşamalarına engel olmuş. Kürtlerin atasözünde “Aslan aslandır, ne erkek ne dişidir” diye bir söz var. Kürt atasözleri kadını hep önde tutmuş. Kürt geleneği, kadını önde tutmuş. Ayrıca Kürt kadınları kendi haklarına sahip çıkacak kadar yeteneklidirler. Bağımsız ve özgür olabilmelidirler.

Son olarak Kürt gençlerine ve kızlarına vermek istediğiniz mesaj nedir, neler söylemek istersiniz?

Kürdistan tarihini öğrenmeleri gerekir. Yüksek ve kaliteli eğitim görmeleri gerekir. Özellikle diasporada yaşayan insanlarımızın olanakları vardır. Kürt dilini ve tarihini iyi öğrendikten sonra şimdiye kadar neden bağımsız bir devlet kuramadığımızı anlayabilirler. Bizler İsrail’in kuruluşunda gördük ki, İsrail’i kuranlar yüksek eğitim görmüş insanlar. Yüksek eğitim insanlarımızda olmazsa olmazımızdır. Ellerinde bir işleri varsa, daha iyi bir iş edinmeleri için çalışsınlar.

Bu Haber 42243 defa okunmuştur.