RÖPORTAJ | Sharif: Türk ve Arap bir olurken biz neden bir olamıyoruz?

PeyamaKurd - NETEW TV’de gündem özel programında Zeynep Cager'in konuğu olan Kürdistan Bölgesi Milletvekili Chiya Sharif, Kürdistan Bölgesi ve Irak arasında yaşanan gelişmelerin yanı sıra Kürt birliği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Kürdistan Bölgesi’ndeki gelişmeleri ve Kürt birliği konusuna değinen Sharif, “Kürdistan Bölgesi petrole bağımlı kalamaz, bu yüzden yatırım ve reformlar yapıyoruz. Türkiye’de olduğu gibi söz konusu Kürtler olduğu zaman bir olamıyoruz. Aynı şekilde Irak’ta da söz konusu Kürdistan oldu mu Şii ve Sünniler bir olup Kürdistan payını, bütçesini ve hakkını düşürmeye çalışıyor. Biz Kürtler neden bir olamıyoruz. Oysa eksikliklerimiz ve farklılıklarımız bizi bir kılmalı. Herkes bir kez düşünüyorsa, biz Kürtler iki kez düşünmeliyiz” açıklamasında bulundu.
Eğer hükümetin kuruluş sürecine bakarsak, 2003 yılında Saddam Hüseyin döneminin bitmesi ardından yavaş yavaş süreç Başkan Mesud Barzani ile Celal Talabani’nin girişimi ile ilerleme sağlandı. Onlar sebep oldu, Bağdat hükümeti yeniden şekillendi, birçok işler yapıldı Bağdat’ta ve bu süreçte Kürtlerin bölgedeki varlığı ile Kürdistan Bölgesi’nin kurulması için adımlar atıldı. Ne zaman Bağdat’ta Saddam gitti ve yeni bir hükümet kuruldu. Kürdistan Bölgesi hükümetinin kuruluşu sürecinde birçok sıkıntılar yaşandı, özellikle Maliki döneminde süreçler kötü ilerledi, Kürdistan’ın payı kesildi, kaynaklar kısıtlandı. Hatta halkın ihtiyaçları kısıtlandı bir süre. Abadi döneminde ise süreç biraz daha kötüleşti, bir dönem savaş ve çatışmalar yaşandı. Kürdistan ile Bağdat hükümeti arasında ilişkiler çok ağır ilerledi ve birçok sıkıntılı dönemler atlatıldı. Her daim orada Şiiler ile Sünniler arasında bir çatışma söz konusu ve Kürtler bu çatışma arasında kaldı.
Mesrur Barzani Başbakanlığında yeniden kurulan hükümet, Bağdat ile ilişkilerini yeniden normalleştirdi. Ticaret, gümrük kapıları, Peşmergeler konusu, memur maaşları konusunda sorunların görüşülmesi ve çözülmesi için 20 fazla müzakere heyeti Bağdat’a gönderildi. 11 ay boyunca Bağdat hükümeti maaşları ve Kürdistan payını göndermedi. Kürdistan’a ait bütçe uzun süre gönderilmedi, süreci görüşmek üzere birçok kez heyet gönderildi. Müzakerelerde Bağdat hükümetini her konuda madde madde ikna ettik. Görüşmelerde birçok maddeyi biz de kabul ettik ki halkımız refaha ulaşsın, Kürdistan Bölgesi’ne ait hak ve hukukların alınması konusunda mücadeleler verdik.
Kürdistan Bölgesi hükümeti ile halk arasında durum nasıl, son gelişmeleri değerlendirebilir misiniz?
Kürdistan Hükümetinden ve bu kabineden bahsedebiliriz. Başbakan Mesrur Barzani, hükümeti kurdu. Hükümet birçok ağır sorunların üstesinden geldi. Kürdistan Bölgesi’nden yaşanan yolsuzluk, hırsızlık ve birçok ekonomik sorunlar, yatırımlar konusunda yeni reformlar yapıldı. Gençlerin istihdamı ve maaşlar konusu üzerinde çalışmalar yapıldı. Başbakan Mesrur Barzani, Kürdistan Bölgesi’ni sadece petrolle sınırlandırmamak için reform çalışmaları yürüttü. Tarım ve zirai gelişim için Hollanda hükümeti ile görüşmeler yapıldı. Hollanda hükümeti ile, tarım ve ziraide ilerleme kaydetmek adına tecrübe ve çalışma kazanmak adına iletişim kurdum. Onlar da bu konuda destek sözlerini ilettiler.
Kürdistan Bölgesi’nde yavaş yavaş turizmi ve ziyaretçi sayısını arttırmak için çalışmalar yürüttük. Çünkü Kürdistan Bölgesi’ni sadece petrole bağımlı kılamazdık. Belki birkaç yıl sonra petrol kalmayacak, halkın ihtiyaçlarını, yaşamlarını düşünmek zorundayız. Birine balık vermek yetmek, o kişiye balık nasıl tutulur diye öğretmek daha doğru olur. Çünkü balık tutmayı bilmezsen balık yiyemezsin.
Kürdistan’ın jeopolitik ve stratejik konumu itibari ile turizm ve ticaret merkezi konumunda. Suyu, dağı, baharı ve çevresindeki farklılıkları ile birçok sezona kapılarını açıyor. Halkın artık kendi payının yüzdesinden ellisinin kesilmesini istemiyor. Halk bu süreçte kalkınması için çalışmalar yaptık. Halkın hayatını sürdürebilmesi için ekonomi ne durumda, maaş ne kadar, petrol ne kadar bunu belirlemek gerekir. Kürdistan Bölgesi hükümeti ise bu süreci dengelemek ve her sektöre açık yatırımlar yapmakla görevli. Bu çalışmalar yapılmadan bir ilerleme sağlanamaz. Bağdat yönetimi başta olmak üzere birçok taraf Kürdistan Bölgesi’nin ilerleyişi ve kalkınmasını engellemeye çalışıyor ve bizler bu tehditlerden korkmuyoruz. Biz de halkın ilerlemesi ve kalkınması için şeffaf ve temiz bir hükümet ile bunu gerçekleştirmek istiyoruz.
Kürtler ne zaman birlik içinde olduysa, hep kendi kendini idare edebilmiştir, ilerlemiştir. Ama ne zamanki ayrılık ihanet Kürtler arasında olmuşsa Kürdistan birliğinin ve ilerleyişinin oluşmamasına neden olmuştur. Birlik konusunda çok yakın bir tarihe bakacak olursak, 1987’de Kürdistan’ın kuruluşunun başlangıcında Başkan Mesud Barzani ve Mam Celal döneminde tüm tarafların birlik ve beraber hareket etmeleri için hedefler ortaya koymuşlardı. Kürdistan’ın kurulmasına sebep olunması için 1991 yılında Başur Kürdistan’ı ile birlikte hareket edilmesi için girişimler yapıldı. Kürdistan için binlerce şehitler verildi bu uğurda. Bu referandum sürecinde de Kürt birliği bekleniyordu. Kürtler arasında aldatma ve hıyanetler yaşandı. Kürdistan Bölgesi’ne, Kürdistani ve Kerkük bölgeleri konusunda ihanetler edildi.
Referandum sürecinde Kürdistan Bölgesi ve her dört parçası da dahil olmak üzere bu birliği göstermek amacıyla zaten dünyaya meydan okumuş oldu. Son döneme baktığımızda Rojava, Bakur ve Rojhılat adım adım ilerleme sağlıyor. Kürt halkı anladı ki savaşmak tek çare değildir. Birlik ve diyalog kurtuluş için tek çare olarak görülüyor. Bakur’daki Kürtler yavaş yavaş ilerleme kaydediyor.
Kürdistan Bölgesi zaten resmi olarak kabul edilmiş bir yer. Hükümeti ile parlamentosu ile kanunları ile halkı ile dünyada tanınmıştır. Türkiye’ye bile geldiğimizde Kürdistan bayrağı masalarında duruyordu. Çünkü bu bayrak resmi olarak tanındı. Kürdistan Bölgesi bir öncüdür, örnektir. Bizler sadece Kürdistan Bölgesi’nin değil, dört parçanın parlamenteriyiz. Bizler her Kürdü başımızın üstünde taşıyoruz. Ben tüm Kürdistan’ın her Kürdün hizmetkarı olan bir parlamenterim, yer bölge fark etmez. Farklı partiler olabiliriz ama biriz, hizmetimiz her Kürt içindir. İsteriz ki her bölgedeki Kürt bir olsun, birlik olsun. Bu Lozan’ın bitmesi Kürt birliğinin tamamlanmasına sebep olur.
Kürdistan Bölgesi’nin Bakur’a yönelik mesajı ne olmalı, siz neler söylemek istersiniz?
Kürdistan Bölgesi’nin mesajı hem Bakur, hem Rojhılat hem Rojava içindir, bizim için hiç birinin diğerinden farkı yok. Kürdistan Bölgesi, tüm bölgelerin hizmetindedir. Tüm bölgelerdeki Kürtlerin bir ve birlik içinde olmalarını istiyoruz. Ortada yaşanan savaşın son bulmasını istiyoruz.
PKK ve Türkiye arasında çatışmalar oluyor. Gönlümüz hiçbir tarafın asker ve can kayıplarının olmasını istemiyor. Savaş çare değildir. Türkiye’nin Kürdistan Bölgesi içerisinde yaptığı operasyonlara karşıyız ama PKK’nin da Kürdistan Bölgesi’ndeki faaliyetleri ile çatışmaya sebep olmasına istemiyoruz. PKK’nin buradaki varlığı nedeniyle Türkiye operasyonlar yapıyor.
Mersin’de bir vatandaşımız ırkçı bir saldırıya uğramıştı. Öldüresiye bir saldırı yapılmıştı. Bundan kısa bir süre önce Trabzon’da da aynı saldırı yapılmıştı. Saldırı sebebi ile Kürdistan bayrağı olmuştu. Ama bugün Kürdistan bayramı resmileşti ve tüm dünya tanımış durumda. Irak Anayasası’ndan kabul edilen bayram Kürdistan bayrağıdır. Başta Mesud Barzani veya bir başka lider Türkiye’ye geldiğinde Kürdistan bayrağı masalarına konuluyor. Bizler bu tür saldırıları şiddetle kınadık.
Bu Haber 42199 defa okunmuştur.Türkiye hükümetini de bu konuda uyarıda bulunduk. Yaşanan bu saldırıda bir olunmadı. Aynı şekilde Irak’ta da Şii ve Sünniler asla bir olmazlar ama söz konusu Kürdistan olduğu zaman bir araya geliyorlar. Kürdistan Bölgesi’nin payını, bütçesini, hakkını azaltmak için bir oluyorlar. Biz Kürtler neden bir olamıyoruz. Kürtler yiğitliği ile, cesareti ile, tarihi ile geleneği övünür. Herkes bu konuda bir kez düşünür ama biz Kürtler iki kez düşünmeliyiz. Eğer bir şey yapıyorsak, birlikte bunu gerçekleştirmek gerekiyor. Eksiklerimiz var ama bu eksikliklerimiz bizi bir araya getirmeli.





