RÖPORTAJ | Ümit Fırat: Kürtlerin şu an için çaresizliği var

PeyamaKurd – Tecrübeli Kürt politikacı Ümit Fırat, “(Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığında) sadece kanunlar uygulansa bile şu anki durumdan daha iyi (olur). Yani Kürtler için düşünüp program hazırlamaları bu mevcut siyasi konjonktürde pek mümkün değil. Şimdi fiili bir durum var. Şu anda iş başında olan hükümet son derece rahatsız edici işler yapıyor. Hem Kürtler için hem genel olarak” dile getirdi.
Rûdaw’da katıldığı programda konuşan Ümit Fırat, Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanı seçimini kazanması durumunda Kürt sorununun kısa vadede çözüleceğine dair bir beklentisi olmadığını kaydetti.
Mevcut hükümetin kendi çıkardığı kanunlara bile bağlı kalmadığını, bu nedenle Kürtlerin, Kılıçdaroğlu’nu tercih ettiğini ifade eden Fırat şunları dile getirdi:
“Kürt sorununun kısa vadede hatta orta vadede çözüleceğini sanmıyorum, öyle bir beklentim yok. Kılıçdaroğlu da tabii Kürtlere çok şey vaat etmiyor. Yalnız biz Kürtlerin şu an bir çaresizliği söz konusu.
Mevcut hükumet kendi çıkardığı kanunlara, anayasaya bile bağlı değil. İnsanları hukuksuz bir şekilde, kanunda karşılığı olmayan bir şekilde cezaevlerine gönderiyor, birtakım kampanyalarla onları küçük düşürebiliyor. Haklarını hukuklarını çiğniyor.”
“Kanun uygulama durumu söz konusu değil”
78 yaşında olduğunu ve bir Kürt olarak şimdiye kadar sadece bir kere CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu'na oy verdiğini ve cumhurbaşkanı seçiminde de Kılıçdaroğlu'na oy vermeyi düşündüğünü belirten Fırat, “Sebep şudur: Biz tabii geçmişte çok şikayetçiydik.
Çünkü geçmişte Türkiye'de Kürtler için herhangi bir statü, bir hak mevzubahis olmadı ama en azından şunu biliyorduk: Bir “suç” söz konusu olduğunda bunun cezasının kanununda karşılığı var ya da yok. Varsa şu kadar…
Ama şu anda öyle bir şey yok. Fiili bir durum var, bir (kanun uygulama durumu) söz konusu değil. Kılıçdaroğlu söz konusu olduğunda kendi kanunlarını uygular. Ben de onu bilirim, ona göre davranırım.”
“Kılıçdaroğlu milliyetçilerin baskısı altında”
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçmişte Kürtler açısından daha pozitif bir pozisyona sahip olduğunu düşündüğünü, Kemal Kılıçdaroğlu'nun ise yakınındaki milliyetçi partilerin baskısı altında olduğunu bu nedenle de rahat konuşamadığını ifade eden Ümit Fırat, ancak Deva ve Gelecek Partisi gibi Kürtlere olumlu yaklaşan partilerin varlığının Kılıçdaroğlu için avantaj olduğunu söyledi.
“Hükümet son derece rahatsız edici işler yapıyor”
Ümit Fırat şöyle devam etti:
“Yine de kendisine serok Erdoğan denildiği zaman reaksiyon göstermiyor. Oysa ki Kılıçdaroğlu Kürt lafını telaffuz ettiği zaman büyük ortaklarının rahatsızlığı söz konusu, böyle bir kıskaç ve baskı altında olduğunu biliyoruz.
“(Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığında) sadece kanunlar uygulansa bile şu anki durumdan daha iyi (olur). Yani Kürtler için düşünüp program hazırlamaları bu mevcut siyasi konjonktürde pek mümkün değil. Şimdi fiili bir durum var. Şu anda iş başında olan hükümet son derece rahatsız edici işler yapıyor.
Hem Kürtler için hem genel olarak. Batı ile Avrupa ile demokratik ilişkiler kurmaktan vazgeçti. Avrupa Birliği süreci askıya alındı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği kararları tanımaz oldu. Bu mevcut fiili durumdan ötürü bir reaksiyon var.
“Akşener’in, Bahçeli’den bir farkı yok”
Yoksa Meral Akşener eğer kendi mecrasında hareket etmeyi başarabilseydi şu anda MHP'nin başında Meral Akşener vardı. Onun şartları 2017 yılında tamamlanmıştı. Bu gerçekleşmek üzereydi ki başka odaklar araya girdi ve Meral Akşener MHP'den uzaklaşıp başka bir parti kurdu.
Bu bakımdan MHP ile ideolojik olarak siyasi olarak çok büyük bir görüş ayrılıkları yok. Ancak şu var ki Kılıçdaroğlu'nun diğer ortakları da var, en azından Kürtler bakımından bazı supaplar oluşturabilecek…
Deva Partisi var Gelecek Partisi, keza Saadet Partisi… Bunlar Kürtlere karşı şoven, ırkçı bir yaklaşım içinde değil. Mesela Deva Partisi’nin yöneticileri açıklamalarında bugüne kadar Kürtleri inciten hiçbir davranış olmadı. Bu bir bakıma bizim en azından cılız da olsa tutunabileceğimiz bir dal.”
Bu Haber 42169 defa okunmuştur.




