Selah Bedreddin: “Rojava Kürtlerinin önü karanlık, acil ulusal kongre lazım!”

Selah Bedreddin: “Rojava Kürtlerinin önü karanlık, acil ulusal kongre lazım!”

PeyamaKurd - Rojavalı siyasetçi ve yazar Selah Bedreddin, Rojava Kürtlerini karanlık günlerin beklediğini öne sürerek, tek çarenin ulusal bir kongre ile çözüm arayışlarının olması gerektiğini belirtti.

Türkiye ile Suriye arasındaki görüşme açıklamalarını değerlendiren Rojavalı siyasetçi ve yazar Selah Bedreddin, iki ülkenin anlaşması durumunda Kürtlerin zorda kalacağını söyledi. 

Eski Kürt Halkın Birliği Partisi Genel Başkanı Selah Bedreddin PeyamaKurd’un sorularını yanıtladı. 


Türkiye ve Suriye arasında olası görüşmelere dair kamuoyunda üst düzey karşılıklı açıklamalar yapılıyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? 

“Bana göre Suriye meselesi tüm tarafların kontrolünden çıkmış durumda. Hem rejim hem de muhalefetin kontrolünde değil. Sadece meydanda Rusya, Türkiye ve ABD var. Suriye sorunu içinden çıkılmaz bir sürece girmiş. İsrail-Hamas savaşı, Ukrayna sorununun sonucu ve ABD’deki seçimler… Suriye’deki sorunun belirleyicisi olabilir. İnsanlar bunların sonuçlarını bekliyor.

Suriye’de söz sahibi olan, Rusya’dan tutun, İran ve Türkiye hepsi de tek başına bir karar veremiyor artık. Açıktır ki yeni bir tertip oluşmuş. Bu meseleye hep birlikte çözüm bulmak istiyorlar. Suriye meselesi hal olmadığı müddetçe zarar tüm taraflara bulaşıyor. İran ile Esad ve Suriye ordusu arasında sorun var, Rusya Ukrayna meselesinden dolayı hareket edemiyor.

Türkiye ise, ekonomik olarak bir krizin içerisinde, durumu kötüye gidiyor. Ülkeyi yöneten AKP’nin durumu iyi değil ve geriledi. ABD’nin de durumu iyi değil. Çünkü ABD, Orta Doğu’da çok zayıfladı. Eğer hep birlikte el atmazlarsa tek başına hiçbir şey yapamazlar. Esad da güçsüz ve tek başına bir şey yapamıyor.”


Türkiye ile Suriye’nin tam olarak anlaşabileceğine inanıyor musunuz?

“İki devlet yüzde yüz anlaşmayacaklar ama çıkarları neyi gerektiriyorsa o yönde anlaşırlar. Çünkü başka çareleri yok. Erdoğan, Suriye ile anlaşmak istiyor. Türkiye ile Suriye arasında büyük bir sorun da yok. Asıl sorun muhalefet ve YPG’dir.

Rusya, Türkiye’ye muhtaç. Türkiye, Rusya’ya muhtaçtır. Birlikte adım atmak istiyorlar. İhtimal odur ki Esad ile Erdoğan ağustos ayında Moskova’da görüşecekler. Esad, Türkiye’nin Suriye’den çekilmesini istiyor ama aslında çıkmayacağını da biliyor. Hatta ABD’nin de çekilmeyeceğini biliyor. Buna rağmen Erdoğan ile görüşmek istiyor.”


Peki, olası bir görüşme olursa söz konusu görüşme nasıl sonuçlanır?

“Herkes sorunun çözümünü istiyor ama hiç kimse nasıl bir sonuçla karışılacağını bilmiyor henüz.

Ama bana göre, YPG ile muhaliflere bağlı silahlı grupların kontrol ettiği topraklar yine rejimin denetimine girecektir. Esad, zaten bunu istiyor. Türkiye ile anlaşmak bu bölgeleri yeniden rejimin kontrolüne koyacaksa neden Esad, Erdoğan ile anlaşmasın ki?

Herkes bu meseleden kurtulmak istiyor. Türkiye, PKK meselesinin bitmesini istiyor, Suriye de buna hazır. Çünkü ikisinin de çıkarları birbirine çok yakındır. Hatta Kürdistan’ı parçalayan bütün devletlerin çıkarları yakındır. Birbirlerine düşman değiller, Kürtlere karşı birlik oluyorlar. Suriye ile Türkiye’nin anlaşmasının en büyük etken Kürt karşıtlığıdır.”

Kürtler’in bölgedeki çevimiçi durumu nedir? Neden muhatap alınmıyorlar?

“Özellikle YPG ve PKK’nin Suriye projeleri başarılı olmadı. Çünkü insanlar/Kürtler onlarla birlikte değildir. Kürtler, şu an DSG’nin umurunda değil, Rakka ve Deyrezor’da bulunuyor. Bu bölgeler Kürtlerin değil, Arapların bölgeleridir.

YPG’nin istediği Kürtlerin hayrına olan bir şey değildir. Ulusal ve milli talepleri hiç olmadı. 

Onlar, PYD’nin bölgede birinci parti olmasını istiyorlar ve bölgenin kendisine kalsını istiyorlar. Askeri varlığın olmasını istemiyorlar, polis teşkilatının olmasını istiyorlar. Şam bunu kabul etmiyor. Şam bunu kabul etmediği zaman bu Türkiye’nin de işine geliyor. Bu meselede iki ülke de anlaşıyorlar.

Türkiye ile Suriye anlaştıklarında ilk darbe PYD’ye vurulacak. PYD, Kürtleri düşünseydi Kürtler onlarla birlikte olurdu. Kürdistan Bölgesi de PYD’nin yanında yer alırdı. PYD’nin ulusal bir amacı yok, sadece kendini düşünüyor ve PKK’nin hizmetindedir.

Rojava’da milyon dolarlarca para Kandil’e gitti, bunun üzerinde iş yapıyorlar. DSG hayali bir isimdir. Asıl orada bulunan PKK’nin kendisidir. PKK, Suriye Kürdistanı’nı yıkmak için gelmiş. Şu an Irak Kürdistan’ını da yıkıyor. Şengal’de sorun yaratıyorlar. Sanki bu onlara verilmiş bir roldür. Onları destekleyen İran’dır. Rojava’da halk açlıktan ölüyor, ama DSG Arap aşiretlerine ayda 500 dolar veriyor.”


Türkiye’nin desteklediği muhaliflerin konumu ne olacak?

“Benim duyduklarına göre, Türkiye’nin desteklediği o klasik gruplar Esad’a satılmış. Hatta Türkiye silahlı gruplara “kendinizi hazırlayın buradan çıkacaksınız” dediğini biliyorum.

Türkiye muhaliflerin kontrollünde bulunan bölgelerde bölgesel yeni komiteler kurmak istiyor ve bunların kim olduklarını bilmiyoruz. Bu komiteler kurulduğunda Esad ile ittifak yapılacak ve Esad o bölgelere yeniden dönecektir. Şu an, Suriye muhalefetinin hiçbir kıymeti kalmamış, eskiden Katar onlara para gönderiyordu ama artık göndermiyor.”


Erdoğan-Esad görüşmesi gündemdeyken ABD, Rojava’ya hava savunma sistemleri yolladı. Bu gelişmeyi nasıl okumak lazım?

“Evet, son haftalarda YPG’nin olduğu bölgelere ABD yeni silahlar gönderiyor. Ama seçimlerde Trump’ın yeniden kazanma ihtimali var. Trump, ABD’nin Suriye ve Irak’ta kalmasını istemiyor. Afganistan’da çıktıkları gibi oralardan da çıkarlar. Bu mesele önemlidir.

Son günlerde gönderdikleri silahların ne için gönderdiklerini bilmiyoruz. Acaba “Demokratlar yeniden kazanacak ve biz duracağız” mesajlarını mı vermek istiyorlar henüz bilmiyoruz, zaman gösterecek.

Tabi şunu da unutmamak lazım; Türkiye, NATO üyesidir. YPG organizasyondur, devlet değildir. Anlaşırlarsa ABD, Türkiye’nin yanında yer alabilir. Anlaşırlarsa ABD’nin gönderdiği silahları geri de alabilir, kodları var iptal da edebilir.


Kürtler için bir mesajınız var mı?

“Suriye Kürtlerinin önü karanlık görünüyor. Suriye’de Kürtler birbirinin düşmanı değildir. Ama partiler düşmanlık yapıyorlar.

Şu an 110 tane Kürt partisi var. Çağrım odur ki; partilere bağlı olan ve bağlı olmayanlar herkes bir araya gelip bir kongre uluşturulmalı ve sorunları bu kongre denetiminde hal edelim. O zaman barış da olur birlik de olur bunun dışında başka çare kalmamış.

Suriye Kürtleri bunu istiyorlar. Bugün Suriye Kürtleri için tek çare bir kongre düzenlenmektir.”