Röportaj | Feleknas Uca: 3 Ağustos tarihe kara bir leke olarak geçti

PeyamaKurd - 3 Ağustos 2014’te DAİŞ çetelerinin Êzidi halkına yönelik gerçekleştirdiği katliamın, yıldönümünde HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca Konuyala ilişkin PeyamaKurd’a değerlendirmelerde bulundu.

TÜRKİYE DAİŞ'İN ŞENGAL'E YÖNELİK KATLİAMINI RESMİ OLARAK TANIMALI

3 Ağustos DAİŞ çetelerinin Êzidi halkına yönelik gerçekleştirdiği vahşetin yıldönümü. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Êzidi ler tüm dünyanın gözü önünde katliama uğradı. Ardından 450 binden fazla kişi Şengal'den göç etti. 150 bin kişi Şengal dağlarına sığındı ve günlerce aç susuz kaldı. 7 bin kişi DAİŞ'in eline esir düştü bugün halen 3 bin kişi DAİŞ elinde esir bulunuyor. Kadınların çocukların gözü önünde, çocukların ve diğer bireylerin başı kesildi. Köylerden topladıkları insanları bir araya getirerek kadınları bir binada topladılar. Birçok kadını ve tüm erkekleri öldürdüler. Koço köyünden ise çok az sayıda kadın kurtuldu. Bugün baktığımızda ise Êzidi kadınları hem Türkiye’de hem de diğer birçok ülkenin pazarlarında satılmaya devam ediliyor.

3 Ağustos’un tarihe kara bir gün olarak geçti. DAİŞ tarafından Şengal’de dünya kamuoyunun izlediği bir katliamın gerçekleştirildi. Êzidi halkı tarihi boyunca fermanlara maruz kaldı. Êzidi halkı, diline, kültürüne, kimliğine sahip çıktığı için büyük bedeller ödedi. Êzidi inancı yok edilmesine yönelik girişimler katliamlarla sonuçlandı. Bu nedenle 3 Ağustos Kürt halkını ortadan kaldırmaya yönelik bir katliamdı.

Şengal’in yaraları hala sarılmış değil. 2018 yılındayız ve hala esir olan kadın ve çocuk var. DAİŞ’in elinden kurtulan kadınlar bize, ‘fotoğraflarımızı pazara götürüp camın kenarına koyuyorlardı. 10 dolar ve 100 dolar arası satışa çıkarılıyorduk’ dedi. Hiçbir yerde kadınlar üzerinden bu kadar kirli ve çirkin pazarlık yürütülmedi. Hala toplu mezarlar var ve tespit edilmemiş. Yine bir 3 Ağustos’a doğru gidiyoruz ve o acı yine aynı şekilde tazeleniyor.

Êzidi halkı katliamdan sonra kutsal gördükleri topraklarından vazgeçmedi. Bu durumu nasıl değerlendirebilirsiniz?

Şengal özgürleştirildikten sonra Êzidi halkı topraklarına geri dönerek kendi meclislerini kurdu, öz savunmasını aldı, diplomasi çalışması yürüttü, siyasi parti kurdu. Bir yandan büyük bir direniş var ama bir yandan insanlar hala çadırda yaşıyor. Hala başka ülkelerde mülteci konumunda yaşıyor. Hala normal bir yaşam arayışına girip mülteci olup sularda boğuluyor. Bu büyük bir trajedidir. Büyük bir asimilasyon siyaseti üzerlerinde devam ediyor.

Topraklarına dönemeyen Êzidi hallerine ilişkin bilgi verebilir misiniz? Nerede ve ne şartlarda yaşamlarını sürdürüyorlar

Mardin Midyat’ta bulunan Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) kampında kalan Êzidilerin yanlarına gidilmesine izin vermedi. Midyat’ta ki AFAD kampında BİM marketi açılmış ve çocukların kültür ve dilinden uzaklaşması için politikalar yürütüyor. Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyım atandığı gibi orada bulunan Êzidi kampına da kayyım atandı ve yerlerinden çıkarıldı. Herkes bir yandan Êzidi halklarına saldırmaya devam ediyor.

Şengal’i unutmayalım, unutursak Kürt halkının tüm acılarını ve yaşadıklarını unutmak demektir. Şengal’in kadınlarını çocuklarını unutmak tarihini unutmaktır.

Ezidi halkları Şengal'de yaşamlarını nasıl sürdürüyor. Mevcut durumlarına ilişkin bilgi verebilir misiniz?

DAİŞ’in saldırılarından dolayı göç etmek zorunda kalan 33 bin Êzidi’nin sınırları aşarak Şırnak’ın Uludere ilçesinden bölge kentlerine geldi katliamın üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen binlerce Êzidi halen AFAD çadırlarında yaşamını sürdürmek zorunda bırakılıyor. 

Êzidi katliamının sahiplenildiğini düşünüyor musunuz? Sizce, dünya kamuoyu katliam ardından üzerine düşen sorumluluğu  yerine getirdi mi?

Tüm dünyanın bu katliama tanıklık etti fakat yeterince sahiplenmedi. DAİŞ’in 3 Ağustos 2014'te Şengal’de yaşayan Êzidi halkına yönelik gerçekleştirdiği soykırımım üzerinden 4 yıl geçti. 5 binden fazla insanın hayatını kaybettiği, 6 bine yakın Êzidi kadın ve çocuğun esir alınıp, tecavüzüne uğradığı ve köle pazarlarında satıldığı soykırım, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) yanı sıra sadece Ermenistan tarafından tanındı.

Türkiye’nin, DAİŞ’in Şengal’e yönelik katliamını resmi olarak tanınması için Meclis Genel Kurulu’na bir kanun teklifi verdiniz. Kanun teklifine ilişkin yanıt alabildiniz mi?

Şengal katliamı için Türkiye Meclisi’ne Nisan ayında bir kanun teklifi verdik fakat AKP hükümeti hala cevabını vermiş değil. Katliam Türkiye devleti tarafından kabul edilmezken, Êzidilere tehditler sürüyor. Kanun teklifine neden şimdiye kadar cevap verilmedi. Devlet neden 2 yıldır AFAD kampına gidişimize dahi izin vermiyor? Kamp yarı açık cezaevi durumunda. Êzidilerin bulunduğu AFAD kampı ile cezaevi arasında fark yok. 21. yüzyılda nasıl bir ortamda yaşıyoruz. Êzidi bir vekil olarak Êzidi kampını ziyaret edemiyorum. Devletin Êzidi toplumuna ilişkin politikası burada ortaya çıkıyor. Bunun için gereken tüm çalışmalarımızı yürüteceğiz. Tüm kadın örgütlerinin desteğini bekliyoruz. Bu kabul edilirse tüm kadınların acıları sonuç bulacaktır..


Bu Makale 42123 defa okunmuştur.