Stephen Knight: Türkiye’deki reklam panolarında ve LED ekranlarda 'çakma Sultan'ın resimlerini gördüm
PeyamaKurd - Türkiye’ye gelen insan hakları avukatı Stephen Knight, gözlemlerini The Independent için kaleme aldı.
Stephen Knight, dünyayı Türkiye’deki hukukun üstünlüğünün yok edilişine karşı uyanık olmaya ve buna karşı çıkan Türkiyeli muhaliflerin yanında olmaya çağırdı.
Yazıdan satırbaşları:
Ben, muhaliflerinin mahkemelerde yargılandığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiyesi’ne seyahat eden bir insan hakları avukatıyım.
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaşa yöneltilen suçlamalar arasında, PKK’nın kuruluşunda yer alma suçlaması da bulunuyor ancak örgüt kurulduğunda Demirtaş sadece beş yaşındaydı.
Ankara’ya vardığınızda iki şey dikkatinizi çekiyor. İlki Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan: muhalefetin ‘çakma sultan’ olarak nitelediği yüzünü tüm billboardlarda, LED ekranlarda ve aydınlatma direklerinde asılı olarak görebilirsiniz.
İkincisi’ ise, polis sayısının fazlalığı. Havaalanından gidilen yol boyunca, hemen tüm kavşak ve kesişme noktalarında, mavi arabalarının içinde kırmızı ışıklarıyla görüyorsunuz onları.
Türkiye’ye, 16 ay önce terör suçlamalarıyla tutuklanan Demirtaş’ın duruşmasını izlemek için gittim.
Türkiye uzun süredir diktatörlüğe kayıyor. Erdoğan ve AKPsi çok sayıda sivili yargıdan, ordudan ve devletin kurumlarından temizledi. Sadakati sorgulanan 150 bin kişi işinden edildi.
Darbe girişi, bizzat Erdoğan tarafından ‘Tanrı’dan hediye’ olarak nitelendirildi. Pek çok kişi, Türkiye istihbarat servisinin, hükümet lehine bu akim girişimde parmağı olduğu görüşünü savunuyor.
Demirtaş’a yöneltilen suçlamalar kamuya açık konuşmaları, medyadaki röportajları ve hatta Nevruz kutlamalarına katılmasından oluşuyor. Duruşmaya giriş engellendi. Ancak hem Türk hem de uluslararası hukuk, yargılamaların kamuya açık olması gerektiği konusunda net.
Türkiye’deki yıldırma faaliyetlerinin kimisi şiddet içeriyor. Son zamanlarda kimi HDP binalarına saldırılar düzenleniyor.
Türkiye’ye vardığımda, HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay’ın Afrin’e dair konuşmalar yüzünden tutuklandığına şahit oldum.
Demirtaş’ın savunma ekibi, mahkemeye Demirtaş’ın hukuk tarafından değil, siyaset tarafından yargılandığını bildiklerini söyledi. Demirtaş yargılamanın ikinci gününde, şahsına yönelen saldırıların saçmalığını anlattı.
Türkiye diktatörlüğe kayarken ve muhalefet liderleri hapsedilirken ve polis, AKP’nin muhaliflerine yönelen saldırıya gözlerini kaparken hukukun üstünlüğü her geçen gün daha çok zedeleniyor. Erdoğan’ın dokunulmazlığı öyle bir seviyede ki, hukuk dışı bir dış savaş başlatmasına neden oldu.
Şimdi dünyanın Türkiye’deki hukukun üstünlüğünün tahrip edilmesine karşı çıkarak onu korumaya çalışanlara destek olma zamanı.
Bu Makale 42096 defa okunmuştur.