Al Monitor Analiz | Erdoğan'ın en zor sınavı, fark çok yakın!
PeyamaKurd - ABD merkezli Al-Monitor'de, Türkiye'de 14 Mayıs'ta yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin ele alındığı bir analiz yayımlandı.
Al Monitor, seçimin çok yakın sonuçlara gebe olduğunu ve nihai sonucun özellikle deprem, ekonomi ve mülteci meselesi üzerinden şekilleneceği tespitinde bulundu.
Analizde; özellikle seçimin deprem gölgesinde yapılması nedeni ile Cumhurbaşkanı Erdoğan için siyasi kariyerindeki en zor sınav olacağı değerlendirilmesi yapıldı. Al-Monitor/Premise tarafından yayınlanan bir ankete göre, Erdoğan ile rakibi Kemal Kılıçdaroğlu arasındaki fark birbirine çok yakın.
***
Ekonomi, deprem ve mülteciler…
Ekonomi, deprem ve mülteciler seçmenin en büyük endişeleri ve Erdoğan'ın bu başlıklarda seçmenin gönlünü kazanmasını hayal etmek zor görünüyor.
Türkiye'de deneyimli eski bir üst düzey diplomat ise, Al-Monitor'a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
"Şu anda, özellikle maliye veya para politikasında bir değişiklik olmazsa, durum bir ödemeler dengesi krizine dönüşecek. Bu da Erdoğan'ın uygulamaya çalıştığı ekonomi politikasından uzaklaşma anlamına geliyor."
Ekonomi Erdoğan'ın gözetiminde kötüye doğru giderken, Kılıçdaroğlu'nun ortodoks ekonomiye dönüşü vaat etmesinin de seçmenleri cezbettiğini söyleyebilmek zor.
Terör örgütü IŞİD'e Karşı Ulusal Koalisyon'un bir dönem başkanlık görevini yürüten James Jeffrey ise Türkiye'den kısa bir süre önce döndükten sonra Al-Monitor'a verdiği demeçte;
"Kılıçdaroğlu deneyimsiz ve bazıları tarafından zayıf olarak görülüyor. Diğer yandan altı partili sağ-sol koalisyonunun güçlü bir hükümet sağlama olasılığı düşük" demişti.
Erdoğan ve Kılıçdaroğlu, prensip olarak, Türkiye'deki 3,6 milyon Suriyeli mültecinin eve dönüşünü kolaylaştırmak için Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile olan sorunları ortadan kaldırmanın Türkiye'nin çıkarına olabileceği konusunda hemfikir.
***
Suriye-Türkiye görüşmeleri ve Rusya
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, yıllardır Esad ve Erdoğan'ın arasını düzeltmek için baskı kuruyordu. Rus, Türk ve Suriyeli yetkililer arasındaki görüşmeler son dönemde gerçekleşmeye başladı.
Ancak Esad'ın acelesi yok. Esad şu anda, Arap Ligi'ne yeniden kabul edilmesini savunan taliplerinin ilgisinden keyif alıyor ve Erdoğan'ın Suriye'nin kuzeyindeki Türk varlığına son vererek ilk adımı atması konusunda ısrar ediyor. Erdoğan'ın Esad'a ve konuya olan ilgisi ise şimdilik daha çok seçim kaynaklı görünüyor.
Geçen yıl Rusya-Ukrayna Karadeniz tahıl girişimine arabuluculuk yapmak da dahil olmak üzere küresel diplomasideki öne çıkan Erdoğan, seçmenleri, Türkiye ekonomisini zorlayan Suriyeli mültecilerin geri dönüşünü müzakere edecek kişinin yine kendisi olduğuna ikna edeceğini umuyor.
Erdoğan yakın bir seçim gibi görünen süreci kaybederse, buradaki sonuç, şubat ayında Türkiye ve Suriye'yi vuran yıkıcı depremlerin büyük etkisinden dolayı olacaktır.
Yakın bir seçimden sadece üç ay önce olan depremin zamanlaması, Erdoğan için bundan daha kötü olamazdı. Hatta yakın çevresinden bazıları seçimleri ertelemeyi bile düşündü. Dahası, deprem Erdoğan'ın çekirdek seçim bölgesini de vurdu.
***
“Yeniden inşa sözü verdi ama anketler güvenini kaybettiğini gösteriyor”
Türkiye'de en çok etkilenen 10 ilden yedisi Adalet ve Kalkınma Partisi'nden (AKP) belediye başkanları tarafından kontrol ediliyor. Diyarbakır, hükümet tarafından atanan bir kayyum tarafından kontrol ediliyor ve sadece ikisi (Adana ve Hatay) muhalefet partisi tarafından yönetiliyor.
Erdoğan, depremden etkilenen bölgeleri yeniden inşa etmek için milyarlarca dolarlık bir fon kurma sözü verdi, ancak ne olursa olsun bu görev göz korkutucu. BM, hasarın 100 milyar doların üzerinde olduğunu tahmin ediyor. Depremlerde 50.000'den fazla insan öldü ve 1,5 milyon kişi geçici yerleşim yerlerinde kalıyor.
Al-Monitor/Premise anketi, seçmen adaylarının yaklaşık yarısının depremden sonra hükümete olan güvenini kaybettiğini gösteriyor. Erdoğan 14 Mayıs'ta kazanırsa, kendisinin ve partisinin en büyük şoklarından birini atlatmış olacak.
Bu Haber 42088 defa okunmuştur.