Zulüm ile payidar olunmaz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz gün, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen İslâm İşbirliği Teşkilatı konferansında ilginç bir konuşma yaptı.

Müslüman ülkelerin içerisinde bulunduğu olumsuz koşullardan, “gerçek İslâm’ın” ne olduğundan, İslâm’ın adını terör faaliyetleriyle kirletenlerden bahsetmeden önce Suriye ve Irak üzerine açıklamalarda bulundu.

Kuzey Suriye’de, yani Rojava’da, Kürt yerleşim bölgelerini ele geçirdiğini ballandıra ballandıra anlattı. Üstelik “Fırat’ın batısına” yapılan saldırılar onbinlerce mülteciyle ve sivil halkın katliyle, yaralanmasıyla sonuçlanmışken…

Daha sonra Şengal’e, Mahmur Mülteci Kampına ve Qereçox bölgesine yapılan hava saldırılarından övünerek bahsetti. HDP Grupbaşkanvekili Ayhan Bilgen’in mecliste yaptığı konuşmaya göre bu saldırılarda hayatını kaybedenlerin tamamı sivil halktan.

Bir de “Fırat’ın doğusu” meselesi var tabii… ABD güvencisi altında olan Doğu Rojava’ya girme tehditleri savurdu. Bu “girme” durumu, misafirin evimize girmesi gibi bir girme değildir. Havadan bombardıman, yerden top ve tüfekle, önüne geleni yakıp yıkarak “girme”… Batı Rojava’da yapıldığı gibi.

Akabinde İslâm üzerine konuşmaya başladı Erdoğan. Zulümle payidar olunmaz dedi. Benim de sevdiğim bir sözdür bu. Birçok varyasyonu vardır. “Adl ile payidâr olunur, zulmle payidâr olunmaz” denir genel olarak.

Kûr’ân’da da birçok ayette benzer ifadeler bulunmaktadır. Zalimlerin iflah olmayacağı, sonlarının helak olacağı, Allah’a döndürülüp hesap verecekleri üzerine ayetler vardır.

Eğer Erdoğan bu söze inanmıyor olsaydı konuşmasının devamında şu sözleri söylemezdi; “Müslümanın olduğu yerde sömürü olmaz, soykırım olmaz, husumet olmaz, adaletsizlik olmaz, gelir dağılımı çarpıklığı olmaz. Olmamalıdır ama bugün maalesef bu kötülüklerin hepsi de İslam dünyasının üzerinde bir kara bulut gibi dolaşıyor. Bizlere düşen işte bu kara bulutları dağıtmak için neler yapmamız gerektiğini bulmak ve hayata geçirmektir.”

Tabii bir de söze inanmak ve sözü yaşamına tatbik edebilmek meselesi var. En zoru da ikincisidir.

 

Cihat Emir Aykaç

16.12.2018


Bu Makale 42115 defa okunmuştur.