Şairin biri “Ağlanacak halimize gülüyoruz diyoruz fakat yine gülüyoruz” demişti.

Hakikaten Kürtlerin zalim ve hilebaz düşmanları 100 yılı aşkın bir süredir Kürtlere çok çektirdi. Biz dedik ki; bunlar düşmanlarımızdırlar, bu durumda bizim yakınma hakkımız yok.

Başımızın çaresine bakarken bu defa da binlerce Kürdü kurban veren, neredeyse 5000 bin köyün yakma ve yakılmasına vesile olan, Kürdistan’ın büyük şehirlerinde gettoların oluşmasına sebep olan, milyonlarca Kürdün Batı’ya göçmesine zemin oluşturan ve diğer Kürt fraksiyonlara hayat hakkı tanımayan hatta birçok Kürt aydın ve entelektüelleri tasfiye eden birileri çıktı içimizden...

Bu, 80’li ve 90’lı yıllarda nice Kürt civanmertlerini kara toprağa vermeye neden oldu. Diğer taraftan, Dr. Baran, Kani Yılmaz ve daha nicelerini Türk askerleri öldürmedi.

Yıllardır Türkiye‘nin Güney Kürdistan’a saldırı zeminini oluşturan da yine bunlar olmuştur. Barış sürecinde Erdoğan Kürtlere karşı ne kadar samimiyetsiz idiyse bunlar da bir o kadar samimiyetsizdiler. 6-7 Ekim olayları, hendek olayları, Kerkük ihaneti ve Efrin tutarsızlığı gibi tarihin kirli kilit taşlarının ihalesini de kimseye bırakmadılar. 

Amedi provokasyonu ile Kürdistan Hükümeti kurulma arifesinde iken, eylemlerin tüm Güney Kürdistan’a yayılmasını isteyenler kime hizmet ettiklerini taş üzerindeki silinmez nakış gibi bir daha izhar ve tescil etmişlerdi. NRT Televizyonunun sahibi ve aynı zamanda Yeni Nesil hareketinin başındaki unsur ile birlikte çalışarak Kürdistan Bölgesi‘nin asayişini hedef almakla beraber hak ve hukuktan yoksun Türk Ordusu‘nu da Güney Kürdistan’a davet etmenin zeminini yaratmaktan başka ne anlam ifade ediyor icraatları?

Sorulması gereken çok soru var. Şengal‘de de bu oyunun aynısı oynandı Xalê Zeki feda edildi acaba hedefte bu sefer kim(ler) var? Yoksa bu pusulayı birileri Ankara’dan sıradağlara mı gönderdi? Kim kimin hesabına çalışıyor ya da kimin eli kimin cebinde?

Zira Kürtlük namına çalıştıklarını söyleyip te dünyanın neresinde olursa olsun Kürdistani kazanımlara karşı tavır alıp duruş sergilemek kelimenin en hafif tabiri ile bedbahtlık, dünhimmetlik ve deniyetliktir.

‘Şeyh Said‘e ucuz kahramandır‘ diyeceksin,‚‘Bediüzzamana‘ gerici yaftasını vuracaksın, ‘Barzani’ye feodaldir‘ diyeceksin ve kendi ‘Önderlerinizi de‘ kutsal göreceksin!

Kusura bakmayın ama böyle bir menü hiçbir vicdan sahibi Kürdün boğazından geçmez.

Hiçbir akıl sahibi Kürt te, bu ihalenin zeminine imza atmaz ve atmamalıdır

Evet Kürtler,

Nizam-i Alem, geleceğin şafak ufkunda parmağını kaldırmış hepimize ve hepinize emrediyor ki bizim asıl vazifemiz; milletimiz ve halkımıza olumsuz yaklaşan, kazanımlarına karşı çıkan kim olursa misli ile karşı durmaktır. Geleceğimizi ve vatanımızı tehlike maceralara sürükleyen, Kürt ve Kürdistan’a karşı çıkanlara itiraz etmek ve bunu kabul etmemek biz Kürtler için farz-ul ayn’dır.

Hizipçilik ve ideolojik düşüncelere hayır,

Kalmasın dahili ihtilaf, yürüyelim özgürlük, demokrasi ve serxwebun yolunda

Yarınlar aziz Kürt halkının olacak

 

Hüseyin Naci

29.01.2019


Bu Makale 42169 defa okunmuştur.