İran ve Türkiye bağımsızlığı engellemenin planlarını yaptılar

25 Eylül 2017’deGüney Kürdistan’da Sayın Başkan Mesud Barzani’nin güçlü, kararlı iradesi ve öngörüsü ile başlayan bağımsızlık referandumu büyük bir katılım ve özgürlük ruhu ile tüm Kürt milletinin ve uluslararası kamuoyunun ilgisine mazhar oldu. Çünkü bu karar Kürt milletinin yüz yıllık mücadele tarihinin umuduydu.  Bundan dolayı Kürdistan’ın dört parçasında müthiş bir özgürlük ruhu yarattı.

Düşman güçler ise bu durum karşısında, içerideki işbirlikçi çetelerle ilişki içine girdiler. Kürdistan bağımsızlığın ayak sesleri onların korkulu rüyaları oldu. Amaçları belliydi referandumu engellemek ve Mesud Barzani’yi halkın gözünde itibarsızlaştırmak.

Başta İran ve Türkiye işbirliğine giderek bağımsızlığı engellemenin planlarını yaptılar. Bu plan İran’da Kürtleri iyi tanıyan strateji uzmanı Kasım Süleymani tarafından Türkiye’yi de yanına alarak Kerkük işgali için yapıldı. Ne yazıkki içerideki işbirlikçileri ile birlikte Kürdistan’ın kalbi olan Kerkük’ü işgal ettiler. Ardından topraklarına bağlı diğer bölgelerin işgali Kürdistan bölge yönetimi ve Kürt haklında büyük bir moral çöküşe neden oldu. Irak anayasası ile elde edilen 140. maddeye bağlı kazanımlar zorla ve planlı bir proje ile geri alındı.

Düşmanların oyunları açığa çıktı ama yerli işbirlikçiler işin içinde olduğu için Başkan Barzani ve partisini zor durumda bıraktılar. Kürdistan yönetimi yine Başkan Barzani’nin sağduyulu engin tecrübesi ile olası iç çatışmalara ve dış müdahale planlarının vahim sonuçlar doğuracak dağılmalara ve kargaşaya fırsat vermedi. Özellikle kardeş kavgalarını körükleyecek provokasyonlara gelmedi. Oyun kendi ateşi içinde söndürüldü. Düşmanın kirli hesapları deşifre edildi.

 Aradan geçen bir yıllık sürede Kürdistan Yönetimi yaşanan oyunların travmasını atlattı ve federal parlamento seçimleri yapıldı. Seçimler beklenen provokasyonlararağmen başarılı ve demokratik bir ortamda gerçekleşti. Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) yerel işbirlikçilerin kirlettiği özgürlük ve bağımsızlık ruhunu dirilterek önemli bir kazanım elde edip “%45’lik bir çoğunluk ile iktidarın istikametini tayin etme fırsatına sahip oldu.”

İnanıyorum ki bundan sonraki geleceği yaşanan tüm engellemelerden dersler çıkararak ulusal birliğe ve bağımsızlığa giden yolun temel taşlarını onararak devlet nüvesinin kurumlarını yeniden yapılandıracaktır. Başkan Barzani zaten bunun sinyallerini veriyor.

Unutulmamalıdır ki ‘Özgürlüğün güven duygusu’ halkla bütünleşerek,eşitlikçi bir adalet duygusuyla ve toplumsal refahla kalıcı hale gelmektedir. Ben şahsen başaracaklarına inanıyorum, çoğulcu katılımcı her etnik grup ve inançta olan kesimlerin temsiliyetinden oluşacak parlamento özgürlükçü, seküler bir yapıda olacak.

Kürdistan’ın yeni yönetimine yürekten başarılar diliyorum.  Darısı diğer parçalara...

 

Lütfü Kıvanç

10.10.2018


Bu Makale 42167 defa okunmuştur.